Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/553 E. 2022/102 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/553 Esas
KARAR NO : 2022/102

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı, —- —- seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına —- plakalı aracın çarpması — maddi hasarlı trafik kaza meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın —kayıtlarında %100 kusurlu bulunduğunu, ancak kaza sonrası kusur ve hasarın tespiti amacı ile, — müracaat üzerine düzenlenen —- plakalı araç sürücüsünün KTK 52-a maddesini ihlal ederek (%25) kusurlu, ——– plakalı araç sürücüsünün ise KTK 57/c-2 84-h maddesini ihlal ederek (% 75) kusurlu olduğu belirlendiğini, bu sebeple de dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile kusur yönünden inceleme yapılması ve meydana gelen zararın kusur oranına göre tahsili talebinde bulunduklarını, kaza sonrası müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı tutarı ve kusur araştırması için eksperden rapor alındığını,—–tarafından hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğu göz önüne alınarak karar verilmesi arz ve talep ettiklerini, kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilin in aracında meydana gelen toplam hasar tutarının—- ve toplam değer kaybı tutarının 3.240,00 -TL olduğu, kusur——– (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 100-TL) hasar bedeli ile kusur oranına göre 810,00 -TL (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 100-TL) değer kaybı tutarının davalı —— sorumluluğunda olacağını, müvekkili tarafından söz konusu hasar ve değer kaybı tutarı için — yapılmış olup, —- kusur raporu için de —— ödeme yapıldığını beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulünü, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi ile yeniden kusur incelemesi yapılarak kusur oranlarının, hasar ve değer kaybı tutarlarının tespitini, — tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile yeniden tespit edilecek kusur oranına göre müvekkilin aracında meydana gelen şimdilik 100-TL değer kaybı tutarı, 177-TL —- ücreti olmak üzere toplam 1.085-TL tutarındaki maddi tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesine göre; —– tarihinde — sürücüsü—- plakalı —- halindeyken—– çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı——– aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün —– kayıtlarına göre %0 ve davacının %100 kusurlu olduğu tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava konusu kazaya karıştığı —- aracın müvekkili ——– sigortalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkil i şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumlulukları bulunduğunu, öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını ve dava şartı ——şartı yerine getirilmediğini, iş bu nedenle huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının talep etmiş olduğu maddi hasar ve değer kaybı tutarının uzman bilirkişi tarafından hesap edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete—- kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, iş bu nedenle davanın reddi gerektiğini beyan ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;” KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu araç sürücüsü ———–%100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davalı —– sigortalı ——–araç sürücüsü —- kusursuz olduğu, Söz konusu kazaya ait —— kazaya karışan araç sürücülerinin ŞİRKETLER ARASI MUTABAKAT ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde,—– sayılı aracın kusursuz (%0) olduğu, dava konusu —— sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış olup,— kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile UYUMLU olduğu, HASAR YÖNÜNDEN: ——- tarihinde meydana gelen olaya —- kazası tespit tutanağındaki —- araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Söz konusu aracın (Sürücünün %100 kusuruna isabet eden tutar) toplam hasar tutarının 7.280,82 TL olabileceği (Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün %0 kusurlu olduğu da dikkate alındığında ödenecek bakiye bulunmadığı), DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar’da ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup, Davacı tarafın —–oluşan değer kaybı için davaya konu ettiği ve davalının tazmin etmesini istediği toplam değer kaybı tutarı (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle —- olabileceği (Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün %0 kusurlu olduğu da dikkate alındığında), [(1.500,00 TL Değer Kaybı) x %0 kusur oranı ] = 0,00 TL (Ödenecek bakiye bulunmadığı), (Davacı tarafa hitaben hazırlanmış Değer Kaybı Tespit raporunda aracın geçmiş hasar kayıtları ve hasar durumu dikkate alınmadan değerlendirmeler yapıldığından, söz konusu raporundaki değer kaybı tutarına uyulmamıştır), SİGORTA SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME :Bu hususutaki hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davaya konu olayda ——– sürücüsü—— % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmesine bağlı olarak, kusur sorumluluğuna ilişkin illiyet bağının kesilmiş olması sebebiyle, anılan araç işleteni davacı —- plakalı araç sigortacısı davalı ——–, araç hasarı, değer kaybı ve —– alacak telebinde bulunmasının mümkün olmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (araç hasar tazminatı, değer kaybı, ekspertiz ücreti) talebine ilişkindir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti, davacının aracında meydana gelen hasar bedeli miktarının tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır.
17/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kusursuz, davacı sürücü——- kazada tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Somut olayımızda davacı sürücü —- tarihinde davalı —— sürücüsünün aracına tam kusurlu olarak çarpmak suretiyle hasara uğrattığı, işbu davada davacının hasar bedelinin kusur oranın yanlış tespit edilmesinden kaynaklı eksik tazmin edildiğini ileri sürerek dava açtığı,— tarihli bilirkişi heyet raporuna istinaden davacının tam kusurlu olduğu kabul edildiği, dosyada mevcut ekspertiz raporunda da davacı sürücünün tam kusurlu kabul edildiği, mahkememizce aldırılan kusur raporunda—hazırlattığı— hem davacının hazırlattığı eksper raporu irdelenerek rapor oluşturulduğu anlaşılmış olmakla, davacı vekilinin kendi taraflarınca hazırlattırılan eksper raporu çerçevesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu kabul edilmesi yönündeki talebinin yerinde olmadığı vicdani kanaatine ulaşılmış olup davacının iddialarını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davada ret edilen miktarın —– altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir.—-sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre tespit edilen 1.085,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.