Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/428 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/592 Esas
KARAR NO: 2022/428
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/09/2021
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının eşi olan müteveffa —- olduğu ve sürücülüğünü yaptığı sigortalı aracın—– plakalı — tarihinde —- halideyken, —-gelindiğinde, sürücü —- hakimiyetinde olan ve park halindeki —– plakalı —- arkadan çarpmasıyla gerçekleşen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, —-plaka sayılı aracın kaza tarihindeki ——arasında geçerli olduğunu, kaza sonrası geride kalan eş davacı —- müteveffa eş—– desteğinden mahrum kaldığını, ——- kapsamındaki tazminatlar açısından davalı sigorta şirketi’ nin poliçe limitince sorumlu olduğunu, açıklanan ve resen gözönüne alınacak nedenlerle, müvekkilinin fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, destekten yoksun kalma tazminat talepleri için yeniden alınacak kaza kusur raporu, kaza sırasındaki gelir bilgisine ihtiyaç duyulması ve tüm bunlarla birlikte hesaplama yapılmasının zorunlu olması, maddi zararın tam ve kesin olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek; davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle birlikte, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacaklarının yargılama neticesinde belirlenebilir olduğundan HMK’nın 107. maddesi gereğince şimdilik——- destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin konusunun trafik kazasından kaynaklanan 6098 sayılı TBK md.54 gereğince müteveffanın ölümü nedeniyle ——maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, 6098 Sayılı TBK’nın 50. maddesi hükmü uyarınca, zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu çerçevede müteveffanın ölümü ile kaza arasındaki illiyet bağının bulunması gerekmekle birlikte, buna yönelik bir talebenin bulunması halinde zararın tespit edilebilmesi için kusurun varlığı ve oranın belirlenmesi ile ödeme yapılabilmesi için hak sahibi olduğunu iddia eden kişilerin hak sahibi olduklarını ispatlamasının zorunlu olduğunu, davacı tarafından huzurdaki dava uyarınca usulüne uygun evraklar sunulmadan başvuru şartı yerine getirilmiş sayılamayacak olup, başvuru şartının yerine getirilmemesi halinde, sonradan tamamlanarak giderilebilecek bir eksiklik olmadığı izahtan vareste olduğunu, zira hükmün özüyle ve sözüyle birlikte uygulanması, amacına hizmet etmesi gerekmekte olduğunu, ilgili hüküm amacının davadan önce uyuşmazlığın çözümünü sağlamak olduğunun izahtan vareste olduğunu, ceza dosyası kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda gerekse kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde müteveffa işleten —–tam ve asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun usulüne uygun başvurudan itibaren —– gününden sonra ödeme yapılmaması halinde söz konusu olabileceğinden, davacının —- tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin taleplerine de itibar edilmesini, açıklanan ve haricen nazara alınacak nedenlerle, ——-yükümlülükler yerine getirilmeden, doğrudan dava yoluna başvurmuş olması nedeniyle, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddini, Müteveffa —-sigortalı aracın işleteni olması sebebiyle davacının teminat dışı taleplerinin reddini, her durumda ceza dosyasının celbi ile davacı tarafından dava dilekçesi ekinde bulunan evrakların tarafımıza tebliğ edilmesini, her durumda tazminat hesabının——–yer alan esaslara göre yapılmasını, her durumda müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, fazlaya dair taleplerin reddini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Hukuki durumuıı değerlendirilmesi ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak ü/ere, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası —- vefat eden —– ölümü sonueunda geride kalan hak sahipleri tarafından davalılar aleyhine karşı açılan iş bu davada: Hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri —- tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında —- plakalı araç sürücüsü müteveffa —–% 100 oranında kusurlu olsa dahi hak sahibinin, davalı sigorta kuruluşundan destekten yoksunluk tazminatı talep edebileceğinin —- kabulü halinde buna göre değerlendirme yapıldığı,—– şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
Dava TBK 53/3 maddesi ile 2918 sayılı KTK ve poliçe genel şartlarına dayalı olarak açılmıştır.
Kazaya karışan—— plakalı araç trafik tescil kayıtları getirtilip incelenmiştir.
Davalı sigorta nezdindeki —–bulunduğu ve bedeni zararlarda azami——-ile sınırlı sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
—- soruşturma ve—— sayılı sürücülerin kusuruna yönelik denetime elverişli hükme esas alınabilir vasıf ve mahiyetteki raporda —plakalı araç sürücüsü vefat eden destek —– % 100 oranında tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan delillere göre mahkememizden talep edilen destek zararının dolayısıyla talep edebilebilecek tazminat miktarının tespiti yönünden dosya aktüer bilirkişiye verilip rapor alınmış—- tarihli raporda; Davacı—— nihai ve gerçek maddi zararının—- olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
——- tarihli benzer konuya ilişkin ilamında; ” Motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir üçüncü kişinin ölümü neticesi, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, poliçede taraf olan işleten(sigortalı) yada işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda ölen kişi, üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararından sigortacı sorumlu olmayacaktır.
Sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla desteğin kendi kusurundan kaynaklanan destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacıların desteği sürücü —- sevk ve idaresinde ki —– plakalı araç ile tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile aracın——– olmaması nedeniyle güvence hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Trafik kazası, sürücü —– sevk ve idaresinde iken dosya içindeki —- tarihli kusura ilişkin rapora göre sürücünün %100 kusuru neticesi tek taraflı alarak ——- tarihinde gerçekleşmiştir.
——-bendine göre ancak, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı yada güvence hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü —— üçüncü kişi olarak kabul etmek mümkün değildir.
Yine genel şartların ——- destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü —– tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan —- da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, davacıların ——— destek tazminatı talep etme hakları bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür.
—– kararı dikkate alındığında davacının maddi zararının teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır.
Ancak davacı vekili dava dilekçesinde———– olduğu ve iptaline karar verdiğinden bahisle iptal kararı sonrası desteğin tam kusurlu olması durumunda dahi destekten yoksun kalanların tazminat talebinde bulunabiliceğini ileri sürmüştür.
Benzer konuya ilişkin ise güncel —- sayılı ilamında ——- göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, murisin (desteğin) üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir.
—– bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle asli kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır.——–
Bu durumda, yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların, davalı sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş” şeklinde açıklamalara yer verilerek davacı vekilinin; “İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekilinin dilekçesinde özetle; trafik sigortası genel şartlarının tazminatın ve teminat dışı hallerin belirlenmesinde esas alınamayacağını, sürücünün tam kusurlu olsa dahi desteklerinin 3.kişi konumunda bulunup destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanacağını, yerel mahkemece —– iptal kararı dikkate ve değerlendirmeye alınmaksızın—- teminat dışı bırakılan haller esas alınmak suretiyle usul ve yasaya aykırı bir şekilde karar verildiği” yönündeki iddiasını yerinde bulmamıştır.
Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, aktüer bilirkişiden alınan hesap raporuna göre; davanın destekten yoksun kalma tazminatı talebinden ibaret olduğu, davalı sigorta şirketine —- sigortalanmış olan —- plakalı aracın vefat eden sürücüsü ve davacının desteği olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğundan, —- kararı dikkate alındığında davacının maddi zararının teminat kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından; davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, Dava konusunun miktarı gereği KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022