Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2022/190 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/518 Esas
KARAR NO : 2022/190

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 23/08/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde davalı .— nezdinde trafik sigortalı davalı ….—- ait bulunan, diğer davalı … sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın %100 kusurlu biçimde müvekkiline ait bulunan — araca çarpması sonucunda müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, müvekkilinin— yaşadığını, –düzenlenen rapora göre — araç — bedeli düşülerek)— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — zararı bulunduğunu, — sigortasından tazminat almadığını, bu nedenle — hasarı, –anındaki kur üzerinden yargılama gideri, — gideri ile yargılama giderinin 18.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava ettiği görüldü.
CEVAP: Davalı vekili — tarihli cevap dilekçesinde özetle; —– olarak bir şirket bulunmadığını, müvekkili şirketin — dava konusu kazanın — gerçekleştiğini, davanın ise 23.08.2021 tarihinde açılması nedeniyle davanın zaman aşımına uğradığını, dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen — plakalı aracın müvekkili şirket tarafından —— tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, belge suretleri ile delillerin kendilerine tebliğ edilmesi gerektiğini, davacıya ait bulunan araç—- mürtehin olup olmadığının sorulması gerektiğini, olay yerinde bulunan — kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, hasar ile kazanın illiyet bağının ve hasar miktarlarının ayrı ayrı kanıtlanması gerektiğini, aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın dolaylı zarar olduğunu ve poliçe teminatı dışında olduğunu, hasar tespiti bilirkişi ücretinin de poliçe kapsamında olmadığını, dava konusu kazanın —– meydana geldiğini, — onarım mümkün iken soyut bilirkişi raporuna göre ödeme talep edilmesinin iyi niyetli olmadığını, hasar bedelinin fahiş olduğunu,— sigortacısından ödeme alıp almadığının sorgulanması gerektiğini, poliçedeki limit ve sigortalının kusuru nispetinde sorumlu olduklarını, ticari faiz talebinin haksız olduğunu, haksız davanın reddinin gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, talep ve beyan ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır
30.07.2019 tarihli kazaya ilişkin poliçe ve hasar dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
— plakalı aracın tüm trafik kayıtlarının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
09/11/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir makine mühendisi uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 23/12/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; “Dava konusu —— tarihli kazanın oluşumunda davalı sürücü …— ASLİ ve %100 kusurlu olduğunu, davacıya ait bulunan aracı sevk ve idare eden sürücünün ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, dava konusu 30.07.2019 tarihli kaza nedeniyle davacıya ait bulunan —- plakalı araçta —-hasar onarım bedelinin tespit edildiğini, haksız fiilin gerçekleştiği—alındığında tespit edilen hasar onarım bedeli zararının 12.279,50 TL olduğu tespit edildiğini, davalı … Şirketinin trafik sigortacısı olması nedeniyle hasar onarım bedeli zararınından sorumlu olduğunu, (Tespit Edilen Hasar Onarım Bedeli:12.279,50 TL) davacıya ait bulunan — plakalı aracın dava konusu kaza neticesinde oluşan hasarın onarımı sırasında kullanılamamasından kaynaklanan mahrumiyet zararının 110,50 Euro olduğunun tespit edildiğini, haksız fiil tarihindeki 6,2293 Euro kuru dikkate alındığında mahrumiyet zararının 688,33 TL olduğunun tespit edildiğini, mahrumiyet zararının kimin sorumluluğunda olduğu ile ilgili nihai hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğunu, (Tespit Edilen Mahrumiyet Zararı:—— davacının —-hasarını tespit ettirmek için ödemiş olduğu, dosya içeriğinde faturası bulunan —hasar tespit ücretinin ——– kadri marufunda olduğunun tespit edildiğini, haksız fiil tarihindeki ——-dikkate alındığında hasar tespit ücretinin 1.482,57 TL olduğunu, hasar tespit ücretinin kimin sorumluluğunda olduğunu, (Tespit Edilen Hasar Tespit Ücreti: 1.482,57 TL,)” görüş ve kanaatinde olduğu görüldü.
Dosyada yer alan tüm davalıların süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürüdğü görülmüştür.Trafik kazasından kaynaklanan cismani zararlara ilişkin maddi tazminat davalarında zamanaşımı gerek KTK 109 .maddesi gerekse de olayın haksız fiil olması nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 72.maddesi uyarınca zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ,her halükarda da fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıldır.Dolayısıyla eldeki dosyada zamanaşımının başlangıç tarihi kaza tarihi olan 30/07/2019 tarihidir.Eldeki dosyada 2 yıllık zamanaşımının bitiş tarihini hesaplarken göz önüne bulundurulacak hususlar , zorunlu arabuluculuğa başvurunun zamanaşımını durdurucağı hususu ile ihtiyari dava arkadaşları arasında yer alan ve aleyhlerine zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerekmeyen işleten ve sürücü açısından zorunlu arabuluculuğa başvurunun zamanaşımını kesmeyeceği hususudur.
Zorunlu arabuluculuğa davacı tarafından öncelikle — tarihinde başvurulmuş ancak 6325 sayılı kanunun 18/A-6 maddesi uyarınca başvuru yapanın karşı tarafa ait her türlü iletişim bilgisini vermesi gerekirken taraf adreslerinin başvuran tarafından yazılmaması nedeniyle başvurunun redddedildiği anlaşılmıştır.Dolayısyla 24/07/2021 tarihli başvuru geçerli bir başvuru olmadığı için — zamanaşımını durdurması halinden bu aşamada davacı taraf faydalanamayacaktır.
Bir sonraki arabuluculuk başvurusu ise her ne kadar —– arabulculuk anlaşamama tutanağında 05/08/2021 tarihi yazılı ise de davacı tarafından yapılan — tarihli başvurudur.Başvurunun yetki ve görev açısından — arasında gidip geldiği ve uyaptan yapılan incelemede ilk başvuru tarihinin 29/07/2021 tarihi olduğu görülmüştür.Dolayısıyla zamanaşımının başlangıç tarihi olan– tarihinde zamanaşımı dolacak iken arabulucuğa başvuru nedeniyle zamanaşımının durması nedeniyle — zaman olarak işlemeyen zamanaşımı olarak kalmıştır.Nitekim bu kalan iki — tutanağının düzenlendiği tarihten sonraki zamana eklenerek ,bu tarihten 2 gün sonrası zamanaşımının dolacağı tarih olacaktır.— anlaşamama tutanağının düzenlendiği son tutanak tarihi 17/08/2021 tarihidir.Dolayısıyla bu tarihten itibaren zamanaşımı işlemeye tekrar başlayacak,zamanaşımının durduğu tarihte arta kalan 2 gün işlemeye devam edecektir.Bu nedenle 18/08/2021 ve 19/08/2021 tarihleri zamanaşımı süresi içerisinde olup davanın açılması gereken son tarih 19/08/2021 tarihidir.Ancak davanın — günü açıldığı,zamanaşımının — tarihinde dolduğu görülmekle —- günü ve sonrası açılacak davalar zamanaşımı dolduktan sonra açılan davalar olacaktır.Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı görülmekle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İşleten ve sürücü açısından ise,ihtiyari dava arkadaşlarının davada birlikte ——– olmakla birlikte esas bakımından ihtiyari dava arkadaşlarının davaları birbirinden bağımsızdır. Her bir ihtiyari dava arkadaşı bakımından dava şartları,savunma sebepleri yasal istisnalar ayrı olmak üzere ayrı ayrı değerlendirilir. Nitekim müteselsil sorumlular arasındaki bir tarafın zamanaşımı defini ileri sürmesi halinde diğerleri ileri sürmediğinde diğerleri açısından zamanaşımından dava reddolunamayacağı gibi eldeki davada da her bir ihtiyari dava arkadaşı açısından — dava şartı olup olmadığı ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Zournlu arabluculuğun ticari davalar için var olduğu, sürücü ve işletenin eldeki davada davalı olmasının sebebi her ne kadar dava bunlar açısından ticari dava olomasa da diğer davalı … açısından davanın ticari dava olması nedeniyle ticaret mahkemelrinin asliye hukuk mahkmeelrine göre özel görevli mahkeme olması sbebiyle tüm davalılar yönünden davanın mahkememizde görüldüğü ve bu sebeplerle —- davalı işleten ile sürücü açısından zorunlu bir dava şartı olmadığı,dava şartı olmaması nedeniyle zamanaşaımını da durdurmayacağı( durdursa dahi zamanaşımı dolmuştur) göz önüne alınarak bu davalılar yönünden de zamanaşımının— tarihinde dolduğu gözetilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
2- Peşin alınan 395,68 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 314,98‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — 13/4’e göre 5.100,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak müteselsilen davalılara verilmesine,
6—–ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.