Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2023/349 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2023/349

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA: Davacı vekilinin sayın Mahkemenize hitaben düzenlediği 26.10.2021 harçlandırma tarihli dilekçesinde özetle; “ Müvekkili banka ile —–arasında —— Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalanarak adı geçen firmaya krediler kullandırıldığını , diğer davalı —– ise—-müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine davalı borçlulara ihtarname gönderildiğini, borcun önenmemesi üzerine——Esas Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını Borçlu davalıların haksız ve kötü niyetli olarak ——Sayılı dosyasından yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına , itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesini ” iddia ve talep etmiştir.Davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ——. Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.Dava, alacaklı —–ile müşteri olan borçlu davalı —– ile kefil sıfatına haiz diğer davalı—— arasında aktedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak kredinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vakii itirazın iptali istemine ilişkindir.—— Esas sayılı icra takibi dosyasında davalı takip borçluları aleyhine 183.721,70 TL asıl alacak, 27.573,90 TL işlemiş faiz, 1.378,69 TL bsmv alacağı olmak üzere toplam 212.674,29 TL alacak bakımından takip başlatıldığı, davalılar tarafından borca itiraz edildiği, borca itiraz üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.—–ile davalı ——arasında 21/12/2015 tarihli ve 03.07.2017 artırım tarihli 500.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı —— müteselsil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefil sıfatı bulunan davalının borçtan kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı asilin eşi —– rızasının olduğuna dair muvafakatnamenin olduğu, kefeletin şekil şartlarının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.—– tarafından —— Noterliği’nin 25/02/2020 tarihli ve ——- yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı, davalılara çıkarılan ihtarnamelerin 27.02.2020 tarihinde tebliğ edilmeyerek iade edildiği, GKS 12. Maddesi gereği ihtarnamede taraflara 7 günlük süre verildiği, davalıların temerrüte düştükleri anlaşılmıştır.15/03/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacılık konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.

Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere;
1-) Davacı Bankanın, davalılardan 19.06.2020 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile;
Talep
Hesaplanan
Talep Edilb. Tutar
212.674.29TL
205.286.80TL
205.286.80TL
205.286.80TL talep edebileceği
Bu tutarları aşan taleplerin, yerinde olmadığı
2-) Davacının, asıl alacak tutarlarına tahsil edilinceye kadar yukarıda belirtilen oranlardan temerrüt faizi ve gider vergilerini davalı(lar)dan talep edilebileceği
3-) Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.Konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesi, ve nihai kararı HMK’nun 266.md.gereğince ve HMK’nun 282 madde hükümleri nazara alınarak münhasıran yüce Mahkemeye ait olmakla, teknik kanaatimizi takdir ve değerlendirmelerine arz ederiz.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
——. Sayılı ilamında “—dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması..”—–Sayılı ilamında “… hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının, davalılardan 19.06.2020 takip tarihi itibariyle tahsil tekerrür olmamak kaydı ile; 183.721,70 TL asıl alacak + 18.643,39 TL akdi ve temerrüt faizi + 934,15 TL BSMV olmak üzere toplam 203.299,24 talep edebileceğinin bildirildiği, ek bilirkişi raporundaki alacak hesaplamasına ilişkin tespitlerin denetime elverişli olduğu kanaatiyle davacı vekilinin rapora itirazlarının davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerektiği hususu dikkate alınarak ( —–Hukuk Dairesi’nin 13/01/2015 tarih—– esas —— karar sayılı kararı)yerinde görülmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalıların—– İcra Dairesi —— Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 183.721,70 TL asıl alacak + 18.643,39 TL akdi ve temerrüt faizi + 934,15 TL BSMV olmak üzere toplam 203.299,24 TL üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren %33,84 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalıların itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 183.721,70 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 203.299,24 TL lik kısım yönünden alınması gereken 13.887,37 TL harçtan peşin alınan 2.568,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.318,79 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 2.568,58 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 31.461,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 324,6‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.574,6‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.505,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.261,82 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 58,18 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. Maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. Maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344.maddesi) suretiyle, —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.