Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/264 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/571 Esas
KARAR NO: 2022/264
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı —tarafından sigortalanmış olan —araç tarafından, — müvekkiline ait — plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —- tarihinde yayınlanan —– tarafından araçta oluşan hasar onarım miktarının tespiti yapıldığını, bu kaza sonucunda, müvekkilinin aracında oluşan hasar onarım bedeli, ekte sunulan eksper raporuyla — tespit edildiğini, alınan eksperlik hizmeti için —- ödenmiş olup ekspertize ödenen ücret faturası ekte sunulduğunu, artırım hakkı saklı kalmak kaydıyla söz konusu hasar onarım bedeli alacağı için şimdilik —- talep ettiklerini, söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen hasar onarım bedelinin tazmini amacıyla — tarihinde —- şeklinde karar verildiğini, —–başvurunun usulden reddine karar verildiğini beyan ile, kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik—– ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak ——-gereği yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, delil listesinde belirttikleri ve celbini talep ettikleri delillerin usul ekonomisi de gözetilerek, tensiben celbini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle —— kararı ile iptal edilen maddelerin işbu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere —– iptal kararının işbu uyuşmazlık bakımından geçerli olduğu kabul edilse dahi bu durum eski tarihli —- uygulanan usul ve esasların uygulama alanı bulacağı anlamına gelmediğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerekmekle, ispat açısından davacı tarafça talep edilen tutarın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirket anlaşmalı servislerde geçerli tedarik iskontolu tutarlardan sorumlu olduğunu, davacı tarafça başvuru şartının yerine getirilmesi yükümlülüğü kapsamında gerekli bilgi ve belgeler iletilmemişse ve bakiye bir zarar iddiası varsa söz konusu iddia kapsamında yapılacak değerlendirmenin de bu husus gözetilerek yapılması gerektiğini, yapılacak bilirkişi incelemesinde; aracın tamirinin ekonomik olup olmayacağı ve pert olarak değerlendirilmesi halinde ödenecek tutarın da belirlenmesi gerektiğini, aracın pert olarak değerlendirilmesi halinde aracın sovtajı hususunda açık bir hüküm bulunması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, ——belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerden olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespiti için dosyanın —–sevk edilmesi gerektiğini, bu kapsamda taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı tutanak dışında, yaralamalı trafik kazası olması nedeniyle kaza tespit tutanağının da dosyaya dahil edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin söz konusu zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu beyan ile, davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle; “Kusur Yönünden: Dava konusu araç sürücüsü —-kusursuz olduğu, Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- oranında kusurlu olduğu, Söz konusu kazaya ait —–sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında; dava konusu araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer —- plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, — kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, Hasar Yönünden: Dava konusu hasar tazminatı talep edilen —plakalı araçta meydana gelen hasarın durumunun —– kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Dosya kapsamında —- —- bulunduğu, Dosya kapsamında dava konusu aracın onarım fotoğrafları ve onarım faturası bulunmadığı, Hasar tespiti ile ilgili —–tutarındaki fatura fotokopisi bulunduğu, Dava konusu —— araçta meydana gelen toplam hasar tutarının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında —- olabileceği, —– değişmesi gereken yedek parçalar ile ilgili yüksek iskontolu fiyat belirlendiği anlaşılmakla, hasar fotoğrafları da dikkate alındığında davalı sigorta şirketine hitaben hazırlanmış —–hasar kalemleri-işçilik kalemleri tutarlarına uyulmamıştır) Sigorta Yönünden: Bu husustaki hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri —— ait olmak üzere — tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasar gördüğü bildirilen —plakalı aracın hasarına ilişkin olarak açılan iş bu davada, davacı —- talep edebileceği alacak miktarının —- olduğu olduğu” şeklinde sonuç ve kanatine varıldığı beyan edilmiştir.
ISLAH:Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerindeki talep miktarını dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda arttırmak suretiyle ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak —– alacak taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda, “müspet zarar kapsamında, bakiye hasar onarım bedeline ilişkin—- ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine ve dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan —- ekspertiz ücretinin——— gereğince yargılama gideri olarak davalı tarafından müvekkilime ödenmesine” şeklinde taleplerini arttırdıklarını, talep artırım dilekçelerinin davalıya tebliğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, talep artırım taleplerinin kabulü ile, dava dilekçeleri ve ıslah talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; —-tarihinde meydana gelen trafik kazasında —- araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusuru olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle—- belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücünün % 100 kusuru oranında davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı, yapılan ——— yargılama gideri olarak kabulü gerekeceği hususları hep bir arada değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu davalı sigorta şirketinin mahkememize gönderdiği hasar ve poliçe dosyası ekinde bulunun talep dilekçesinin üzerinde hava tarihi atıldığı, davacının davalı sigorta şirketine — tarihinde başvurduğu anlaşılmıştır. Benzer konuya ilişkin — karar sayılı ilamında; “…davacı tarafın sigorta şirketine başvuru tarihi dolayısıyla bundan —– günü sonrasında davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı sigorta şirketine— tarihinde yapmış olduğu başvurudan — iş günü sonrası olan — tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir.
—- sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” …Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekirken, asıl alacak içerisinde hükmedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir….” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olayımızda davacı tarafından yapılan —— olarak kabul edilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın —- altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. —–sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında ——kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile — hasar masrafının davacı sigorta şirketinden —– temerrüd tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2——— masrafının yargılama giderleri arasında ele alınmasına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 393,84 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 59,30 TL ve 97,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 237,54‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 97,00 TL ıslah harcının toplamı 215,6‬0 TL ile 2.366,24‬ TL ———- olmak üzere toplam 2.581,84‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değerinin miktarı bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2022