Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2021/851 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/718 Esas
KARAR NO: 2021/851
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2020
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili sigorta şirketi için davalı (borçlu) aleyhinde —– sigorta poliçe nolu dava dışı —- ile istenildiğini, müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı için yapmış olduğu ödeme nedeniyle sigortalısının haklarına halefiyet kazanmış durumda olduğunu, —— gönderilen ödeme emrine—– icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, davalının —dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek; davanın kabulüne, davalının —- haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının —–aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı yanın açtığı davanın—- Mahkemeleri olduğunu, öncelikle görev itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli —- talep ettiklerini, iş bu davada itirazın iptali istenen icra takibinin konusu dava dışı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu, taraflar arasında imzalanan sigorta poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından kendisine yapıldığı iddia edilen — tedavi bedeli olduğunu, dava dışı —— tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle tedavi gideri olarak yapıldığı iddia edilen — ayrı ödeme ve bu ödemelere ilişkin —ayrı takibe yönelik itirazın iptali davaları mevcut olduğunu, mükerrer ödeme nedeniyle kurumun haksız zarara uğramasına sebebiyet vermemek adına derdestlik itirazlarının bulunduğunu, —— sonucu oluşan sağlık giderlerinin karşılanmasına ilişkin—- düzenlendiğini, bu kapsamda; kurumla sözleşmeli olmayan—— bağlı olarak oluşan sağlık hizmeti giderleri——-esas alınarak manuel olarak değerlendirilip ödeneceğini, gerek ——,—- sağlık yardımı almayı hak edecek kişilere ödeneceği düzenlendiğini, mevcut yasal düzenlemelerde acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedelinin—-tarafından talep edilebileceği hüküm altına alındığını,—-trafik kazası sonrasında ilk tedavisinin————numaraları ile kurumca fatura edildiğini ve kurum tarafından karşılandığını, bu açıdan kurumun yükümlülüğünü yerine getirdiğini, adı geçen hasta adına kaza tarihinde kurumca başkaca bir tedavi fatura edilmediğini, kabulü halinde kurum aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek; davanın öncelikle görev yönünden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dosya —– görevsizlik ilamı ile mahkememize gelmiştir.
Dava,davacı sigortanın trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği bedelin halefiyete dayalı olarak rücuen —-tazminine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; uyuşmazlık,— maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir. —- maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. —–maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak ———– Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; haklarına halef olunan dava açsa idi ne şekilde dava görülecek idiyse halef olanın açacağı rücu davasının da aynı şekilde görüleceği belirtilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen veya kendi özel kanunlarında mutlak ticari dava olduğu belirtilen ve bu sebeple ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında davacı sigortanın haklarına halef olduğu ———– dava açsa idi görev hususu ne şekilde irdelenecek ise ,sigortalının haklarına halef olan sigortanın açtığı rücu davasında da görev hususu aynı şekilde irdelenecektir.—— olmadığı anlaşılmakla dava nispi ticari dava değildir.Dava halefiyete dayalı rücu davası olmakla——- uyarınca mutlak ticari dava da değildir. Trafik kazası nedeniyle ortaya çıkan zarar talep edilmekle görevli mahkemeler Asliye Hukuk mahkemeleridir.Her ne kadar fiziki dosya içerisinde örnek görev kararları şeklinde kararlar bulunsa da bu kararlarda davalı yalnızca —-olmayıp,diğer davalı olarak —-da yer almaktadır.Sigorta ve —-aynı davada davalılar olması nedeniyle sunulan kararlarda yargılama ticaret mahkemesince yapılmıştır.——
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dvanın halefiyete dayalı rücu davası olduğu, haklarına halef olunan sigortalının tacir olmadığı gibi davalının da tacir olmadığı görülmekle davanın nispi ticari dava olmadığı,yukarıda belirtilen — gereğince davanın mutlak ticari dava da olmadığı görülmekle görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmıştır.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davanın nisbi ticari dava sayılamayacağı ayrıca mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı görülmekle görevli mahkemenin—– olması sebebiyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK 21/1-C maddesi gereğince iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ——- gönderilmesine
4- HMK’ nun 331/2 maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 341/2.maddesi uyarınca merci tayini yapılmak üzere kesin olarak tensiben karar verildi 17/11/2021