Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2022/2 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/632 Esas
KARAR NO: 2022/2
DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından dava dışı eski malik olan —- tarihinde satın aldığını, anılan taşınmaz üzerinde davalı banka lehine dava dışı eski malik tarafından —— şerhi bulunduğunu, söz konusu ipoteğin dayanağını dava dışı eski malik tarafından kullanılan konut finansmanı kredisi olduğunu, dava dışı eski malik tarafından —- tarihinde davalı bankadan kullanılan konut finansmanı kredisi ile dava konusu taşınmazın satın alındığını, eski malik tarafından kullanılan kredi karşılığı ödemeleri tam ve eksiksiz olarak davalı bankaya yaptığını, eski malik tarafından son ödemesi —- tarihinde erken ödeme tazminatı ödenmek suretiyle ödenerek konut finansmanı kredisi tamamı ile kapatıldığını dava konusu ipoteğin teminat mahiyeti bağlı kredinin tamamen ödenmiş olması nedeniyle sona erdiğini, davacı şirketin ve eski maliğin tüm taleplerine karşı davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, ipoteğin fekki sağlanmadığı gibi malik birlikte davalı bankanın —- tarihinde gidildiğini ve burada da ipoteğe konu kredi borcunun tamamen ödenmiş olduğunun bilgisinin verildiğini, ancak bu duruma karşı ipotek fekkinin sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle davacı şirkete ait olan dava konusu taşınmaz üzerindeki dava dışı eski malik tarafından kullanılan konut finansmanı kredisi kapsamında davalı banka lehine tesis edilen ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın esasa girilmeden husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, bu talepleri kabul edilmez ise dava dışı —– davadan ihbar edikmesine, esasa girilir ise davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SULH: Davacı vekili ve davalı vekilinin sulh dilekçesinde özetle;Davalı vekili olarak, davayı kabul ettiklerini, davanın kesinleşmesinden sonra dava konusu ipoteğin fekki işlemlerinin taraflarınca yapılacaklarını bildirdiklerini, Davacı vekili olarak davanın kabulü sebebiyle hiçbir şekilde yargılama giderini talep etmediklerini, yalnızca öninceleme duruşmasından önce dava davalı tarafından kabul edildiği için nispi vekalet ücreti’nin —– vekalet ücreti olarak talep ettiklerini, tarafların başkaca talebi bulunmamakla birlikte, Sayın Mahkemeden işbu sulh çerçevesinde dosyada karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan ipoteği fekki davasının devam eden yargılaması sırasında; Görevsizlik sonrası taraf vekillerinin müşterek imzalı —— tarihli dilekçe ile davalı yanın davayı kabul ettiklerini bildirdiği, böylelikle davalı tarafın davayı kabul etmiş olduğu anlaşılmış olup davalı vekilinin vekaletnamesinde davayı kabul etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 308. maddesinde açıklanan şekli ile kabul beyanı, davayı sona erdiren taraf işlemi olup kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır. Kabul dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Davayı kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Davayı kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca davayı kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davalı vekilinin mahkememizde açılan davayı kabul ettiği anlaşılmakla açılan davanın kabul nedeniyle kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 312/2 madde / fıkrasında; ” Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Davalı tarafın davacının davasını—–tarihli dilekçe ile davalının davayı kabul etmesi nazara alınarak davacının açmış olduğu ipoteğin fekki davasını aşağıdaki şekilde kabul etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından açılan davanın kabul edildiği anlaşıldığından HMK’nın 308. maddesi gereğince davanın KABULÜ ile —- sayılı ipotek senedi ile tesis edilen —– bedelli İPOTEĞİN FEKKİNE,
2-Davalının davayı kabul etmesi davacı vekilinin vekalet ücretinin yarısını talep etmiş olması nazara alınarak AAÜT gereği 8.150 TL vekalet ücretinin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 8.880,3‬0 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 151,50 TL olan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti 680,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/01/2022