Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/672 E. 2022/410 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/672 Esas
KARAR NO: 2022/410
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
——- Tarihinde —–meydana gelen trafik kazasında, davalı sigorta şirketine ——- Tarihleri arasında geçerli — poliçesi ile sigortalı bulunan—– Plakalı aracın müvekkiline ait—-Plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda müvekkiline ait —– Plakalı aracın ağır hasar gördüğünü ve değer kaybına uğradığını, trafik kazası tespit tutanağına göre iş bu başvuruya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan—- Plakalı araç sürücüsü 8/8 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait —- plakalı aracın onarımının yetkili serviste yaptırıldığını ve buna ilişkin masrafların kasko sigortacısı tarafından karşılandığını, ancak müvekkiline ait —–araçta hasara bağlı olarak, değer kaybı zararı meydana geldiğini, değer kaybına ilişkin zararlardan kusurlu aracın —- olarak davalının sorumluluğu bulunduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride arttırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik —– değer kaybı zararının davalı ———, davalının temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek artan oranlarda ticari avans faizi ile birlikte (aracın ticari olması sebebiyle) tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;—- tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği—–başlangıç — bitim tarihli ve ——adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla —– kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, değer kaybı talebi için davacı vekilinin müvekkili şirkete başvurusu üzerine —- nolu hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan değerlendirmeye istinaden, davacı vekiline — tarihinde —- değer kaybı ödemesi yapıldığını, —– tarihinde —rücu ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle bakiye teminat limitin —olup davayı kabul etmemek kaydı ile; davacının zararının tespit edilmesi ve müvekkili şirket aleyhine tazminat hükmedilmesi durumunda azami bakiye teminat limiti olan —-kadar sorumlu olacağını, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi sonrasında da davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti gerektiğini, kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ile, zararın karşılanması sebebiyle davanın reddini, aksi halde ———- göre hesaplamanın kabul edilmesini, diğer beyanların da göz önünde tutularak karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—- — %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu araç sürücüsü —- kusursuz olduğu, Söz konusu kazaya ait —– kaydında kazaya karışan araç sürücülerinin —- sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde, dava konusu —-plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, —- plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış olup, TRAMER kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile UYUMLU olduğu, görülmüştür. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN:—- tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu — plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, (Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu —-plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık ve tercih edilirlik düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunduğu hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin şekli-niteliği, —- tarihli kazaya ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği ve TRAMER hasar sorgusunda hasar kaydı bulunduğu hususları da dikkate alınarak — doğrultusunda değerlendirilmiştir) —– KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar”da ifadesi —- tarafından iptal edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; —-göre değerlendirmede; Dava konusu —– araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının —- kaza tarihi itibariyle —-; serbest piyasa koşullarında— olabileceği değerlendirilmiş olup, dava dışı sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; —- olabileceği, Davalı sigorta tarafından davacıya değer kaybı olarak —-tutarlı ödemeyi içeren dekont örneği sunulmuş olduğu, Sayın Mahkeme tarafından belirtilen ödemenin kabulü halinde ödenecek bakiyenin bulunmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde —-talep edilmiş olan değer kaybı zararı nedeniyle maddi tazminatın — arttırarak dava değerini —– artırdığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasına ilişkindir.
— tarihli bilirkişi raporunda; ” davalı sigorta tarafından davacıya değer kaybı olarak —– tutarlı ödemeyi içeren dekont örneği sunulmuş olduğu, — Ödemenin kabulü halinde ödenecek bakiyenin bulunmadığı…” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulduğu, ödeme dekontu incelendiğinde dava tarihinden — sonra —- tarihinde yani dava açıldıktan sonra sigorta şirketi tarafından ihtilafa konu değer kaybı tazminat talebine ilişkin davacı yana ödemede bulunduğu, bu haliyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmüştür. Yargılama giderleri yönünden ise HMK 331/1 maddesi gereğince yapılan değerlendirmede, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı olduğu, zira davalı tarafın dava açıldıktan sonra bilirkişinin de tespit ettiği miktar kadar bedeli tazmin ettiği, davacı yana ödemede bulunduğu, —–ilamı nazara alınarak yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmiş aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl alacağa ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan 59,30 TL ve 472,00 TL Islah harcından, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 450,6‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022