Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2022/595 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/585 Esas
KARAR NO:2022/595

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:07/12/2018
KARAR TARİHİ:11/10/2022
— tevzi edilen dava dilekçesi ve eklerinin —Esasına kaydedildiği, — Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanını mahkememizin — Esas sırasına kaydedilip incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin — işi ile ilgili uğraştığını, davalı — bedelli çekten dolayı alacaklı olduğunu, davalılar aleyhine — dosyası açıldığını, yapılan yetki itirazı sonrasında dosyanın yetkili — esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalıların kötü niyetli olarak hem yetkisiz hemde yetkili—ayrı ayrı itiraz ederek takibi durdurduklarını, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, borçtan dolayı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı —yıl süre ile diğer davalı — tarihinde devredildiğini, davalı—aleyhine açtığı — Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus icra takibindeki —bedelli bonoyu da (sonrasında yetkili— Talimat sayılı dosyasında da davalıların dosya borcunu haricen birlikte ödediklerini, haciz mahallinde olan evraklarda davalıların birlikte hareket ettiklerini açıkça gösterdiğini, — tarihli taraflar arasındaki mutabakatta borçların alacaklılara ödeneceğini açıkça gösterdiğini, davalıların birçok çalışanınında aynı olduğunu, davalılar arasında organik bir bağda bulunduğunu, davalıların takibe yapmış oldukları itirazın haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğu için takibin devamı ile itirazın iptali talebinin zaruretinin hasıl olduğunu, davalarının kabulü ile itirazın iptaline, takibin yasal faizleriyle birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli davalılara — icra inkar tazminatı yükletilmesine, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar tarafından dava dilekçesinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.Davalı — tarihli beyan dilekçesinde; takibe dayanak çek incelendiğinde — ne keşideci ne de ciranta olarak imzasının bulunmadığının görüleceğini, davacının zorlama bir şekilde şirketlerine takip başlattığını, davacıya çekten dolayı hiçbir borçlarının bulunmadığını, — sözleşmesi ve benzeri sözleşmelerin davalı şirketin imzası bulunmayan çekten sorumluluğunu doğurmayacağını beyanla, haksız ve yersiz açılan davanın reddi ile haksız ve
kötü niyetli davacı aleyhine asıl alacağın — oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—esas sayılı dosyasının dosyamız arasına girdiği, — tarihli yazısı, dava ve cevap dilekçesi —raporu ve tüm dosya kapsamı.
— ve Borçlar Hukuku Konusunda —tevdi edilerek — alındığı, —raporunda özetle; ” Huzurdaki davanın, — Sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibine konu edilen alacağa ilişkin itirazın iptali davası olduğu,
b) Takibe konu edilen çekin zamanaşımına uğradığı ve bu nedenle kambiyo vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcına dönüştüğü, Hukuki ilişkin varlığını ispat yükünün alacaklıda olduğu ve alacaklının borcun varlığını kanıtlaması gerektiği,
Davalı — şirketinin çekin keşidecisi olmadığı ve borçtan dolayı sorumluluğunun kanıtlanamadığı, Davacının, alacaklı olduğunu kanıtlaması halinde davalı — şirketinin dava konusu
edilen — borç sebebiyle sorumlu olacağı, Davalı — şirketinin takip öncesi temerrüde düşürüldüğünün belgelenmediği, takip
tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek faiz ile sorumlu olacağı,
Davacının, takip konusu çeke ilişkin — Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, borçlu— şirketi tarafından derdest takip bulunduğunu ileri sürülerek itirazda bulunduğu dikkate alınması halinde; alacaklının itirazın giderilmesi için itirazın iptali davası açıp açamayacağı hususunun Mahkemenizin
takdirinde olacağı kanaatine varılmıştır.
” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, — Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Davacı tarafça—sözleşmesine dayanarak davalılar hakkında tahsilde tekerrür olmamak şartıyla — tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, borcun dayanağı çekin keşidecisinin davalı — tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılabileceği, davalı — tarihinde borca ve–yetkisine itiraz ettiği, davalı — tarihli borca ve —yetkisine itiraz ettiği, davacı vekili tarafından yetki itirazın kabulü üzerine dosyanın —Esasına kaydedildiği,—-ödeme emrinin tebliğ edildiği ve davalı — tarihinde borca itiraz edildiği,— çıkarılan ödeme emri tebligatın ise iade olduğu, akabinde davacı tarafça itirazın iptali davasının açıldığı, Davalı — yönünden yönünden dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından başlatılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, davacının yerleşim yerinin— davalıların yerleşim yerinin — bulunmadığı, başlatılan takibin ilamsız icra takibi olduğu, davalıların yetkiyi itirazın yerinde olduğu, keza davacı tarafça yetki itirazı doğrultusunda takibin— gönderildiği, yetkisiz — borçlu tarafından borç ikrarı dışındaki yapılan işlemlerin geçersiz olduğundan yetkili— davalı şirket tarafından yapılan borca itirazının bulunmadığı, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasında davalı şirket tarafından usulüne uygun yapılmış borca itiraz bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği,Davalı —– yönünden dosyanın incelenmesinde; takibe konu borcun dayanağı —tarihli keşide tarihli—-sözleşmesi tarafları ise davalı şirketler olduğu, davacı taraf sözleşmeden kaynaklı olarak çekten kaynaklanan borçtan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları iddia edilmiş ise de; davalılar arasında yapılan sözleşme hükümlerinin davalılar arasındaki iç ilişkide ileri sürülebileceği, 3.kişinin sözleşme hükümlerine dayanarak alacak talep etmesinin mümkün olmadığı, davalı şirketin borca itirazının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A. Davalı—yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
B. Davalı –yönünden esastan REDDİNE,
2- Peşin alınan — harçtan, alınması gerekli–peşin harcın düşümü ile geri kalan—harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı —kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca— maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı— kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca— avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinde — Esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren– hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı—vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.