Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/671 E. 2022/336 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/671 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı — sattığını, davalı tarafın aldığı ürünlerle ilgili borcunu ödemediğinden hakkında başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz itiraz ederek takibi durdurduğunu, —– yoluna müracaat edilmişse de davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığından huzurdaki davanın ikame edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu; Davalı tarafa satılıp, teslim edilen ——— faturaları düzenlendiğini, müvekkil şirketin alacağının likit ve belirlenebilir olduğunu, davalı borçlu tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalı borçlu tarafından –. Sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın 23.135,22 TL’lik kısmının iptali ile takibin devamına, borca itirazında haksız olan davalı tarafın alacağın likit ve belirli olması nedeniyle dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine, ——- faaliyetinin anlaşmazlıkla sonuçlanması nedeniyle — tarifesi gereğince vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen taraflara ait tüm defter ve kayıtlar ile tüm evrakları inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Sayın Mahkemenizin —- taraflara —– ve kayıtlar ile tüm evrakların hazır edilmesi istenen inceleme günü olarak tayin edilen– davalı … hazır bulunmamış, defterlerini dosyaya ibraz etmediği, dava dosyasında ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı görülmüştür. Kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları, karşı tarafın delllerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında TTK 83,84, 85 ve HMK 219-222 maddelerinin uygulanacağı hussundaki takdirin —incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Davacı— —– —- kayıtlarına göre; Davacı— itibari ile de — alacaklı olduğu; Davalı ….– — kayıtları incelenemediğinden davacı ile davalı defter kayıtları arasındaki farklar konusunda bir görüş bildirilmemiştir. Takip ve dava konusu edilen davacı —- irsaliyeli faturaya davalı tarafın 8 gün içinde itiraz etmediği, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığı; Davalı ..— davacı — alım yaptığını — beyan ettiği; Davalı … tarafından — beyan edildiği görülen söz konusu faturanın davacı tarafından davalı tarafa tebliğ edildiğinin de anlaşıldığı; Dava konusu 15.721,- TL tutara ilişkin vade ile takip tarihi göz önüne alındığında 6.322,21 TL geçmiş gün faizinin hesaplandığı; Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde; Davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden takip tarihindeki alacağı tutar için icra takip tarihi olan— tarihinden itibaren %15,75 oranında avans faizi talep edebileceği;” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye —–alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren—- alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak —-“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın —– arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle——– yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen —— anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,—— —- edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin ——- ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Davacının ——yapılan incelemeye göre 05/05/2021 takip tarihi itibariyle davalının — borçlu olduğu,
Davalının bağlı bulunduğu ——– incelenmesinde; — döneminde davacı — mal veya hizmet alımı yaptığını——bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce —– yapılması ——– incelemesine davalı vekilinin hazır olmadığı ——- karar verildiği, davalıya duruşma zaptının tebliği ile inceleme gün ve saati ihtar edildiği, davalının ticari defterlerini dosyaya ibraz etmediği gibi dava dosyasına ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişiyi bildirmediği, 6100 sayılı Hmk’nın 222/3. maddesinde, —– tarihli —– kanunla —– sunulmamasına ilişkin 23. madde ile değişiklik yapılmış ve —– davalı tarafından sunulmaması halinde davacının —–kayıtlarının lehine delil olacağı belirtildiği, davacı tarafından düzenlenmiş olan söz konusu takibe konu faturalara davalı yanca 8 gün içinde itiraz edildiğine dair dosyaya bir bilgi veya belge kazandırılmadığı, davalı tarafından davacıdan —- ile mal veya hizmet alımı yapıldığını bağlı bulunduğu —– bildirdiği, böylece bilirkişi davacı tarafın ticari defterleri ve — mahkememize göndermiş olduğu taraf ——- incelenmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan — alacaklı olduğunun tespit edildiği, —– beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu —Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ——bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
——- kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. — göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı şirketin davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğüne yönelik dosya kapsamında bilgi ve belgenin bulunmaması hususu nazara alınarak takipteki faiz alacağına yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı —- bulunmasına rağmen itirazın iptali davasında 23.135,22 TL üzerinde harcı yatırdığı asıl alacak olan 17.721,00 TL’nin toplam talep edilen alacak bedeli olan —— faiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla bu bedel üzerinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından — sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın — üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 5.414,22 TL talebin REDDİNE,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 17.721,00 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.210,52 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 264,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 945,73‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 264,79 TL peşin harç toplamı 324,09‬ TL ile 1.348,10 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri ve dosyadaki diğer masraflar) olmak üzere toplam 1.672,19‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,76 ve red 0,24 oranına göre hesaplanan 1.270,86 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6—-oranına 1.003,2‬0 TL’sinin göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7— oranına 316,8‬0 TL’sinin göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.