Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/558 E. 2022/203 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/558 Esas
KARAR NO : 2022/203

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın davalıya vermiş olduğu —- hesap alacağının bulunduğunu, davalının ödemediğini, bunun üzerine —- üzerinden başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, —- sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, borçludan bakiye alacaklarını tahsil edebilmek amacıyla Sayın Mahkemenize başvurarak itirazın iptalini talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek her türlü fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla yapılan itirazın asıl alacak tutarı yönünden iptaline, döviz alacaklarının fiili ödeme günündeki rayiç TL bazından tahsiline, takip tarihinden itibaren döviz alacaklarına 3095 sayılı kanun 4. Maddesi —– —— Bankalarının —–ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden, TL alacaklarına aynı kanunun 2/2 maddesi gereğince avans faizi üzerinden tahsiline, davalının haksız yere takibin durmasına sebebiyet vermesi nedeniyle asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekindeki —– görülmüştür.
Davalı vekilinin icra dosyasında borca yaptığı itiraz dışında esas dosyaya sunduğu cevabi bir dilekçesi görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,faturalara dayalı açık hesap ilişkisi kaynaklı—–Sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak üzerinden iptali davasıdır.
Her ne kadar takip cari hesap ——- altında başlatılsa da taraflar arasındaki ilişki açık hesap ilişkisidir
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını——- ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları — alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesaba değil açık hesap ilişkisine dayalı olduğu anlaşılmış ve mahkememizce bu yönde yargılama sevk ve idare edilmiştir.
30/11/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 26/01/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1-Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari —- bir ilişkinin olduğu;
2.Davalı —- Sayın Mahkemenizde yapılan incelemede hazır bulunmamış ve Sayın Mahkemenize delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı görülmüştür. Ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
3.Davacı —– defterleri ve dayandığı belgeler—– defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu;
4.Davacı —– incelenen ——– kayıtlarına göre; Taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı —– —-dava tarihinden itibaren —- bulunduğu;
5.Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan—- tarihinden itibaren TL alacağı için %16,75 oranında avans faizi talep edebileceğii” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle,adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir.Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. —–kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın —-ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her iki ticari defterlerde yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde ticari defterler ,içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.
Eldeki uyuşmazlıkta davalı tarafın ticari defter incelemesine ilişkin ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmadığı görülmekle gerek —— tarihli resmi gazetede yapılan HMK 222. ‘deki değişiklik gerekse de 6100 sayılı HMK’nın tarafın belgeyi ibraz etmemesine ilişkin 220/3.maddesi uyarınca davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterlerinin davacı lehine delil teşkil ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir..
Vekalet ücreti ile harç hesaplaması —– Sayılı kararı doğrultusunda dava tarihindeki ——– alınarak yapılmıştır
İcra inkar tazminatı hesaplaması —- yerleşik yargıtay uygulaması çerçevesinde takip tarihindeki ——- yapılmıştır.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;—– sayılı dosyasına yapılan itirazın —- asıl alacak ve — asıl alacak talepleri yönünden iptaline, takibin kabul edilen — asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca ——— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz uygulanarak; kabul edilen TL talepli asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak takibin devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak miktarı olan (—– Takip tarihindeki—- toplam asıl alacağa %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.632,28 TL harçtan, peşin yatırılan 643,61 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.988,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 643,61 TL Peşin Harç, 59,30 TL Başvuru Harcı, 1.000,00TL Bilirkişi Ücreti ve 120,00 TL Posta Gideri olmak üzere toplam 1.822,91‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7- —– ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.