Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/586 E. 2022/670 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/586 Esas
KARAR NO : 2022/670

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı———-ilişkisi kapsamında müvekkili tarafından kesilen faturalara istinaden müvekkilinin davalı şirketten— alacaklı olduğunu, davalının söz konusu bakiye tutarı ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, alacağın likit olduğunu alacak tutarını kötü niyetli olarak ödemekten kaçınan davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiğini belirterek haksız mesnetsiz itirazın iptali ile takipteki faizi ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekindeki —- görülmüştür.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın da dava dilekçesinde beyan ettiği üzere müvekkili şirket ile davacı yan arasında
—- alım-satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davacı yanın dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı dönemde davacı yanın müvekkiline borçlu olduğunu, davacının müvekkiline olan borcundan mahsup edilecek şekilde müvekkili şirketin davacı yandan ——satın aldığını, davacı yanın dosyaya sunduğu son tarihli fatura içeriği —- tesliminin müvekkili şirkete yapılmadığını, cari hesap ekstresinden görüleceği üzere davacı yanın müvekkili şirkete — borcunun bulunduğunu, davacı yanın kötü niyetli olarak teslim etmediği mal için müvekkili şirkete fatura kesmesi ve bu faturaya dayanarak alacak talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı ikame edilen işbu davanın reddine, kötü niyetli olarak takibe girişen davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri
görülmüştür.
DELLER:
—– sayılı dosya sureti, taraflara ——– formları, —-Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) tarafından düzenlenen bilirkişi raporu, mahkememiz tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı—- tarihli ara karar ile —- Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla )’ne talimat yazılarak dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- raporu mahkememize teslim edilmiştir.
—— Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) tarafından alınan bilirkişi raporunda özetle; —-olarak Davacı …—- Yıllarına ait resmi defterler olan Yevmiye Defterleri ve Defter-i Kebir incelenmiş ; Davalının aldığı —- olduğu ve — devreden alacağı tutar olan —-düştükten sonra —- tutarında bakiye borcu olduğu halde —- tarihi itibarı ile henüz ödenmediği anlaşılmıştır.
Davacı …—— davalıya kestiği —–beyan edilmiştir.
—– istinaden. Davalı ——— herhangi bir tarihte iade faturası kesilmemiş ve Davalı tarafından herhangi bir itiraza dosyalarda rastlanmamıştır. Davacı ——- ait incelenen tüm ilişkili belgeler, faturalar, ——- yasal süresinde beyan edilmiştir.
Davacıya ait olan incelenen resmi defterler olan — Defter-i ———- Defterleri yasal süresi içinde tasdik edilmiştir,
Aynı zamanda kapanış tasdiği zorunlu olan — yasal süreleri içinde yapıldığı görülmüştür.
.——bulunan—— olup, Davalıya ait herhangi bir ödemeye rastlanmamıştır.
Davaya konu olan—– bakiyenin Davalıya ait borç olarak netleşmiş ve —yılına bu borç devredildiği şeklinde rapor düzenlenmiştir.
13/04/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 28/07/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Davalı—incelenen defterlerinin TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; — tarihli Bilirkişi Raporunda Bilirkişi tarafından özetle; Davacı —–yılına ait olan Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir’in incelendiğini, davalının aldığı canlı —- olduğunu ve 2020 yılından devreden alacağı tutar olan—- düştükten sonra ——
tutarında bakiye borcu olduğu, ——- tarihine ait —- olan satış faturasına istinaden davalı —- tarafından herhangi bir
tarihte iade faturası kesilmediğini ve davalı tarafından herhangi bir itiraza dosyalarda rastlanmadığını, davaya konu olan 186.434,38 TL bakiyenin davalıya ait borç olarak netleştiğini ve 2021 yılına devredildiğininin sonuç ve kanaatine varıldığı;
Raporda ek 2 olarak sunulan cari ekstresinde, — edildiği ancak dava dilekçesi ekinde sunulan ekstrede ise söz konusu alacak bakiyesinin —— görülmüştür;
Davalı ——-incelenen kayıtlarında Davalı —— davacı ….—-borçlu bulunduğu; Davacı … tarafından davalı ————- numaralı içeriği —- tutarındaki faturaya karşı ————–numaralı iade ——– düzenlediği ; İncelemede davalı tarafından, davacı ..—– ticari ilişkilerini———- ——- bilgisi verilmiş davalı tarafından sunulan———– ait davacı … cari —-davacı …—- borçlu olduğu, Bu tutarın davacı kayıtlarında —– tarihli Bilirkişi Raporundan anlaşılmaktadır.
Davacı kayıtlarında davalı ——-arada tutulduğu ve davalının —– borçlu olduğunun —-Raporunda belirtildiği, davalı ——–davacı ….—– eklendiğinde davacı .— borçlu olacağı;
Davacı kayıtlarında davadışı ——bakiyesinin dahil edildiği görüldüğünden davalı kayıtlarına da davadışı— bakiyesi dahil edildiğinde taraf kayıtları arasında— olduğu; Farkın,—— yılı öncesinden kaynaklandığı ve davadışı— karşılaştırılması ile tespit edilebileceği, —–ise davacının davalıya düzenlediği — karşılık davalının düzenlediği —–numaralı iade faturasının davacı kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığı;
Davacı … tarafından davalı———— düzenlenmiş —–numaralı içeriği —– faturaya, davalı tarafından 8 günlük yasal süresi içerisinde itirazda bulunduğuna dair dava dosyasında herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davalının —- numaralı iade faturasını—- düzenlediği ancak söz konusu iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı,
Dava dosyası içeriside davacı … tarafından davalı —numaralı fatura içeriği —- — davacı tarafından davalıya teslim edildiğine
dair irsaliye, teslim belgesi vb. herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, Davacının davalıya satımına ve davalının davacıdan alımına ait faturaları—ile beyan ettiği ve bu beyanların birbirini teyit ettiği, ancak davalının davacıya düzenlediği iade faturasını beyan ettiği davalının ise beyanda bulunmadığı, taraf kayıtları arasındaki farkın bu iade faturasından kaynaklandığı şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların kayıtlarının sunulduğu, tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin incelenen defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 186.434,38 TL alacaklı göründüğü, davalı şirketin incelenen defter kayıtlarına göre davalının düzenlediği iade faturasının dahil edildiğinde ———- alacaklı göründüğü, tarafların ticari defterleri arasında kaynaklanan farkın davalı tarafça düvenlenen iade faturasından kaynaklandığı, davalının iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafından 8 günlük yasal sürede itiraz bulunmadığı halde—— tarihinde iade faturasının düzenlendiği,
Davalı kayıtlarında olup davacı kayıtlarında bulunmayan iade faturasının sahibi lehine delil olabilmesi için davacı tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekmekte olduğundan davalının alıştan iade faturasının lehine delil olarak kabul edilemeyeceği, , davalı tarafından 8 günlük yasal sürede itiraz bulunmadığı, davalının iade faturası dışındaki tarafların————— formlarının uyumlu olduğu, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle — alacaklı olduğunun, davalı tarafından ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediğinden faiz davacının faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı Kayıtlarında olup davacı kayıtlarında bulunmayan alıştan iade faturasının yasal süresi içerisinde yapılmadığı, faturaları alıp faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmayan davalının faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağı (TTK 21/2). süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen diğer yandan ilgili vergi dairesine bildirilen faturalardaki alacak miktarı kadar (süresinden sonra) iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç olmayacağı, form —- beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşıldığı ve faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, faiz bakımından talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —- üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 37.286,87 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 186.434,38 TL lik kısım yönünden alınması gereken —- harçtan peşin alınan 2.338,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.396,87 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ——– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 2.338,46 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı,—— gideri olmak üzere toplam 3.966,26 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen— yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Kabul red oranına göre belirlenen —- davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, yine Kabul red oranına göre belirlenen 48,99TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair: Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.