Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/728 E. 2022/761 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/728 Esas
KARAR NO: 2022/761
DAVA: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/11/2021
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili ——– tarihli dava dilekçesinde özetle;—–plakalı aracı aldığını, araçta birden fazla kez arıza çıktığını, bu nedenle aracı iade etmek istediğini, birçok kez servise gittiğini, sonrasında usulsüz bir mutabakat imzalandığını, sonrasında ilk aracı iade ettiğini, ikinci bir araç aldığını, aracın —- olmasına rağmen —-satıldığını, ilk aracın — ay serviste kalması sebebiyle aylık —- zarara uğradığını, ilk aldığı tırla ilgilenmek zorunda kaldığından —- seferlik işi kaçırdığını —–zarara uğradığını, ikinci araç için fazladan ödediği —-menfi zararın davalı şirketten tahsilini, ilk araç için sarf edilen——— ödemek zorunda kalınan maddi zararlardan aracın serviste kaldığı ve çalışamaması ile müvekkilinin iş kaçırması nedeniyle ——– itibaren işleyecek faizi ile tahsilinİ talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada, davacının HMK.’ nun 107. maddesine atıf yaparak belirsiz alacak davası açtığından bahsettiyse de dava dilekçesinin netice-i talep kısmından da çok açık bir biçimde anlaşılacağı üzere, davacının talepleri belirsiz olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının zarar iddiasına ilişkin taleplerinde bir belirsizlik söz konusu olmadığını, aksine dilekçeden anlaşılabildiği kadarıyla davacı zaten iddiasına konu zarar tutarını ——- olarak belirlediğini, bu nedenlerle davacının belirsiz alacak olarak açılan davası, kendisinin de ikrarında olduğu üzere belirlenebilir nitelikte olduğundan, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından —— gereği davanın usulden reddi gerektiğini, aracın —— ve müşterinin bir takım onarım işlemlerinden kaçınması sebebiyle arızaların yaşandığını, müşteri memnuniyeti çerçevesinde, davacının müvekkili servisinde yaptırdığı işlemlerle ilgili kulans uygulandığını ve indirim/iade yapıldığını, davacı müşteriden ——-aldığını, müşteriye yapılan indirimlere istinaden davacıdan alınan faturalar sebebiyle, davacı ile müvekkili arasında —— tarihinde servis ve alım yapılan araçlar ile ilgili herhangi bir talepte bulunmayacağına dair protokol imzalandığını, davacı da müvekkili de tacir olduğunu, evvelce basiretli tacir olan taraflarca imzalanan protokolün geçersiz olduğu iddiasının mesnetten tamamiyle yoksun olduğunu beyanla haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Kanun’un 107’nci maddesinde yer alan,
“1-Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
2-Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
3-Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” şeklindeki hüküm ile belirsiz alacak davası düzenlenmiştir.
—– kararında uyuşmazlığa konu miktarın davacı tarafından belirlenememesine ilişkin :”Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen, miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkânsızlığa dayanmalıdır.
Madde gerekçesinde; “bu davanın kabul edilmesinin artık salt hukukî korumanın ötesine geçilerek “etkin hukukî koruma”nın gündeme gelmiş olmasının da bunu gerektirdiği belirtildiği gibi, hak arama durumunda olan kişi, talepte bulunacağı hukukî ilişkiyi, muhatabını ve bu ilişkiden dolayı talep edeceği miktarı asgarî olarak bilmesine ve tespit edebilmesine rağmen, alacağının tamamını tam olarak tespit edemeyebilecektir. Belirsiz alacak ve tespit davalarına ilişkin hükümlerin mukayeseli hukukta da yer aldığı dikkate alınarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukukî ilişki ile asgarî bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmaması ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır. Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu ———- baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilmesi benimsenmiştir. Miktarı belirsiz alacaklarda zamanaşımının dolmasına çok kısa sürenin varolduğu hallerde yalnızca tespit yahut kısmi eda ile birlikte tespit davasının açılabileceği genel olarak kabul edilmektedir. Alacaklı, yalnızca eda davası veya yalnızca tespit davası yahut kısmi eda ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahip olduğu, hak-arama özgürlüğünün ——— özünde varolan bu seçenekler, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamayacağı, esasen tam veya kısmi olmasına bakılmaksızın her eda davasının temelinde bir külli tespit unsuru bulunduğu, başka deyimle eda hükmünde tertip olunan her durumun arkasında sorumluluk saptanmasını içeren bir zorunlu ön tespit kabulü mevcuttur.” şeklindeki açıklamayla, alacağın belirsiz olup olmadığı ile ilgili olarak bazı kriterler kabul edilmiştir.
Bu kriterler, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin;
1-Davacının kendisinden beklenememesi,
2-Bunun olanaksız olması,
3-Açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması olarak belirtilmektedir. ” şeklinde belirtilmiştir.
—– tarihli kararı ve ——– yukarıda bahse geçen kararı uyarınca davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri davacı tarafça dava açılmadan önce belirlenebilir ise davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır.Bu kriterler, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin;
1-Davacının kendisinden beklenememesi,
2-Bunun olanaksız olması,
3-Açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması olarak belirtilmektedir.Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin davacı taraf talep ettiği hasar bedelinin ve ekspertiz ücretinin miktarını gerek sigortaya başvurusunda gerekse dava dilekçesinde açıkça belirtmiştir.Hasarın miktarı ve ekspertiz ücretinin miktarı belli iken belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır.
Hukuki yarar yokluğunun tamamlanabilir dava şartı olup olmadığı hususuna bu noktada değinmek gerekir.——–Davacının dava açmaktaki yararının hukuki, korunmaya değer, güncel ve dava açıldığı anda var olması gerekmektedir.
Belirsiz alacak davası yönünden konu değerlendirildiğinde, belirsiz alacak davasının koşulları bulunmadığı hâlde bu tür davanın açılması durumunda, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmeli ancak hâkim bu hukuki yarar eksikliğinin tamamlanması için davacıya süre vermemelidir. Bazı dava şartı eksikliği sonradan tamamlanabilse de, hukuki yarar şartı eksikliği tamamlanamaz. Çünkü açıklandığı üzere dava şartları dava açıldığı tarih esas alınarak belirlenir———- şeklinde açıklama yaparak hukuki yararın tamamlanabilir bir dava şartı olmadığını belirtmiş ve davanın harç tamamlatmaya ilişkin herhangi bir süre vermeden hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Bu durumda, davacının talep ettiği çalışamama ve kaçırdığı işler bedeli, ayıplı tıra ilişkin servis ücreti bedeli ve ikinci tıra fazladan ödediği bedeli bellidir. Dava dilekçesinde şartları bulunmadığı halde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmelidir. Çünkü, alacağın belirlenebilmesi mümkün iken, böyle bir davanın açılmasına kanun izin vermemiştir. Davacının dava açarken talep ettiği miktarın belirlenebilir olması, hukuki yarar yokluğunun tamamlanabilir bir dava şartı olmaması, yukarıda yer alan gerekçeler ve ilgili ——– kararları doğrultusunda davanın HMK 114/1-h ,HMK 107 maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2. Madde ve fıkraları uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Peşin alınan 341,55 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 260,85‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 9.200,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair kısa karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———–Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2022