Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. 2022/221 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/73 Esas
KARAR NO: 2022/221
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/02/2021
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında — —- sözleşmesi imzalandığını, — sözleşme konusu iş için tam mutabakat ve ibralar gerçekleştirilmişse de –sözleşme için mutabakat ve ibralar gerçekleştirilmediğini; bu sözleşmelerden ikisinin — sözleşmeye göre müvekkil şirket davalı şirkete inşaat hizmeti kapsamında —- Bu sözleşmeye göre müvekkil şirket davalı şirkete inşaat hizmeti kapsamında —- olduğunu, sözleşmelerde müvekkil şirket —— davalı şirket ise İşveren olarak kısaca adlandırıldığını, Müvekkil şirketçe verilen hizmet için her iki projede de tamamlanmış ve taraflarca——- uyarınca müvekkil şirketçe verilen hizmet karşılığında hesaplanacak hakkedişlerden —- oranında kesinti yapılarak davalı nezdinde teminat olarak duracak, biriken tüm teminat işin sonunda geçici kabul şartlarının oluşması ve —- kurumundan alınacak borcu yoktur yazısının alınması ile— müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri; — tutarında teminatın iadesi şartlarının oluştuğunu kendilerinin davalı tarafa, —— yevmiye no’lu ihtarna mesi ile ihtar edildiğini, davalının ise—- ihtarnamesi ile itiraz ettiğini; akabinde ise müvekkilinin yine sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; bu defa müvekkilinin —-yevmiye nolu ihtarnamesinin—- yazısı da eklenerek gönderildiğini davalı tarafın ise —– nolu ihtarnamesi ile talebi reddettiğini, davalı tarafın savunmalarını soyut ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek —– çıkış tutarlı takibine yapılan itirazın ipt alini ve Haksız itiraz nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile dış —– ilişkin olarak — imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre davacının ara hak edişlerinin ayın—— ve iş bitiminde kesin hak edişi hazırlayarak davalı iş verene vermesi gerektiğini, işverenin işin tamamının veya bir kısmının eksik veya hatalı yapıldığını tespit etmesi durumunda verilen ek süre zarfında davacı alt işveren bu düzenlemeyi yapmazsa teminatlardan bu tutarı mahsup etmeye ve irat kaydetmeye yetkili olduğunu, kesin hak edişin yapılmış olmasının davacı alt işverenin edimlerini tamamen yerine getirdiği anlamına gelmediğini davanın kötü niyetli olarak açıldığını, bu hususun nakit teminatı düzenleyen——– Maddesi, sigorta hükümlerini düzenleyen — düzenlendiğini; davacının iş kazalarından ve üçüncü şahısların zararlarından sorumlu olduğunu —-işverenin işçileri tarafından işçilik alacağı talebi ile açılan davalarda ve iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında tamamen kötüniyetli olacak şekilde alt işveren firmaya husumet yöneltilmeyip davalı işveren firma aleyhine davaların açıldığını, ayrıca şantiyede meydana gelen kazaların müvekkilinden gizlendiğini, yine bu sebeple iş bitiminden sonra müvekkili firmaya husumet yöneltildiğini, —- — alanında —- — firmaya iş ihale edildiğini, binlerce alt işveren işçisinin bu şantiyelerde çalıştığını aynı şekilde yüzlerce alt işveren firma çalışanı işçilik alacağı talebi ve iş kazası talebi ile müvekkiline dava açtığını bu sebeple nakit teminat iadesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini ve davacı tarafın %20 oranında icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Takdiri Mahkemenize ait olmak üzere, taraflar arasında imzalanan —— uyuşmazlık konusu yapılan ve —– kapsamında, davacı alt işveren —hakediş bedellerinin——tutarında bir kesinti yapıldığı ve kesintinin miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; uyuşmazlığın, nakit teminat kesintisi olarak nitelendirilen bu miktarın davacı şirkete iadesinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, gerek keşif esnasında yapmış olduğumuz tespitler, gerekse her iki sözleşme konusu işe ait yukarıda metnini vermiş olduğumuz iki adet KESİN KABUL tutanağı, davacının — yazısına ilişkin —-aynı şekilde taraflar arasında mevcut iki adet e-mail yazışması dikkate alındığında nakit teminat kesintisinin iadesinin şartlarının oluştuğu; davalının cevap dilekçesinde belirttiği, sözleşme konusu işlere ait davacı alt işverenin sorumluluğunu gerektiren, ayıplı iş, eksik iş, vergi borçları, —– borçları ve işçilik alacakları vb. ilişkin somut bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, icra ve inkar tazminatının takdirinin Mahkemenize ait olduğu” şeklinde sonuç ve kanaatine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; “Kök raporda aktarılan görüşler keşif sırasında tespit edilen durum dikkate alınarak hazırlanmıştır. Davacı tarafın keşif öncesinde keşif mahallinde çalışma yaptığı iddiası daha önceden de ileri sürülmüştür. Bilirkişi heyeti keşif sırasında görülen durumu esas almıştır.—- dosya üzerinden yapılacak bir değerlendirme ile maddi durumun farklı şekilde değerlendirilmesi imkanı bulunmamaktadır. Takdiri bütünüyle —- ait olmak üzere teminat mektubunun iadesine ilişkin olarak kök raporda belirtilen görüşümüzde de değişiklik yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu konuda da kök raporda sunulan görüşlere atıfta bulunmakla yetinmekteyiz.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, nakdi olarak kesilen teminat bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında —- sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşmeye göre müvekkilinden — oranında teminat kesildiğini, bu teminatın da işin bitiminde iade edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinden kesilen teminat tutarının işin kesin kabulünün yapılmasına rağmen müvekkiline iade edilmemesi nedeni ile —-başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptalini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini, davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki —- tarihli alt işveren sözleşmelerine göre davacının işi yaparken verdiği zararlardan sorumlu olduğunu, davacı alt işverenin işin bitirildiğine dair üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın nakit teminatın iadesi talebi ile açmış olduğu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddini savunmuştur.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen —— düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, sözleşmeye göre davacının taşeron, davalının ise yüklenici olduğu ve sözleşmelerin taraflar arasında imzalandığı anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. —- uyarınca iş sahibinin yararını gözeterek özen görevini sadakatle yerine getirmek, yüklendiği işi sözleşme ve yasa hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlamak zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davaranışları esas alınacaktır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma, zararına olacak şeyleri yapmama anlamını da ifade eder. İş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir.
Eser sözleşmesi konusu kapsamında teminat, sözleşmede kararlaştırılan edimlerin ifasını, taahhüdün yerine getirilmesini, aksi halde lehine teminat verilen yüklenicinin alacağını karşılamak veya iş sahibinin zararını gidermek için verilen garanti ve karşılıklar olarak nitelendirilmektedir. İş sahibi lehine teminat, eser sözleşmesinde yüklenicinin edimi sözleşme ve eklerine uygun olarak yerine getirmesini temin için verilir. İşin eksik ve ayıplı ya da sözleşmeye aykırı şekilde yapılması halinde iş sahibinin zararının giderilmesini güvence altına alır. Bu nedenle aksi kararlaştırılmamış ise yüklenicinin iş sahibine verdiği teminatlar, iş sahibinin zararları karşılandıktan ve iadesi için sözleşmede başkaca koşullar öngörülmüş ise bunlar yerine getirildikten sonra teminatları veren yükleniciye iade edilecektir. —-
Söz konusu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, taraflar arasındaki —–oranında nakit teminat kesileceği, kesilecek olan nakit teminatı geçici kabul şartlarının sağlanması ile iade edileceği, kesintinin iade edilebilmesi için sosyal güvenlik kurumundan borcu yoktur yazısının alınması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Davacı şirketin üzerine düşen edimi yerine getirip getirmediğinin tespiti amacıyla — tarihinde mahallinde keşif yapılmış olup, keşif aşamasında davalı vekilinin huzurunda davalı şirket temsilcisi — iş bu keşif mahalli olan —-kapsamında davacı şirkete dış çephe aydınlatma işlerini verdik, verilen işler yapıldı, ancak kademeli olarak oluşan arızalar süreç içerisinde davacı şirkete tamamlattırıldı,—- durumu da iş bu keşif mahallindeki —-şeklinde beyanda bulunduğu, keşif sonrası hazırlanan —- tarihli bilirkişi heyet raporunda ise;—taraflar arasında imzalanan dört adet sözleşmeden, uyuşmazlık konusu yapılan ve —- kapsamında, davacı alt işveren —– yapıldığı ve kesintinin miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; uyuşmazlığın, nakit teminat kesintisi olarak nitelendirilen bu miktarın davacı şirkete iadesinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olduğu, gerek keşif esnasında yapmış olduğumuz tespitler, gerekse her iki sözleşme konusu işe ait yukarıda metnini vermiş olduğumuz iki adet KESİN KABUL tutanağı, davacının —-yazısına ilişkin —— ihtarnamesi; aynı şekilde taraflar arasında mevcut —- yazışması dikkate alındığında nakit teminat kesintisinin iadesinin şartlarının oluştuğu; davalının cevap dilekçesinde belirttiği, sözleşme konusu işlere ait davacı alt işverenin sorumluluğunu gerektiren ayıplı iş, eksik iş, vergi borçları, —– işçilik alacakları vb. ilişkin somut bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan tüm delil ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı olarak fatura bedellerinin —–oranında kesinti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, davacının iddiasının, davalı ile aralarında taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davacı tarafça yapılacak işler karşılığında düzenlenecek faturalardan —– oranında kesinti yapılacağı, yapılacak kesintilerin işin kesin kabulünün yapılması halinde davacıya iade edileceği, davacının yaptığı işler karşılığında kesin kabulünün yapılmış olduğu halde davalı tarafça — kesintinin davacıya iade edilmediği, bu sebeple alacağının tahsili için icra takibi başlattığı yönündedir. Davalı taraf ise savunmasında, davacının işi yaparken verdiği zararlardan sorumlu olduğunu, davacı alt işverenin işin bitirildiğine dair üstlendiği edimleri yerine getirmemesine karşın nakit teminat talebinin yerinde olmadığı belirtmiştir.
Mahkememizce dosya, alacağın tespiti bakımından keşif yapıldıktan sonra bilirkişi heyetine tevdi edilerek taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya gelen tüm bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenildiği, tanzim edilen bilirkişi raporunda; —kapsamında, davacı alt işveren — hakediş bedellerinin —- tutarında bir kesinti yapıldığı nakit teminat kesintisi olarak nitelendirilen bu miktarın davacı şirkete iadesinin şartlarının iki adet —— yazısına ilişkin davalıyı muhatap ihtarnamesi dikkate alındığında nakit teminat kesintisinin iadesinin şartlarının oluştuğu belirtmiştir. Tüm bu hususlar hep bir arada değerlendirildiğinde davalının —– sayılı icra dosyasındaki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan — istinaden —kapsamında, davacı alt işveren ———- tutarında bir kesinti yapıldığı ve kesintinin miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; uyuşmazlığın, nakit teminat kesintisi olarak nitelendirilen bu miktarın davacı şirkete iadesinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, bu haliyle alacağın belirli ve likid olduğu kanaatine varılmış, kabul edilen asıl alacak miktarı olan —– davalıdan alınarak davacıya verilmiştir — Tarafların tacir olduğu ve alacağın yabancı para alacağı olduğu görülmekle ——- takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- göre faiz işletilerek takibin devamına karar verilmiştir. Vekalet ücreti ile harç hesaplaması ———– esas alınarak yapılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1—–takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile —alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin DEVAMINA,
2- — tarihindeki —- üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.219,87 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 1.775,23 TL ve 419,90 TL Keşif harcından mahsubu ile bakiye 8.024,74‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.162,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.775,23 TL peşin harç ve 419,90 TL Keşif harç toplamı 2.254,43‬ TL ile 5.340,35 TL—– olmak üzere toplam 7.594,78‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/03/2022