Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2022/516 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/496 Esas
KARAR NO : 2022/516

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- seri numaralı faturayı ——— numaralı kargoyu —– ulaştırılması amacıyla——-tarihinde kargoya verdiğini, Aradan geçen sürenin ardından — teslim edilmediği anlaşılmış olup —- müvekkil şirkete geri iade edilmediğini, —- kurulan — kaybolduğunun müvekkil şirkete bildirildiğini, İşbu durumda müvekkil şirketin ticaretine zarar gelmesiyle birlikte şirketin —– ulaşmış olduğu ticari nam ve itibarı zedelenmiş, müşterisine vermiş olduğu taahhütü yerine getirememiş olduğunu,
Bu sebeple davalı —- iletişime geçerek ve sadece gönderilmiş olan ——içerisinde bulunan bedelin tazmini için talepte bulunduğunu, İşbu tazmin talebinin —- hazırlanmış olan dilekçe davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin uzun bir süre -müvekkil şirketi oyalamasının ardından — tarihinde davalı —- tarafından kayıp — tazmin taleplerine ret kararı geldiğini,
—- malzemenin kaybolması vesilesiyle müvekkil şirketin zarara uğradığını, işbu zararın yanında alıcı firmaya gerekli malzemeyi zamanında teslim edilmediğinden dolayı şirket taahhüt’ünü yerine getirememiş ve şirketin ticari itibarının zedelenmiş olduğunu, Müvekkil —- —— içerisinde —- büyük bir payı olan —-bir şirket olduğunu, bu nedenle müşterisine verilmiş olan taahhüt yerine getirilmemesi sebebiyle manevi olarak itibarı zedelenmiş, yıllardan beri gelen dürüst, hakka ve hukuka uygun ticaret anlayışına leke sürülmüş olduğunu,
TTK 1178. maddesi —kararından hareketle ——- teslim etmeyip üzerine kargoyu kaybetmesinden dolayı mahrum kalınan kârın tazmini ile müvekkil şirketin ticari itibarının uğramış olduğu manevi zararın bir —olsun giderilmesi amacıyla işbu belirsiz alacak davasını açmak zarureti hasıl olduğunu beyan ederek; ———- esnasında odan dolayı müvekkil şirketin uğramış olduğu —– bedelin ve mahrum kalınan kârın ve ticari itibarın zedelenmesi sebebiyle uğranılan zararın tazminini, olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı—- Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; davacı tarafça işbu dava yetkisiz mahkemede açılmış olup davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkili şirketin —kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirmiş olduğunu, Müvekkili Şirket tarafından tazmin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, Müvekkili —- sorumluluğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle her şeyden önce, TTK 886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için zararın meydana gelmesinde
taşıyıcının ————– kusuru varlığının da ispat edilmesi gerekmekte olduğunu, işbu ——- müvekkil şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığının açık ve net olduğunu, İşbu uyuşmazlık konusu teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içermekte olduğundan, bu sebeple —– konusunda uzman bilirkişice incelenmesi ve değerlendirilmesi
gerekmekte olduğunu, müvekkil şirketin —– alanında —- bulunmamakta olduğunu, bu sebeple taşımanın ——— alanında uzman bilirkişilerce incelenmesi gerektiğini beyan ederek; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeni ile usulden reddine ve —– gönderilmesine, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Fatura, sevk irsaliyesi,— ilişkin teslimat ve —-Dosyanın ———– tevdi edilerek hazırlanan bilirkişi kök raporunda özetle; ” Davaya konu ———- hazırlandığı, ancak bu bilgi dışında —— sevk hareketliliğinin bulunmadığı; yalnızca ———– kaydı yapıldığı; ilgili— teslim edildiğine dair bir bilgi belge, ekran görüntüsü vb kayıt bulunmadığı; bu nedenle ——– alıcısına teslim edilemediğinin anlaşıldığı,——- hazırlanırken müşteri irsaliye bilgisinin yazılmadığı, —-olarak yazıldığı ancak hangi — taşındığına yönelik bir irsaliye içerik bilgisi olmadığı, ayrıca ürün kıymet bilgisi kısmında da bir şey yazılmadığı; yalnızca içeriği ——-beyan edilen —— sevk edildiği anlaşılmakta olduğu; davacı —— içeriğinde hangi ürün irsaliyesine karşılık, hangi içerikli ve hangi kıymette ürünler olduğunu belgelemesi gerekmekte olduğu, davalı —– sınırlı sorumluluğunun, TTK VI – Sorumluluk sınırları MADDE 882- 1.,2.,4.hükümlerine göre; Kargonun——-, Taşıyıcının —–” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunda özetle;” Dava dilekçesinde ek olarak sunulan fatura ve irsaliyenin irsaliye/fatura numaraları sevk belgesine yazılı olmadığı için, kök raporda da belirtilmiş olduğu üzere; ilgili belgenin davaya konu iş bu sevkiyata ait olduğu anlaşılamamakta olup; Bu nedenle; —-esnasında İrsaliye/fatura numarası —- belgesinde belirtilmemiş olan, —–belgesinde —– belirtilen ancak içerik—- yazılmayan, davacı tarafça dosyaya sunulan ve iş bu sevkiyata ait olduğu belirtilen fatura ve irsaliyenin bu sevkiyata ait olup olmayacağı kanaatinin sayın mahkemenin taktirinde olduğu, bu nedenle, Davaya konu kayıp —- tazmin sorumluluğunun TTK Madde 882 Sınırlı Sorumluluk hükmüne göre mi, yoksa iddia olunan— değerine göre mi değerlendirileceğinin kanaatinin sayın mahkemenin taktirinde olduğu, İş bu davaya — kayıp — ile ilgili, yukarıdaki emsal karardan farklı olarak;——- kayıp olduğu anlaşılmakta olup, —bulunmadığı için,—-içerisindeki ürünlerin dava dosyasına delil olarak sunulan fatura içeriği ile örtüşüp
örtüşmediğine yönelik bir tespit, tutanak ve teyit mevcut değildir. —–bulunmamış olmakla birlikte; davalı taraf, davacı tarafından dava dosyasına sunulan kayıp ürüne ait fatura ile kayıp ürünün aynı olduğunu kabul ve teyit etmemektedir.
Oysa, yukarıdaki — kararda, fiziken ortada olan —-ile ilgili tespit ve teyit beyanı bulunmaktadır. Bu nedenle, dava dosyasına emsal karar olarak sunulan —-kararı ile ilgili kanaatin sayın mahkemenin taktirinde olduğu, ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, —— için davalıya teslim edilen emtianın alıcısına teslim edilmeden kaybolması nedeni ile uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra alıcısına teslim edilmeden kaybolduğu iddia olunan üründen dolayı davalının zarardan sorumlu olup olmadığı,—- ispatlanıp ispatlanamadığı ve zararın miktarı noktasındadır.
Davacı tarafça alıcı ——- tarihinde —- olarak belirtilen—– tarihinde de —- ulaşmayan————– olarak kaydı düşülmüştür. Dosya kapsamında davacının gönderisinin, davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra alıcısına teslim edilmediği ihtilaf konusu değildir. Bu duruma göre ————konu emtianın davalı taşıyıcı sorumluluğunda iken ziyaa uğradığının kabulü gerekir.
Davalı taraf her ne kadar cevap ve rapora karşı itiraz dilekçelerinde; eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, — içeriğinin ve değerinin taşıcıya tam ve eksiksiz olarak bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, —- içeriğinin —- olduğunun ispat edilmediği beyan etmiş—— alıcısına teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır ve davalı şirket tarafından —- tarihli —— alınmıştır.
Davacı—- tarafından —— satılmış ve buna ilişkin fatura ve irsaliye düzenlenmiş, —– faturaya ilişkin — tarihli sevk irsaliyesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu(VUK)’nun 230/5. Maddesi uyarınca da, satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
—- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 464 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin—başlıklı 3.4. Maddesinde,—- nitelikteki gönderileri Vergi Usul Kanunu —- düzenlenmesi zorunlu —belgeler ile birlikte kabul edecekleri ve taşıma esnasında istenildiğinde ibraz edilecek şekilde gönderiye ekleyecekleri hususları düzenlenmiştir. Davalı şirket, dava konusunun ticari bir taşıma olması ve taşıttıranın tüketici olmaması nedeniyle taşımaya konu emtiayı kabul ederken gönderiye ilişkin sevk irsaliyesiyle birlikte kabul etmek zorunda olduğundan, davacının gönderi ile birlikte sevk irsaliyesini de verdiğinin kabulü gerekir. Aksinin davalı tarafça ispatı gerekmektedir. Dosyada böyle bir ispat bulunmadığı nazara alındığında —- davacının dava dışı şirkete kestiği————–anlaşılmaktadır.
TTK’nın 875. Maddesine göre, —-üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Davalı taşıyıcı, taşımaya konu emtiayı alıcısına teslim edememesine ilişkin hiç bir somut gerekçe ileri sürmemektedir. Alıcısına malı teslim etmeyen taşıyıcının sorumluluğu kural olarak TTK nun 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk ise de teslim edilmeme durumuyla ilgili olarak hiç bir gerekçe gösterilmemesi karşısında bu eyleminin—– davranış olarak kabulü gerektiğinden, TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davalı taşıyıcı, taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlüdür.
Malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Taşımaya konu emtianın alıcısına satıldığı ticari kayıtlarla ispatlanmıştır. Yani, emtia davacı tarafından satılmış ve alıcısına gönderilmek üzere davalı ——— şirketine verilmiştir. Bu durumda, alıcıya kesilen fatura değerinin davacının zararı olarak kabulü gerekir. Davalının taşıma bedelinin ödenmediği yönünde bir iddiası bulunmadığından fatura bedelinden taşıma —— düşürülmesine de gerek bulunmadığı kanaat ve sonucuna varılarak; —— yazışmalarından davalı şirketin zararın karşılanmasına ilişkin talebin reddine ilişkin —– tarihli cevap tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilerek,
Davanın kabulü —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,—- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.976,42 TL harçtan, peşin yatırılan 494,11 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.482,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 494,11 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 56,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1409, 91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti olan —– davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.