Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2021/526 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2021/526

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı ———- borçlunun dava konusu taşınmazın——– taşınmazda yer alan ve müvekkil sigortacı —— —ile sigortalı bulunan ———- kiracı olarak ———tarihinde patlaması sonucunda ———–içine——–neticesinde, —— meydana geldiğini, davalı konumundaki —– borçlu şirketin verilen yasal hükümler uyarınca meydana gelmiş olan zararlardan sorumlu olup, bu hususta kendilerine yapılan müracaatlardan olumlu bir sonuç alınamadığından, müvekkil şirket tarafından, yukarıda belirtilen bu miktarın ödenmesi için, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü nezdindeki——-.——— icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı —- borçlu şirketin takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine takip durmuş olduğundan ve daha sonra gerçekleştirilen —– olumlu bir sonuç elde edilememiş olduğundan, yapılmış olan haksız itirazların iptali ile, takibin devamına ve davalı borçlu şirketin, haksız itirazı nedeniyle de İİK md. 67/f.2 hükmü gereğince, takip konusu alacağın % 20sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yönünden usulden reddine, talebimizin kabul görmemesi halinde davacının haksız ve kötü niyetli davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği —— tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak —- mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın —-sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede—– sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Davacı vekili, müvekkili —— ————- dairenin — — sonucunda ————— içine —– etmesi neticesinde sigortalı konutta hasar meydana geldiğini, ——— yapılmasından kaynaklanan sebepler ile hasarın meydana geldiğini bu nedenle davalının müteahhit sıfatı ile hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından sigorta ettirene ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu –.İcra Müdürlüğünün ——sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 8.189,44 TL. asıl alacak ile 571,21 TL. işlemiş faiz alacağına vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, 6102 sayılı TTK.nin 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı rücuen ———– olarak dava açmış olup dava dışı sigortalı, tacir olmadığı gibi sigorta edilen yer de ticari işletme olmayıp konuttur.
Benzer konuya ilişkin Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin ——– karar sayılı ilamında —— mahkemesi olan Denizli —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını kamu düzeninden olan görev hususunu tartışmaksızın esas yönünden onadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme——sayılı kararında bu husus “————kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa —- halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı ….——, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Ayrıca halefi olduğu sigortalısı gerçek kişidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Dava, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı doğrultudaki içtihatlar: Yarg.— H.D. ——-
Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddeleri gereğince görevli mahkeme —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına( ihtarat yapıldı)
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,—- Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.