Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/591 E. 2022/153 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/591 Esas
KARAR NO : 2022/153

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili tarafından davalıya gönderilen mal ve hizmetlerin karşılığı olarak müvekkilinin davalıdan 8.049,20 TL alacaklı olduğunu, davalı ile irtibata geçilerek borcun ödenmesinin istendiğini ödemede bulunmayınca —- icra dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını, borçlunun takip tarihi itibariyle müvekkiline 8.049,20 TL. borcu bulunduğunu borçlu tarafından takibe itiraz edildikten sonra bir kısım ödeme yapıldığını, davalı borçlunun müvekkii şirkete halihazırda 6.515,84 TL borcu bulunduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden borçlunun asıl alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davayı hak düşürücü süre ve zamanaşımı içerisinde açmadığından davanın usulden ret edilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket kayıtlarına göre alacaklı şirkete—. sayılı dosyasına yatırıldığını, kabul ettikleri ve ödedikleri—-üzerinden yapılan icra masrafları, harçları ve — hesap edilmesini bunuda yatıracalarını beyan ettiklerini; Davacı şirketin müvekkilinin —- olarak getirdiği —- tarafından beğenilmediği için davalı — —- edildiğini, müvekkili —– tutarlı faturaya kanuni süresi içinde itiraz edildiğini —– ihtarnamesi ile iade edildiğini, davacı tarafın müvekkiline yapmış olduğu işin bedelinin ödendiğini, davacının müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine, haksız icra takibinde bulunun davacının %20 icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; Davacı —— davalı —– defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahipleri lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğunu, davacı——– itibari ile de —- alacaklı olduğunu, davalı——- tarihinde — borçlu bulunduğunu,—— itibari ile de borcunun bulanmadığını, davacı —- davalı —- düzenlenmiş, ——numaralı,——- tutarlı faturaya davalı tarafın 8 gün içinde itiraz etmediği, itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığının görüldüğünü, söz konusu fatura içeriğinin davalı tarafa teslim edildiğine dair ispat yükünün davalı yanda olduğu takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, davacı—– numaralı, —- —- tutarlı faturanın davalı tarafından —– numaralı ———–. Noterliğinin İhtarnamesi ile kabul etmediklerini belirterek süresi içerisinde iade ettikleri söz konusu İhtarnamede görülmüş olduğunu, takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Defter kayıtları arasında farklar yönünden incelemede davacı ve davalı kayıtları arasındaki — farkın kaynaklandığını, davalı —- nolu dosya hesabına yatırılan — tutarın davalı kayıtlarında yer aldığı, davacı kayıtlarında “… hesabından —-(… davacı ——- davacı ve davalının birbirlerine yaptıkları ——– ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satım ve alımlarına ait faturaları —- ile beyan ettiği ve bu beyanların birbirini teyit ettiğini, yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davacı —. arasındaki — tarihi itibariyle; Davacı kayıtlarına göre —- Davacı Alacaklı, Davacı kayıtlarına göre ve davalın icra dosyasına yaptığı —- ödeme hesaplandığında —- Davacı Alacaklı, Davacı kayıtlarına göre ve davalın icra dosyasına yaptığı —ödeme ile davacı —– tarafından bu tutarın — olarak yatırdığı tutar ve davalının noter kanalıyla iade ettiği —– Davacı Alacaklı, Davalı kayıtlarına göre —- olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel —- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının —alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak —“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla—-dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın açık hesap ilişkisine dayalı alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya —–bağlı bulundukları—- beyan ettikleri ————– birbiri ile örtüştüğü, tarafların ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporunda, taraf ticari defterlerindeki kayıtlar ——— durumu tespit edildiği, —— alacak – borç ilişkileri mahkememizce değerlendirilir iken—- bedelli faturanın — yasal süresi içerisinde davalı şirket tarafından iade edilmesi ve içeriğine ilişkin —-tutunak ile davacı şirkete —– ispatlanması nazara alınarak davacının alacağından —-mahsup yapılması gerektiği değerlendirilmiştir. Diğer yandan—— sonra davalı şirket tarafından —- ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu ödeme alacak —- indirilmiştir. Ancak davalı ticari defter ve kayıtlarında tespit edilemeyen ancak davalı şirkete tebliğ edilen faturaya 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması hususu nazara —faturadan kaynaklı davacının alacağının sabit olduğu değerlendirilmiş olup sonuç itibariyle bilirkişinin ——- olduğu bilirkişi raporunun incelenmesi neticesinde davacının davalıdan— olduğu kanaatine ulaşmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Faturaya dayalı alacağın likit olması hususu nazara alınarak davacı lehine asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı hükmedilmiştir.
Davada ret ve kabul edilen miktarın — yılı kesinlik sınırı olan—– altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir.— karar sayılı ilamında —- ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —– olan —- kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından —- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 1.496,86 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 445,09 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 71,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 374,06‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 71,03 TL peşin harç toplamı — Dosyadaki Diğer Masraflar) olmak üzere toplam — yargılama giderinden davanın kabul 0,22 ve red 0,78 oranına göre hesaplanan 258,79 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5—–kabul oranına gör—- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6—-ücreti — — red oranına göre — davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — davanın kabul edilen miktarı üzerinden 1.496,86 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan — vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.