Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2022/343 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/684 Esas
KARAR NO : 2022/343

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı yan arasındaki —- nedeniyle —– ilişki nedeniyle davalı şirketin müvekkili şirkete takip talebinde gösterilen tutarda borcunu ödememesi nedeniyle davalı hakkında — dosyasında başlatılan icra takibine davalı yanın kötü niyetle itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafın –görüşmesine katılmadığını bu nedenle anlaşamama yönünde — tutanağının tutulduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabulü ile davalı şirketin— Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı yanın itirazının kötü niyetli olması ve takibe konu alacağın da likit olması nedeniyle davalının —– aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebine—sayılı dosyasının — —- üzerinden dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
——– yazı cevabı dosyamız arasına alındığı görüldü.
—– ilişkin yazı cevabı dosyamız arasına alındığı görüldü.
27/01/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; ” Mahkemenizin —- celsesinin— kararında taraflara ait tüm defter ve kayıtlar ile tüm evrakların hazır edilmesi istenen inceleme günü olarak tayin edilen —-bulunmadığı, defterlerini dosyaya ibraz etmediği, dava dosyasında — kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı, Kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları, karşı tarafın delllerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında — tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca —sunan tarafın kayıtlarının delil olarak dayanılacağının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı —— defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Davacı — yıllarına ilişkin— göre; Davacı ——davalı —— düzenlenen faturalarda teslim alan kaşesi ile imzasının bulunduğu, faturaların davacı ve davalı tarafından —beyan edildiği, söz konusu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, faturalara davalı tarafın 8 gün içinde itiraz etmediği itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığı; Davacı ve davalının birbirlerine yaptıkları (KDV hariç) 5.000.- TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satım ve alımlarına —ve bu beyanların birbirini teyit ettiği Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi — vermesi halinde; Davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden takip tarihindeki alacağı tutar için icra takip tarihi olan — tarihine kadar %16,75, — tarihinden itibaren %15,75 oranında avans faizi talep edebileceği ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin — ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. —- kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki —- aracı olabilir. —kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş — kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde—- ,içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde davalı tarafın kendisine yapılan ihtarata rağmen — sunmadığı,hükme esas alınan yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu ile davacı kayıtlarının incelendiği,davacı kayıtlarının lehine delil teşkil edecek nitelikte olduğu ve HMK 222.maddesi uyarınca davalının ticari defterlerini sunmaması nedeniyle usulüne uygun tutulan davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil edeceği göz önüne alınarak , ayrıca taraflarca tutalan — formlarının da birbirini teyit ettiği hususu da gözetilerek davanın kabulü ile; —– itirazın 51.621,44 TL üzerinden iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına karar verilmiştir.
Alacağın faturalara dayalı olması nedeniyle asıl alacağın likit ve belirlenebilir olduğu görülmekle borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile; — dosyasına yapılan itirazın — üzerinden İPTALİNE, takibin kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
2- Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 51.621,44 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının (10.324,28 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.526,26 TL harçtan, peşin yatırılan 623,46 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.902,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 623,46 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 1000,00TL bilirkişi ücreti ve 97,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.779,76‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7—– davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı