Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/719 E. 2023/399 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/719
KARAR NO : 2023/399

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekili 15/11/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil tarafından 07.06.2021 tarihinde—- telefon almış ve kullanmaya başlamıştır. Telefonu aldıktan 6 hafta sonra bir spor merkezi havuzunda 40-50 cm derinliğinde 2 -3 dk kadar kalmış ve söz konusu telefon arıza vermiştir. Söz konusu uyuşmazlığın ticari iş olmasından ötürü dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş ancak arabuluculuk aşaması anlaşamama ile sonuçlanmıştır. Üretici firma telefon özeliklerinden suya, sıçramalara ve toza dayanıklılık başlığı altında “—sayılı —-standardı kapsamında —-derecesi (30 dakikaya kadar maksimum 2 metre derinlik)” suya dayanıklılığından bahsetmiştir. Bu özelliğe göre telefon 2 metre derinlikte 30 dakikaya kadar suya dayanıklılık göstermektedir. Telefonun suya dayanıklılığı için azami sınırlar bu şekilde belirtilmesine rağmen müvekkilin telefonu 40-50 cm derinlikte ve 2-3 dakikalık kısa bir sürede bile suya dayanıklılık gösterememiştir. —- model telefon su ile temas ettikten sonra arıza verdiğinden müvekkilce —– götürmüştür. Yetkili servis aygıtta sıvı hasarına rastladığını, bu hasar için ücretsiz onarım yapılmadığını, 5.900,00 TL bedel öderse cihaz değişimi yapabileceklerini söylemişlerdir. Müvekkilin böyle bir teklifi kabul etmesi mümkün değildir. Zira telefonda arıza meydana gelmesinde müvekkilin bir kusuru bulunmamakta, üretici firma telefon özelliklerinde suya dayanıklılığa yer vermesine ve müvekkilin belirtilen azami sınırların altında kullanılmasına rağmen bu arızayı garanti kapsamında değerlendirmemiş, basiretli bir tacir gibi davranmamıştır. —- marka telefonlarda suya dayanıklılıkla ilgili arızayı birçok insan yaşamış—–bu hususta reklam ve promosyonlarda yanıltıcı bilgi vermiş ve —Rekabet Kurumu tarafından ceza verilmiştir. Bu durumdan haber metninde — yapılan açıklamada, —- akıllı telefonlarının su geçirmez özelliklerine ilişkin verilen bilgilerinin yanıltıcı olması ve ürünlerin satış sonrasındaki garantilerinin sıvı hasarlarını kapsamaması gerekçesiyle 10 milyon avro para cezası verildiği bildirildi. ” şeklinde yer verilmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı dava konusu üründe meydana gelen arıza nedeniyle yetkili servise başvurmuş olup yetkili servis tarafından yapılan incelemelerde üründeki mikro incelemeler esnasında sıvı teması olduğu, cihazda “kullanıcı kaynaklı hasar” bulunduğu tespit edilmiştir. Yönetmelik Madde 11 – Kullanım Hatası “Arızalarda kullanım hatasının bulunup bulunmadığının, yetkili servis istasyonları, yetkili servis istasyonunun mevcut olmaması halinde sırasıyla; malın satıcısı, ithalatçısı veya üreticisinden birisi tarafından mala ilişkin azami tamir süresi içerisinde düzenlenen raporla belirlenmesi ve bu raporun bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur.” hükmüyle üründe kullanıcı hatası yahut ayıp bulunup bulunmadığını tespit edecek merciinin yetkili servis olduğu açıkça belirtilmiştir. Kaldı ki yetkili servis tarafından yapılan incelemelerde üründe meydana geldiği iddia edilen arızanın gerçekten de ürünün hatalı kullanımından kaynaklandığı ve bu nedenle Müvekkil Şirket’in herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı sübuta ermiştir. Bunun yanı sıra, daha önce aynı konu hakkında tüketiciler tarafından yapılan THH başvuruları neticesinde lehimize sonuçlanan emsal kararlardan da ilgili kısımları aşağıda paylaşmaktayız; îşbu sebeple üründeki hasarlar kullanıcı hatasından kaynaklandığı sabit olup üründe üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı lehine seçimlik herhangi bir hak doğmamıştır. Bu sebeple Müvekkil Şirket üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmiş olup davanın reddi gerekmektedir. Üründe meydana gelen arızanın üretimden kaynaklı olup olmadığını tespit etmek adına bilirkişiye başvurması gerekmektedir. Teknik inceleme gerektirdiği açık olan bu hususta bilirkişiye başvurulması mecburiyetini talep etme zorunluluğu doğmuştur. Bu husus mevzuat ile de açıklığa kavuşturulmuştur. Müvekkil Şirket tarafından müşteri memnuniyetini sağlamak adına verilen hizmetler tüketiciler tarafından kötüye kullanılmaktadır. Davacı, taleplerinin üründeki arızanın üretimden kaynaklı olmaması sebebiyle yerine getirilemeyeceği kendisine açıklanmasına rağmen söz konusu davayı açmıştır. Yetkili servis tarafından üründe kullanıcı kaynaklı hasar bulunduğu da tespit edildiğinden bu husus tüketiciye izah edilerek davacının talebi reddedilmiştir. Ancak davacı haksız olarak ürün bedelinin iadesi veya ürünün değiştirilmesini talebinde bulunmuştur. “

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ayıplı ürünün iadesi, bedelinin tahsili davasıdır.
Davacı, telefonun 40-50 cm derinlikte ve 2-3 dk kadar süre boyunca su altında kaldığı ve sonrasında arıza verdiğini ancak telefonun özelliklerine göre suya dayanaklılığının 2 metre derinlikte 30 dk kadar süre suya dayanıklı olması gerektiği bu sebeple telefonun ayıplı olduğunu ve ayıplı malın değiştirilmesini ödenen paranın iadesini talep etmiştir.Davacı hakkında yapılan tacir sorgusunda davacının 1995 yılından bu yana mükellef olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu bu haliyle de tacir sıfatına sahip olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’ nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde; 29.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu telefonun darbe almış olduğu üründe kullanım hataları tespit edildiği ayrıca—- kullanma klavuzu ve garanti belgesinde suyla temas etmesi halinde hasar görebilir şeklinde açıklama olduğu bu sebeple ürünün ayıplı ürün olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği görülmüştür.Daha sonra davacı vekili itirazları da dikkate alınarak mahkememizce 29.05.2022 tarihli bilirkişi raporu denetime uygun olmadığından davaya konu —-marka ve model cep telefonunun—Sayılı—–derecesine sahip olup olmadığı veya suya dayanıklılık açısından benzer niteliğe haiz bir başka dereceye sahip olup olmadığı tespit edilip sahip ise kullanım klavuzu ve garanti belgesi kapsamı ile birlikte değerlendirilip cep telefonunun iç ve dış elektronik ve mekanik aksamı üzerinde ayrıntılı inceleme yapılarak(seçenekli olması açısından suya temas süre ve derinliğinden bağımlı ve bağımsız olarak) özellikle davaya konu cep telefonunun yukarıda belirtilen suya dayanıklılık özelliğinin var ise bu özelliği oluşturan elektronik ve mekanik aksamda ayıp bulunup bulunmadığı hususu başta olmak üzere davaya konu cep telefonunda meydana gelen arızanın üretim kaynaklı ayıplı mal olması sebebiyle mi meydana geldiği yoksa kullanım hatası olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususlarında yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş ve 08.01.2023 tarihli alınan bilirkişi raporunda netice olarak kozmetik olarak kusursuz olan cep telefonunun—-standartları açısından suya dayanıklılık işlevinin belirtilen ölçüde olmadığından cihazın ayıplı olarak değerlendirilmesi gerektiği şeklinde tespite varılmış ise de aynı zamanda dava konusu cep telefonunun kasasında fiziki hasar olması ile kasasından içeriye su alabileceği bu durumda kullanıcı hatasından kesin olarak bahsedilebileceğinin belirtildiği bu haliyle de her ne kadar davacı vekilince 27.042023 tarihli celse de cep telefonunda herhangi bir değişiklik yapmadıklarını beyan etmiş ise de ilk alınan bilirkişi raporunda cep telefonunda kullanımdan kaynaklı meydana gelen darbeye ilişkin açık bir tespit bulunması karşısında cep telefonunda meydana gelen arızanın kullanım hatasından kaynaklı olduğunun kabul edilebileceği kaldı ki ispat yükü üzerinde olan davacının cep telefonunun suda kalış süre ve derinliğine ilişkin beyanlarının ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla tarafların tacir olduğu bahse konu olay açısından satım sözleşmesi mahiyetinde ki kullanma klavuzu ve garanti belgesinde su geçirmezliğe yönelik hüküm bulunmaması aksine suyla temas halinde hasar görebilir şeklinde hüküm bulunması göz önünde bulundurularak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 129,78 TL harcın düşümü ile geri kalan 50,12 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 7.599,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.