Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/594 E. 2022/197 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/594 Esas
KARAR NO: 2022/197
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Taraflar arasında—- —- bulunduğunu, —- davalıya —-tutarında mal teslim ettiklerini ancak davalının yalnızca — tutarında ödeme yaptığını, icra takip tarihi itibarı ile vadesi geçmiş — alacaklı olduklarını, başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, dosyada —— ve teslim fişlerinden ve ekli —– ürün satışı yapılıp teslime dildiğinin sabit olduğunu, icra takibine konu edilen —- sözleşmesel vade tarihli — sözleşmesel vade tarihli —- sözleşmesel vade tarihli —- ödenmesi gereken ve sözleşmede kararlaştırılan yukarıda belirtilen vade tarihlerinden itibaren işleyecek—–faizi ile birlikte müvekkili davacıya ödenmesi gerektiğini, kötü niyetli şekilde borcun ödenmemesi ve mal kaçırma niyeti açıkça görüldüğünden ihtiyati haciz kararı verilmesini, —– icra takibine vaki davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilemisini, davalının icra takibine konu edilen alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesi Özetle; Taraflar arasında akdedilen — tarihli sözleşme uyarınca yetki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetkili mahkemesi——Ticaret Mahkemelerinin olduğu, uslu ve yasa aykırı şekilde açılan davanın yetki açısında reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkili şirketin davacı şirkete davaya konu olduğu iddia edilen faturalardan ve cari hesap ilişkisinden kaynakla herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri tam ve eksiz olarak yerine getirdiğini, davacı taraf, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı faturalar ile taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi uyarınca bizzat kendisi tarafından yazılı onay verilmesi sonucu müvekkili tarafından tanzim edilerek davacı tarafa tebliğ edilen faturaları kayıtlarına almayarak bunlara ilişkin bedelleri ödemekten imtina etmesi nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ettiğini, işbu iddia ve davanın hukuken kabul edilebilir tarafı bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun mevcut olmadığı satım sözleşmesinin ——— uyarınca yapılan delil sözleşmesi gereği sadece müvekkili şirketin ticari defter, belge ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile de ortaya çıkacağını, yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı ikame edilen davanın öncelikle yetki açısından reddine karar verilerek—– Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesi gerektiği, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda davanın esastan reddine karar verilerek müvekkili şirketin tarafından kesilen faturalara dair vermiş olduğu yazılı onaylara rağmen iş bu davaya ikame etmekte kötü niyetli olması nedeniyle davacı aleyhine % 20’den aşağıya olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE:
Dava vadesi geldiği iddia olunan fatura alacaklarına dair başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan süresi içerisinde sunulmuş cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmede yetkili mahkemelerin —– mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığını, görevli ve yetkili mahkemenin—-mahkemeleri olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında imzalanmış olan —-tarihli sözleşme incelenmiş —–iş bu sözleşmenin icrasından kaynaklanabilecek anlaşmazlıkların icrasından kaynaklanabilecek anlaşmazlıkların çözümünde——mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılınmıştır. ” düzenlemesi bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesi ” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü getirmiştir.
Somut olayda taraflar tacir olup sözleşme ile getirilen yetki kaydı geçerlidir.—- Sayfasında çıkacak tüm uyuşmazlıklarda —- Mahkemeleri yetkili kılınmıştır.
—–Taraf iradelerinin, uyuşmazlığın çözümünde—- Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde birleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar sözleşmede açıkça ——mahkemelerinin yetkili olduğunu kararlaştırmıştır. — mahkemelerinin —- — taşınmasının sonuca etkisi yoktur. Tarafların iradesi,—- sınırları içindeki ilçe adliyelerinden birisini yetkilendirmek yönünde olsaydı, bunu sözleşmede açıkça göstermeleri mümkündü. Taraflar açıkça—–mahkeme ve icra dairelerini seçtiklerine göre,——-adıyla anılan mahkeme ve icra dairelerini yetkili kıldıklarının kabulü gerekir.” belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve süresi içinde sürülen yetki ilk itirazı nedeni ile mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın 6100 sayılı kanunun 17, 114/1-ç, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, Aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ——-
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2022