Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/649 E. 2022/597 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/649 Esas
KARAR NO : 2022/597

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili—- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bulunan —— tarihinde davalı nezdinde—-aracın çarptığını, bağımsız eksper tarafından—hasar tespit edildiğini, uzman raporuna göre kazanın oluşumunda davalı nezdinde —- aracın kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduğunu, hasarın %20 sine tekabül eden —- davalıdan tahsili için huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkilinin aracındaki hasar onarım bedelinin tazmini için —–başvuruda bulunulduğunu, usulden reddine karar verildiğini, hasar onarım bedelinin tazmini için davalıya —–tarihinde ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını, anlatılan nedenlerle kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik —- işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden kaza tarihinden kabul görmez ise ihbar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin —-harç tarihli talep artırım dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın huzurdaki davanın ikamesi öncesinde — sayılı başvurunun usülden reddedildiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, — davacıya ait bulunan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, hasar onarım bedelini kabul etmediklerini, davacı tarafın rapor ücretinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulamayacağını, aracın hususi araç olduğunu, yasal faiz talep edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
— plaka sayılı araçlar arasında meydana gelen trafik kazası sonrasında oluşturulan kaza tespit tutanağı, hasar kaydı dahil kazaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin celp edildiği görüldü.
Davalı—- plaka sayılı araçlar arasında meydana gelen trafik kazası sonrasında davacı ——-başvurusu sonrası oluşturulan hasar dosyasının onaylı bir örneğinin celp edildiği görüldü.
——–sayılı aracın —- ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.
——–Kusur raporunda özetle;
“A)Sürücü —– %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü —- %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Davacıya ait bulunan —-plakalı araçta dava konusu — tarihli kaza ile uygun illiyet bağı bulunan katma değer vergisi dahil —- hasar onarım bedeli tespit edilmiştir. —- kusur raporunda davalı ——- nezdinde trafik sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %25 kusurlu olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davalının sorumluluğunun —– olduğu tespit edilmiştir.
Tespit Edilen Hasar Onarım Bedeli: ——
%25 Kusur Oranında Sorumluluk:—–” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; — tarihinde meydana gelen trafik kazasında—- plaka sayılı araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda %75 kusuru olduğu, davalı —-sigortalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda % 25 kusuru olduğu —- uzmanlık raporu ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle —-plaka sayılı araçta —-hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı —— sigortalı araç sürücünün % 25 kusur oranına istinaden 4.229,87 TL ile davalı —- olacağı, her ne kadar —————yargılama gideri olarak kabulü gerekeceği ancak ——masrafına yönelik herhangi bir belge sunulmadığı hususları hep bir arada değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinde bulunduğu davalı —- mahkememize gönderdiği hasar ve poliçe dosyası ekinde bulunun ihtarnamenin üzerinde havale tarihi atıldığı, davacının davalı sigorta —-tarihinde başvurduğu anlaşılmıştır. Benzer konuya ilişkin—karar sayılı ilamında; “…davacı tarafın —— başvuru tarihi dolayısıyla bundan 8 iş günü sonrasında davalı —— temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı —– tarihinde yapmış olduğu başvurudan 8 iş günü sonrası olan —- itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir.
Trafik kazasına sebebiyet veren davalı sigortanın dava dışı sigortalısının aracının otomobil ve zarar veren aracın kullanım amacının hususi olduğu gözetilerek faizin türü olarak yasal faize hükmedilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın —- kesinlik sınırı olan —– altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. —- sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —- kesinlik sınırı olan——-altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile; —- hasar onarım bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken—- harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL harcın ve 70,53 TL ıslah harcının toplamı olan 129,83‬ TL ‘den düşümü ile geri kalan 163,89‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL Peşin harç, 70,53 TL ıslah harcı ve 59,30 TL başvurma harcı ile —– posta gideri olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6—– Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
7- —-ücretinin davalıdan tahsiline, ——- yatırılacak)
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.