Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 E. 2022/830 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/717 Esas
KARAR NO: 2022/83
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 13/11/2021
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —–harç tarihli dava dilekçesinde özetle;——–hizmet sahasında;
1—– tarihinde,
2——– tarihinde,
3—— tarihinde,
4——- tarafından yapılan/yaptırılan çalışmalar esnasında ——- hasarlar verilmiştir.
Şirketimize verilen hasarlar nedeniyle, ekte sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere şirket elemanlarımızca hasar tespit edilmiş olup,—– düzenlenmiştir.——niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle müteahhit firma tarafından zarar giderilmiştir.
Nitekim zararın tazmini için alacağımızın tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden, tarafımızca;
1——-üzerinden,
2——–nolu dosyası üzerinden,
3—— Esas nolu dosyası üzerinden,
4——-üzerinden, ilamsız icra takipleri başlatılmıştır.
Bu takiplere ilişkin ödeme emirleri davalıya, tebliğ edilmiş olup, davalı taraf borcun tamamına —– itiraz etmiştir. —- kapsamında—– yapmış olduğumuz müracaatlarımız da anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle,
Davalının haksız olan her bir itirazının ayrı ayrı iptali ile takiplerin devamına,
Haksız ve Kötü Niyetli Davalı aleyhine her bir takip için ayrı ayrı % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Her bir takip için ayrı ayrı yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de, karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep ederiz.” demiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Kayıtlarımızın tetkikinden, dava dilekçesinde belirtilen tarih ve adreslerde herhangi bir çalışmamızın olmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu adreslerde——— tarafından ihale kapsamında çalışma yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak davacının iddia ettiği hasara ilişkin elimizde herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bu nedenle, meydana gelen hasarın iddia olunduğu şekilde doğalgaz çalışmalarından kaynaklanıp- kaynaklanmadığı tespit edilemediğinden hasar kalemlerini kabul etmiyor ve ayrıca tarafımıza husumet yöneltilemeyeceğini belirtmek istiyoruz.
——iki farklı yerdeki hasar için icra takibi yapılmış olup sadece —– tarafından çalışma yapılmış olup ilgili hasar bedeli miktarı davacı vekili tarafından hesaplandığı takdirde ödenip dekont dosyaya sunulacaktır.
Davacı husumeti kazı çalışması yapan müteahhit firma ——– yönlendireceğine müvekkil şirkete yönlendirmiştir. Halbuki müteahhit firmalar ile müvekkil şirket arasındaki anahtar teslimi sözleşmenin bir gereği olarak —— husumet yöneltilemez.
Doğalgaz dağıtım şebekesi çalışmalarının yaptırıldığı müteahhit firmalarla yapılan anahtar teslim sözleşmelerin özelliği 3. kişilere verilen tüm zararlardan iş sahibinin sorumlu tutulmamasıdır. ——– göre; “kazı çalışması sırasında verilecek zararlardan kazıyı yapan sorumludur”denilmek suretiyle sorumluluğun müteahhit şirketlere ait olacağı açıkça belirtilmiştir.
Müteahhit firmaların vermiş olduğu hasarlara ilişkin olarak iş sahibine husumet yöneltilmeyeceğine dair birçok emsal mahkeme kararları ve ——- kararları bulunmaktadır. Bu konudaki bazı yerel mahkeme ve ——- kararları aşağıda sunulmaktadır.
Dava konusu hasarın tamir ve bakım miktarları da çok fahiş gösterilmiştir. Takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda hasarın giderimi için talep edilen masrafların gerçek değerlerinden yüksek tutulduğu açıkça görülecektir. Bu nedenle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte hasar kalemlerini ve belirlenen masraf miktarlarını da kabul etmiyoruz.
Davaya konu olan kazı çalışması, , ——- tarafından yapıldığından davanın bu firmaya ihbarını talep ediyoruz.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davanın zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın, husumet ve esas yönünden reddine, takibin iptaline, faizin reddine, davanın müteahhit firma ve sigorta şirketine ihbar edilmesine, icra inkar tazminatının reddine, dava yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.” demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı —- tarafından yapılan doğalgaz şebekesi alt yapı çalışmaları kapsamında davacı ——- ait kablolara zarar verdiği iddiasına dayalı hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meydana gelen hasara ilişkin kusur ve sorumluluğun kime ait olduğu ve gerçek zarar miktarına ilişkindir.
—– tarihli ara karar ile dosyanın bir elektrik elektronik mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve—– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Sayın Mahkeme tarafından, tarafıma tevdi edilen —–, İtirazın İptali konulu dosya muhteviyatı incelenmiş, tespitlerde bulunulmuştur.
Dosya kapsamında bulunan, hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutarı formları ve hasarlara ilişkin bilgi, belgeler incelendiğinde, toplam alacak bedelinin ——- olarak hesaplandığı tespit ve kanaatlerine ulaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, hasar tespit tutanakları, fatura, benimsenen bilirkişi raporu, icra dosyası içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından doğal gaz şebekesi alt yapı çalışmaları kapsamında yapılan kazı çalışmaları esnasında davacı şirket işletmesi altındaki kablolara zarar verildiği, zarar bedelinin ödenmesi için davalıya başvurulmasına rağmen davalının zararı ödememesi nedeniyle davacı tarafından zarar bedelinin tahsili amacıyla icra dosyalarında ayrı ayrı icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisindeki itirazı üzerine takiplerin durmasına karar verildiği ve davacının itirazın iptali istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre hasarın dava dışı taşeron şirket elemanlarınca kazı yapılırken meydana geldiği, hasar tarihlerine ait hasar tespit tutanaklarında belirtilen adreslerde kablolara hasar verildiği, hasarın onarımının davacının çalışanları tarafından yapıldığı, davalı şirketin kazı çalışmaları öncesinde davacı tarafa bunu bildirip davacıdan tesis projelerini istemediği, yer gösterme talep etmediği, davacı tesislerinin belirlenmesine ve işaretlenmesine yönelik hiçbir sondajlama, dedektör ile kontrol ve röperleme çalışması yapmadığı bu nedenle hasarın meydana gelmesinden kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Talebin haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ve alacağın miktarının tesbiti ancak bilirkişi incelemesi ile tesbit edildiğinden likit bir alacak olmadığı kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Eylemin bir haksız fiil olduğu, davacının zararının haksız fiil tarihi olan hasar tarihinde doğduğu anlaşılmakla hasar tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Faizin türü olarak da yapılan işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu ve her iki tarafında tacir olması nedeniyle davacının avans faizi talep hakkı bulunduğundan avans faizi uygulanmıştır.
Her ne kadar davalı şirket ile yüklenici arasında imzalanan sözleşme gereğince işin yapımı sırasında üçüncü kişilere verilecek zararlardan sadece yüklenici şirketin sorumlu olacağı düzenlenmiş olsa bile bu taraflar arasındaki iç ilişkiye ilişkin olup, zarar gören üçüncü kişilerin bunu iş veren olan davalı şirketten talep etme hakkı mevcuttur.Ayrıca takip tarihleri dikkate alındığında davanın süresinde olduğu davalı tarafın zamanaşımı defii talebinin yerinde olmadığı görülmüştür. Buna göre; bilirkişi raporu ile hesaplanan zarar miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
—— Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, —— işlemiş faiz olmak üzere toplam— üzerinden takibin devamına,
—– Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,—– işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden takibin devamına,
—- Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam—— üzerinden takibin devamına,
—— Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, —— üzerinden takibin devamına,
2-Tüm takipler yönünden icra inkar tazminatı taleplerinin reddine
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 5.934,4‬0 TL’lik kısım yönünden alınması gereken 405,37 TL harçtan peşin alınan 86,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 319,1‬0 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 86,27 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5.934,4‬0 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 314,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.114,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022