Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/584 E. 2023/516 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/584 Esas
KARAR NO: 2023/516
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 01/06/2023

Yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin —— vermiş olduğu dilekçesinde özetle; Müvekkili———tarafından davalı ——–aracılığı ile ulaştırılmak üzere klima gönderildiğini, ancak klimanın karşı tarafa ulaştırılması esnasında ürünün ——- elindeyken hasar gördüğünü, bu zamana kadar müvekkili tarafından yapılan tüm iyi niyetli taleplerin cevapsız kaldığını, klima hasar gördüğünü ve müvekkilinin zarara uğradığını, bu sebeple dava şartı olan zorunlu arabulucuğun yerine getirildiğini ancak davalı vekili ile yapılan görüşmelerin anlaşamama olarak sonlandığını belirterek; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin icrası sırasında verilen hasara ilişkin onarım bedeli olan 9.052,00 TL + KDV bedelin ; hasar tarihi olan 13.07.2020 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ihtar masrafı olan 335,65 TL nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilinin ——– Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın açıldığı yer mahkemesi olan ———Mahkemesinin yetkisiz olduğunu, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer varsayımında kargo alıcısı olan —— açık adresinin——-olduğundan yetkili mahkemenin ——— Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmak üzere teslim alınan ürünün, alıcısına teslim edilmiş olup davalı müvekkilinin, taşıma ilişkisinden kaynaklı edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacının, davaya konu gönderi içeriğini TTK 858. maddesinde düzenlenen taşıma senedi ile ispat etmek zorunda olduğunu, gönderenin, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorunda olduğunu, ambalaj yetersizliğinden kaynaklı hasarlardan gönderenin sorumlu olduğunu, taşımaya konu ürünün müvekkilinin kusuruyla hasara uğradığı düşünüldüğünde dahi davacının gerçek zararını ispat etmesinin gerektiğini, gönderenin, gönderinin içeriğinin ne olduğunu beyan etmek ve buna ilişkin belgeleri taşıyıcıya teslim etmekle mükellef olduğunu belirterek, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, aksi halde haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:Eldeki dosyanın —–karar sayılı yetkisizlik ilamı ile mahkememiz esasına kaydedildiği görüldü.—– tarihli müzekkere cevapları, kargoya ilişkin fotoğraflar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
17/01/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir makine değerleme uzmanı ile taşıma alanında uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 08/03/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlığa TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, Davalı taşıyıcının yükü hasarsız teslim aldığı, alıcıya teslim anında yükün hasarlanmış olduğunun anlaşıldığı, bu hususta tutanak düzenlendiği, Davalının taşımak için teslim aldığı yükü ilgilisine teslimle yükümlü olduğu, yükte meydana gelen zıya ve/veya hasardan sorumlu olduğu, davalının sınırlı sorumluluğuna ya da sorumsuzluğuna yol açan bir olgunun tespit edilemediği, Davalının TTK m. 886 Fıkra (1) hükmü gereği davacıya toplam 9.052,00 TL + KDV bedeli ödemekle yükümlü olduğu, Tarafların davanın reddi, kabulü, tazminat ve masrafların karşı tarafa yöneltilmesi isteminin bilirkişilik görev alanı dışında bulunduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, —– taşıması için davalıya teslim edilen emtianın alıcısına teslim edilmeden zarar görmesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini davasıdır.
TTK’nın 855/1. maddesinde; bu kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem haklarının on yılda, diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrayacağı; ikinci fıkrasında bu sürenin, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, yolcu taşımasında yolcunun varma yerine ulaşması, eşyanın tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış olması halinde ise eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. Hükmün beşinci fıkrasında ise eşyanın zayi olmasının, geç teslim edilmesinin veya hasara uğramasının taşıyıcının kasıtlı ya da pervasızca bir davranışından kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumluluğun üç yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.6102 sayılı TTK.’nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. TTK’un 862’nci maddesinde ise ‘(1) Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür’ hükmünü olup TTK’un 878’nci maddesi gereğince gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama taşıyıcıyı sorumluluktan kurtarmaktadır. TTK’nın 889. maddesi “eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bu karine, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra alıcısına teslim edilmeden hasar gördüğü iddia olunan üründen dolayı davalının zarardan sorumlu olup olmadığı, ——- içeriğinin ispatlanıp ispatlanamadığı ve zararın miktarı noktasındadır.
Davacı tarafça alıcı —- teslim edilmek üzere — irsaliye numarasıyla —- tarihinde kargo davalıya teslim edilmiş, davalı yanın —– tarihli yazı cevabından —tarihinde de aktarmada olarak kaydı düşüldüğü anlaşılmış ve belirtilen yazı cevabı ekinde —- irsaliye numaralı kargoya ait kargo teslim tutanağından alıcının ——- şerhli kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüştür. davalı yanın 08/02/2023 tarihli yazı cevabından kargonun içeriğine ilişkin kayıtların gönderilmediği anlaşılmıştır.Davalı vekilince cevap dilekçesinin ekinde ve 24/11/2022 tarihli dilekçenin ekinde sunulan fatura içeriğinden kargo alıcı firmaya hizmet verildiğine ilişkin e-fatura olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinin ekinde sunulan belgelerinden alıcı firmaya ilişkin sevk irsaliyesi ile 13/07/2020 tarihli durum tespit tutanağının sunulduğu, durum tespit tutanağı içeriğinden ——– numarasının bulunduğu, kargo içinden çıkan eşya ürün tanımı ve sayısı bölümünde “arka kapak kırık ve tank terazi sorunlu” ibarelerinin yazılı olduğu, alıcı firmanın kaşe ve imzası bulunduğu ve davalı çalışanına ait olduğu değerlendirilen imzanın bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı yandan durum tespit tutanağı aslı istenilmiş, davalı yanın —— tarihli yazı cevabında fiziki olarak ulaşılamamış olduğundan ibrazı mümkün olmadığı bildirilmiştir.Davalı taraf her ne kadar cevap dilekçesinde; eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, kargonun içeriğinin ve değerinin taşıcıya tam ve eksiksiz olarak bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, ——- içeriğinin klima olduğu ispat edilmediği beyan etmiş ise de kargonun alıcısına hasarsız teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır ve davalı şirket tarafından 13/07/2020 tarihli kayıt ile kargoyu aktarma statüsüne alınmıştır ve kargonun gönderici tarafından teslim anına ve kargo içeriğine ilişkin kayıtlar sunulmamıştır.Davacı şirket tarafından emtiaya ilişkin ve buna ilişkin 07/07/2020 tarihli irsaliye düzenlenmiş, durum tespit tutanağından davaya konu emtianın hasar gördüğü anlaşılmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu(VUK)’nun 230/5. Maddesi uyarınca da, satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
24/12/2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ——– Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin Kargo ve Lojistik İşletmeleri başlıklı 3.4. Maddesinde, kargo ve lojistik işletmeleri ticari nitelikteki gönderileri Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu tevsik edici belgeler ile birlikte kabul edecekleri ve taşıma esnasında istenildiğinde ibraz edilecek şekilde gönderiye ekleyecekleri hususları düzenlenmiştir. Davalı şirket, dava konusunun ticari bir taşıma olması ve taşıttıranın tüketici olmaması nedeniyle taşımaya konu emtiayı kabul ederken gönderiye ilişkin sevk irsaliyesiyle birlikte kabul etmek zorunda olduğundan, davacının gönderi ile birlikte sevk irsaliyesini de verdiğinin kabulü gerekir. Aksinin davalı tarafça ispatı gerekmektedir. Dosyada böyle bir ispat bulunmadığı nazara alındığında avacının dava dışı alıcı şirkete kestiği irsaliyeli fatura içeriğinde de klima olduğu ve durum tespit tutanağının içeriği de gözetildiğinde, kargo içeriğinin klima olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında davacının gönderisinin, davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra alıcısına hasarsız olarak teslim edilmediği ve kargoya konu emtianın davalı taşıyıcı sorumluluğunda iken hasara uğradığının kabulü gerekir. Ayrıca emtianın mülkiyeti davacıya ait olduğundan aktif husumet ehliyeti olduğu görülmüştür.
TTK’nın 875. Maddesine göre, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Davalı taşıyıcı, taşımaya konu emtiayı alıcısına hasarlı teslim edilmesine ilişkin somut gerekçe ileri sürmemektedir. Taşıyıcının sorumluluğu kural olarak TTK nun 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk ise de hasarlı teslim edilme durumuyla ilgili olarak hiç bir gerekçe gösterilmemesi karşısında bu eyleminin pervasızca davranış olarak kabulü gerektiğinden, TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davalı taşıyıcı, taşıma konusu emtianın gerçek zarar değerini ödemekle yükümlüdür.Malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Yani, emtia davacı tarafından alıcısına gönderilmek üzere davalı kargo şirketine verilmiştir. Taşıma sırasında meydana gelen hasarın tamir değerinin davacının zararı olarak kabulü gerekir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; huzurdaki davaya konu tazminat talebine dayanak hasarın emtia taşıması sırasında ortaya çıktığı, bu haliyle dava konusu uyuşmazlığa 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, taşımaya konu emtianın davalı tarafça sağlam şekilde teslim alındığı, davalı taşıma şirketinin taşıyıcı sıfatı ile taşımaya konu emtia üzerinde gözetim sorumluluğunun bulunduğu ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşınan eşyaya gelebilecek zararlardan sorumlu olduğu, dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede davalı taşıyıcının TTK 875-878 ve 876. Maddelerinde yer alan ve taşıyıcıyı mesuliyetten kurtaracak beyyinelerden yararlanmasını sağlayabilecek nitelikte herhangi bir delilinin dosya içerisinde yer almadığı, raporda zararın düşme ile meydana mümkün olabileceğinin bildirildiği ve taşımaya konu emtianın uğradığı hasar bedelinin tespiti amacıyla yapılan hesaplamada onarım bedelinin 9.052,00 TL + KDV olduğu tespit edildiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın KABULÜ ile, ——-maddi tazminatın 13/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 729,64 TL harçtan, peşin yatırılan 160,33 TL harç ile tamamlama harcı olarak alınan 30,00 TL’nin harcın düşümü ile geri kalan 539,31‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 160,33 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 30,00 TL tamamlama harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 396,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.640,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar tarafların yüzüne karşı verilen verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/06/2023