Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/578 E. 2021/945 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/578 Esas
KARAR NO : 2021/945

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından—- tarihinde davalı tarafın ilgili olduğu —– plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kaza sonucu hasara uğradığını, İşbu bu olay sebebiyle müvekkil şirket, — tespiti yaptırarak hasar ilgililerine sigorta tazminatı ödendiğini, davalı sigortalısının ilgili olduğu araç maliki ve sürücünün kabul beyanı, Müşteki İfade — plakalı aracın hasar gördüğü sabit olmakla, davalı araç maliki/sürücüsünün çarpması nedeniyle söz konusu hasar meydana geldiğinden işbu hasarın oluşumunda davalının kusuru bulunduğu açık olduğu, müvekkil— sigortalısının haklarına halef olduğundan; davalıların kusur/kusursuz sorumluluğunu karşılayan alacak için rücu hakkı doğmuş; ayrıca İşbu ödeme ise sigortalısından dava, alacak, lalep haklarını temelük ettiğini, huzurdaki dava açılmadan önce, davalı aleyhine– sayılı dosyası İle icra takibi başlatılmış, davalı tarafça takibe itiraz edilmiştir. İşbu itiraz üzerine, hukuki uyuşmazlığın taraflarca müzakere edilmesi amacıyla — numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. —– tutanağı “anlaşamama” olarak düzenlenmiş ve huzurdaki iş bu alacak davasını açma zarureti hasıl olduğunu beyan ederek; fazlaya dair dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla; 544.00-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 05.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; yargılama giderleri ve ücreti vekalet Ücretinin davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf; 05.11.2019 tarihinde gerçekleşen kazada hasarlanan —- plakalı aracın hasar bedelini müvekkili şirketten talep etmekte olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davanın kabulü halinde sigortalımız — plakalı araç sahibi —– yeri terk sebebiyle rücu etmemiz gerekeceğinden huzurdaki davanın —-ihabr edilmesini talep ettiklerini, davacı şirketin iddialarına dayanak sunmuş olduğu belgeler ile değerlendirme yapmaya yeterli olmadığını, davacının sunmuş olduğu belgeler sırf şahısların beyanından ibaret olup işbu belgeler ile hasar, kusur vs incelemesi yapılması mümkün değildir. iddia edilen kazanın olduğuna dair kamera görüntüsü vs bulunmadığını, kazanın olduğunu iddia eden — ifade tutanağında da olay ile ilgili görüntü yahut tutanak olmadığı açıkça belirtilmiş olduğunu, sırf şahısların beyanları ile kaznın oluşumu, kusur durumu vs belirlenemez ve buna göre işlem yapılamayacağını beyan ettiği, sadece tanık beyanları ile değerlendirme yapılması hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağını, İşbu sebeple huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf hmk 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkil şirkete tebliğ etmesi gerektiğini, HMK. Madde 121 gereğince davacı, dava konusu olaylara ilişkin dayandığı hususları tevsik eden delillerini davalı taraflara tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, davacı bu lâzımeyi yerine getirmediğini, bu eksiklik giderildikten sonra gerekirse daha ayrıntılı cevap hakkımızı saklı tuttuklarını, davacının delillerinin tarafımıza tebliğinden sonra mukabil delillerini sunacaklarını, davacı tarafa bu noksanlığın ikmal ettirilmesini talep ettiklerini, davacı taraf iddia ettiği trafik kazasının varlığını ve herhangi bir rapor yahut belgeye dayanmaksızın sigortalımız araç sürücüsünün sanki %100 kusurlu olduğu varsayımı ile tüm hasar tazminatını talep ettiğini, yargılama aşamasında kusur ve hesaplamaya ilişkin rapor alınmasını talep ettiğini beyan ederek davanın reddini, her halükarda davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, sigorta ödemesine dayalı rücuen tazminat talebine ilişkin başlatılan —-. Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.Davacı tarafın zorunlu arabuluculuğa itirazın iptali olarak başvurduğu görülmüştür.
—- dosyasının dosya içerisine alındığı görüldü.
TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden —- halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak—— İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; haklarına halef olunan dava açsa idi ne şekilde dava görülecek idiyse halef olanın açacağı rücu davasının da aynı şekilde görüleceği belirtilmiştir.
Eldeki dosyada dava dışı sigortalısına ödeme yapıp haklarına halef olan davacı sigorta,sigortalısı dava açsa idi nerde dava açacak yahut takip başlatacak ise davayı veya takibi başlatmak durumundadır.Yetkiye ve göreve ilişkin hususlar da halefiyet çerçevesinde dava dışı sigortalıya göre belirlenecektir.Haksız filin işlendiği yerin — olduğu,dava dışı sigortalının adresinin — olduğu ve davalının adresinin— olduğu görülmekle yetkili icra daireleri —icra daireleri olup takibin başlatıldığı— daireleri yetkisizdir.Nitekim ödeme emrine itiraz dilekçesinde de yetkiye bu yönde itiraz edilmiştir.Takibin yetkili icra dairelerinde başlatılması itirazın iptali davalarının özel dava şartı olmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—-13/2 maddesi uyarınca 544,00 avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.