Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/514 E. 2023/35 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/514 Esas
KARAR NO: 2023/35
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/08/2021
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu taraf, borçlu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu itiraz yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu, yine işbu takiple aynı alacağın —– sayılı dosyası ile de takibe konu edildiğinden bahisle derdestlik itirazında bulunulmuşsa da bu iddialar mesnetsiz olup itibar edilmemesi gerektiği, müvekkili şirket ile dava dışı ——– imzalandığı, sözleşme kapsamında müvekkili şirket üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmiş ve dava dışı şirkete vermiş olduğu hizmet karşılığı fatura düzenleyerek yine dava dışı şirkete ibraz ettiğini, ancak dava dışı şirket tarafından içeriği kabul edilen fatura bedeli müvekkili şirkete ödenmediğini, dava dışı şirket genel sekreteri ve yetkilisi —– yapılan yazışmalarda, müvekkili şirketçe fatura bedellerinin ödenmesi için istemde bulunulmuş ve buna karşılık —- tarafından da ödemelerin gecikmesinden dolayı üzgün oldukları ve ödeme emrini işleme koydukları bildirildiğini, ancak dava dışı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmamış olduğundan alacağın tahsili amacıyla dava dışı şirket aleyhine ——–dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve itiraz üzerine takip durdurulduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazın takibi uzatma maksadıyla yapıldığı ve alacağın likit olduğu sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Mail çıktılar, —- esas sayılı dosya sureti, —- tarihli yazı cevabı, ——— tarihli yazı cevabı ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, danışmanlık hizmetinden kaynaklı fatura hizmeti alacağına yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Somut olayda; dava dilekçesinin ekinde sunulan sözleşme örneğinden— tarihinde davacı ile —– arasında ———sözleşmesinin imzalandığı, dava dilekçesinde dava dışı ——arasında imzalandığı beyan edilmiş ise de sözleşmenin tarafının ————Olduğu——–kontrol edildiğinde davalının kimlik numarasının aynı olduğundan sözleşmenin tarafının davalı şirket olduğunun anlaşıldığı,
Davacı tarafça sözleşmeden kaynaklı verilen hizmet gereği faturaların kesildiği, davalı şirkete tebliğ edildiği, sözleşmeyi şirket yetkilisi —-olduğu, ——— raporunda şirket yetkilisi —– gözüktüğü, davalı şirkete faturanın mail üzerinden gönderildiği, faturaya itiraz edilmediği, şirket yetkilisi ——- tarafından mail üzerinden verilen cevapta ödemenin gecikmesinden dolayı üzgün olduğunun belirtildiği, davalı şirketin fatura içeriğini ve hizmet aldıklarının kabul edildiğinin iddia edildiği,
Davalı taraf borca icra dosyasında itiraz dilekçesinde hizmet almadığını, hizmet sözleşmesi bulunmadığını, borcunun bulunmadığı belirtildiği, dava dosyasında ise cevap dilekçesi sunmadığı,
Mahkememizce yapılan yargılamada; tarafların defter ve belgelerinin bilirkişi incelemesi için ara karar kurulduğu, taraflarca ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı vekili tarafından tercümesi sunulan belgelerden fatura tutarının —-olduğu, borçluya——-tarihinde gönderildiği, finansal tablolara gelir olarak kaydedildiğinin beyan edildiği,
Dava dilekçesinin ekinde sunulan belgelerden, fatura listesinin sunulduğu, fatura listesinin incelenmesinde toplam—- fatura toplam tutar olarak — olduğu, —– tarihli fatura örneğinin sunulduğu, hesap özetinden toplam borç miktarının —– olduğunun anlaşıldığı,
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda, —- Müdürlüğü ve ———— müzekkere yazılmış, yazı cevapları dosyaya temin edilmiştir.
Davalı şirket hakkında —— davalının, davacı şirket bakımından ba formunun beyan edilmediğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. ——–maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya ——– çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. ————- maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Somut olayda; davalı taraf hizmet almadığını beyan ederek borca itiraz etmesi karşısında davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğinin davacı alacaklı tarafından kanıtlanamadığı, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden faturaların davalıya tebliğ edildiğinin ispatlanamadığı, davaca tarafından mail yoluyla gönderildiği iddia edilmiş ise de güvenli elektronik imza ile elektronik posta faturaların gönderilmesinin mümkün olduğu, alacağın varlığı bakımından yaklaşık ispat yerine alacağın varlığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, sonuç olarak salt faturanın düzenlenmesinin alacak hakkı doğurmayacağı, fatura düzenleyenin hizmeti teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Peşin alınan 610,83 TL harçtan, alınması gerekli 179,90 TL harcın düşümü ile Hazineye İRAT KAYDINA, bakiye kalan 430,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023