Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/642 E. 2022/109 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/642 Esas
KARAR NO : 2022/109

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili adına—— derdest davalar olduğunu, bu sureç içerisinde şirket hakkında hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak, tasfiye süreci başlatıldığını, Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan—— uyulmadan —– tamamlandığını,—- sonucunda ise şirket —-edildiğini—– olarak—- dosyası üzerinden dava açıldığını, dava dosyasının 10.06.2021 tarihli tensip zaptının ara kararı gereğince Davalı — kaydında terkin edildiği anlaşıldığından, davacı vekiline iş bu davaya özgü olmak üzere davalı şirket hakkında ihya davasını açmak üzere yetki ve gelecek celseye kadar kesin süre verildiğini,yine ihyası istenen şirket hakkında—- Sayılı dosyasında derdest davaları olduğunu, davalar devam ederken şirket hakkında hukuka aykırı ve kötü niyetli şekilde — başlatıldığını ve şirketin— terkin edildiğini,—- yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …——– cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını,—- yetki ve sorumluluğun——-olduğunu, olağan ——– eksik/erken sonuçlandıran ——- dolayı —- sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, yasal hasım konumunda olduklarını ve davanın açılmasına da sebep olmadıklarını, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince —- tasfiye sebebiyle terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
..—cevabi yazısıyla ihyası talep edilen —-tarihinde yaptırdığı,— olduğu,—— kaydının —–nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
Tasfiyesi istenen şirket aleyhinde davacı —– dosyasının—– tensip tutanağı ara kararı gereğince, davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır—-tarihinde yapılan tensip tutanağı ile davacı yana tasfiyesi istenen şirket aleyhinde ihya davası açmak üzere süre ve yetki verildiği görülmüştür.
İlgili dava dosyaları— celp edilmiş, — dosyasında dava tarihinin—- dosyada davacı olan ….— bahsi geçen bu dosyada da davacı olduğu, ihyası istenen şirketin davalı sıfatına haiz olduğu görülmüştür. Yine —Sayılı dosyasında dava tarihinin —- davacısının huzurdaki davacı olduğu, davalısının ihyası istenen şirket olduğu, ihyası istenen şirketin bu dosyada vekil ile temsil edildiği, vekaletnameyi de huzurdaki davalı olan —- ilgili—- verdiği anlaşılmıştır.
Tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek tasfiye işlemleri, tasfiye üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedi—-
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının— anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada zaman aşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir. —- sayılı ilamı )
—– ilamında “….TTK’nın 547. maddesi gereğince—– kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , terkin edilen şirketin davacıya borçlu olup olmadığının bu davanın konusunu teşkil etmediği ,yapılan ilanlara rağmen alacağın bildirilmemesinin ihya isteminin reddine gerekçe olamayacağı, davacının derdest davanın sonlandırılabilmesi için ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği esasen davalı—— istinaf sebeblerine konu ettiği hususların esas davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin dava dosyası ile sınırlı olarak tüzel kişiliğin ihyasına ve —- atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı—— istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava konusu şirket kendisi tarafından tasfiye sürecine girip tasfiyeyi sonuçlandırmış ve —- terkin edilmiş ise de dava konusu terkin edilen şirket hakkında halen devam eden derdest davalar bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan davaların sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı—– olunamayacağı sonucuna varıldığından ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için — verir ve bu işlemlerini yapmaları için son — bir veya birkaç kişiyi —– atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına,—-davalı ….——- olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam derdest davalar olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son —- olan davalı ——— atanmasına, davalı … yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
—— sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmasından davalı ——–bulunduğundan davada taraf sıfatı bulunduğu, davalı—— aleyhine davanın kabulü nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi HMK 326/1 gereği olduğu gözetilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün davacı yargı gideri bakımından kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı—- tahsiline karar verilmiştir.” belirtmiştir.
—-… Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. —–
Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre tasfiye eksik yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında tasfiyenin tamamlanmasını temin için açılmıştır. Tasfiye işlemi eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderlerinin — üzerinde bırakılmasında ve vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur.” gerekçeleri ile—- vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
—–ilamında “..— olayda ; terkin olunan şirketin eski çalışanı olan davacının eksik gösterilen sigortalı hizmet tesbiti davası açıldığı ,davanın sürdürülebilmesi için davacı vekiline davalı şirketin tüzel kişiliğinin ihya davası açmak üzere süre verildiği, açılan bu davanın görülebilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, —atanarak tescil ve ilanına karar verildiği , tasfiyeden sonra dava açılmış olsa da davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği , şirketin alacağı ve borcu bulunmadığı bu sebeble ihyasında hukuki yarar bulunmadığı savunmasının dinlenebilir olmadığı , ,toplanan tüm delillere göre TTK 547 maddede ki ek tasfiye koşullarının gerçekleştiği kanaatına varan mahkemenin takkdirinde isabetsizlik olmadığı,ihya ve yeniden —- atanmasına ve — usulune uygun sonlandırılmadığından davalı —- HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı —– vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtmiştir.
—- ilamında “..— tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının—-başvurmaması sonucu değiştirmez. Davacının şirketten alacaklı olup olmadığı, İş Mahkemesindeki yargılama sonucu belirlenebilecek bir husustur. Sonuç olarak; TTK 547. maddedeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla..” şeklindeki kararında tasfiyenin yapıldığı tarih itibarı ile usule uygun yapılsa dahi —- için şirketin ihyasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ——–l edilerek davacısına ödenmesine dair mahkeme kararını onamıştır. Kaldı ki somut olayda söz konusu davalar zaten — tamamlandığı belirtilen tarihten önce açılmıştır.Davalı—- devam eden davalar olduğunu bilmesine rağmen —- terkin ettirmiştir. Bu nedenle davalı—–yargılama giderlerinden ve davacının vekalet ücretinden sorumludur.
—-. Sayılı ilamında “—- derece mahkemesince davanın kabul edilerek davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu bağlamda tasfiye sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından —-sorumlu olup, davada taraf sıfatı bulunan—– mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. —-, bu giderleri, ek tasfiye için ihya edilen şirketin tasfiye giderlerine ekleyebilecektir.” belirtmiştir.
HMK’nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … yasal hasım olması nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü —— yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, …nün —– nosuna kayıtlı bulunup ——– tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince—- terkin edilen —–6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince —- Sayılı sayılı dosyaları ile ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan davaların sonuçlanması ve infazı bakımından—- terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, —– yeniden TESCİLİNE,
2- —- olan …—- atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin—- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye kadar —görevine devam etmesine,
3- Kararın —ilan edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davalı— tahsiliyle hazine gelir kaydedilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 101,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 220,20 TL yargılama giderinin davalı …– tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı — hasım olması sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan —- maktu vekalet ücretinin davalı .—– tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı … yasal hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı ve —– yüzüne karşı, diğer davalının tarafın yokluğunda verilen karar , oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.