Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/746 E. 2022/193 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/746 Esas
KARAR NO : 2022/193

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin— dosyası ile — ortaklığının tespit talepli davalı aleyhine dava açtığını, davanın incelenmesi neticesinde müvekkilinin– ortağı olduğuna karar verildiğini, bu nedenle müvekkilinin ortaklık haklarından doğan ve– ihlal edilen haklarının aynen ve nakden ödenmesi için tasfiye halinde olan —- mal varlığı üzerinde haklarını koruyacak ölçüde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemiyle — Sayılı dosyası ile dava açtığını, açılan davada davalı — yaptırılan ve kendilerine isabet eden bir adet daireyi teslim aldığını, ancak müvekkilinin ihraç edildiği tarih olan —, üyelerine teslim edilen dairelerin bulunduğu arsalarının haricinde — daha mevcut olduğunu, müvekkilinin mevcut bulunan arsa üzerinde haklarından da mahrum edildiğini, davalı– emredici hükümlerine aykırı olarak bir anlaşma yapıldığını, yapılan bu anlaşma nedeniyle –nolu dosyası üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu suç duyurusu dosyasının halen derdest olduğunu,– içlerinde müvekkilinin de bulunduğu bazı— haksız ve hukuksuz olarak ihraç etmesinden sonra — üzerinde inşaat başlattığını, başlatılan inşaatın tamamlamış ve bitirilmiş olan dairelerin devrini tapudan 3. Şahıslara yaptığını, — yaptırılan dairelerde her ortak kadar hakkı bulunan müvekkilinin bu haklarını alamadığını, davalı — tarihinde yaptığını, yapılan — amacına ulaştığını, bu nedenle — unvanının başına— tarihinde yapıldığını, müvekkilinin ortak olarak katıldığı son–tarihli toplantı olduğunu, bu toplantıya ait– adının bulunduğunu, yine bu toplantı için yapılan —- ortak sayısının—göründüğünü,– sonraki genel kurul toplantılarına müvekkilinin çağrılmadığını ve katılamadığını, müvekkilinin hassız ve hukuksuz olarak ihtar karının verildiği 14/03/2013 tarihinden önceki yapılan 08/07/2012 tarihli genel kurul kayıtlarında — tarihinde yapılan — toplantısında müvekkilinin ortaklar listesinde olmadığını, bu genel kural ait kayıtlarda– müvekkilinin ihraç karının verildiği — tarihindeki — mal varlığı üzerinde hak sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin ortaklıktan doğan haklarını alması için–kararına rağmen müvekkilinin ortaklıktan doğan haklarının verilmesine ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkilinin başvurularına hiçbir yanıt da verilmediğini, bu nedenle —– dosyası üzerinden dava açıldığını, davalı—- ihya kararı alınmış ve ihya kararı kesinleştirilmiş ise de, –. Sayılı Dosyasının– duruşmasında her davalı için ayrıca– ihya edilmesi gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle iş bu davaya açtığını, bu nedenle yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden dolayı –Sayılı dosyasında verilen karar uyarınca — vekâlet ücretinin –yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
TTK’nın 32 ve —- Yönetmeliği’nin 34.maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını,—- şirketin—– olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan —– teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan,şirketin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, —— terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak—- sürecine yeniden geçileceğini, —- iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını,— kaynaklanan—- sonuçlandıran — kusurundan dolayı —– bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince ——- faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
..—–ihyası talep edilen —-tarihinde yaptırdığı, —ve yetkililerinin …, —-sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
—–dava dosyası —– getirilip incelenmiştir. Yapılan incelemede bu davanın davacısının huzurdaki davacı olduğu, davalısının ihyası —-olduğu, davanın konusunun haksız yere ortaklıktan ihraç edilen ve mahkeme kararıyla ortak olduğuna karar verilen davacının ortaklık haklarından —- edilen haklarının aynen veya nakden ödenmesi istemine ilişkin olduğu, davanın derdest olduğu, mahkemenin —- davacıya iş bu ihya davasını açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
—- için — işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması,—–olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedir. ( —–
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada zaman aşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir. ——– Sayılı ilamında “….TTK’nın 547. maddesi ——- yapılmasının zorunlu—– davacıya borçlu olup olmadığının bu davanın konusunu teşkil etmediği ,yapılan ilanlara rağmen alacağın bildirilmemesinin ihya isteminin reddine gerekçe olamayacağı, davacının derdest davanın sonlandırılabilmesi için ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu,—–kabul edilemeyeceği esasen davalı —- istinaf sebeblerine konu ettiği hususların esas davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin dava dosyası ile sınırlı olarak tüzel kişiliğin ihyasına ve—— atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı—— istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava —-tarafından—— sürecine——- sonuçlandırmış —-dava konusu terkin edilen —– hakkında halen devam eden derdest dava bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan dava sonucuna—– çıkabileceği, —– tüm borç ve alacakları—– olunmaksızın tamamlanamayacağı,—- terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince —— olduğuna kanaat getirirse, —— tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için——- veya yeni bir veya birkaç ———– ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu —– ihyasına,——- olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası——– devam eden dava olması sebebiyle, dava konusu —— tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu ——- ihyasına,——- atanmasına, davalı …—– olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
—— sürecinde——- gereği gibi yapılmasından davalı——– bulunduğundan davada taraf sıfatı bulunduğu, davalı —— davanın kabulü nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi HMK 326/1 gereği olduğu gözetilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün davacı yargı gideri bakımından kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı—— karar verilmiştir.” belirtmiştir.
————“… Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; —– kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının—- anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir.——-
Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre tasfiye eksik yapılmıştır.——– başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası ——— hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması—— tamamlanmasını temin için açılmıştır. Tasfiye işlemi eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderlerinin ——– bırakılmasında ve vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur.” gerekçeleri ile ———- vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
——Sayılı ilamında “… Somut olayda ;———– olan davacının eksik gösterilen —— davası açıldığı ,davanın sürdürülebilmesi için davacı vekiline davalı—– davası açmak üzere süre verildiği, açılan bu davanın görülebilmesi için —— atanarak tescil ve ilanına karar verildiği ,—– sonra dava açılmış olsa da davacı bakımından —– usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği , şirketin alacağı ve borcu bulunmadığı bu sebeble ihyasında hukuki yarar bulunmadığı savunmasının dinlenebilir olmadığı , ,toplanan tüm delillere göre TTK 547 maddede ki ek —– gerçekleştiği kanaatına varan mahkemenin takkdirinde isabetsizlik olmadığı,ihya ve yeniden————— uygun sonlandırılmadığından davalı —– HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı —— vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtmiştir.
——- yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile ——– sonrası açılan davanın yürütülmesi ——-zorunluluktur. ——yapılmış olması, davacının —–başvurmaması sonucu değiştirmez. Davacının—- alacaklı olup olmadığı, İş Mahkemesindeki yargılama sonucu belirlenebilecek bir husustur. Sonuç olarak; TTK 547. maddedeki—- ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla..” şeklindeki kararında tasfiyenin yapıldığı tarih itibarı ile usule uygun yapılsa dahi —- açılan davanın yürütülmesi için şirketin ihyasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin——- tahsil edilerek davacısına ödenmesine dair mahkeme kararını onamıştır. Kaldı ki somut olayda söz konusu dava zaten—– belirtilen tarihten önce açılmıştır. Davalı—– ve davacının vekalet ücretinden sorumludur.
——– ilamında “.—-davanın kabul edilerek davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu——-gereği gibi yapılmamasından—– sorumlu olup, davada taraf sıfatı bulunan —- mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. —– bu giderleri, ek tasfiye için ihya edilen şirketin tasfiye giderlerine ekleyebilecektir.” belirtmiştir.
HMK’nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … yasal hasım olması nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü—– yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, —- tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen ——-6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince —-dosyası ile ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen— derdest olan davanın sonuçlanması ve infazı bakımından —- terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, .——- TESCİLİNE,
2—— olarak — bitinceye kadar — görevine devam etmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davalı — müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazine gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 371,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 490,20 TL yargılama giderinin davalı — müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı ..—- olması sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı … yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- Davacı vekille temsil edildiğinden yürürlükte—maktu vekalet ücretinin davalı — müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar , oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.