Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2021/814 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/650 Esas
KARAR NO: 2021/664
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2020
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilin takip dayanağı olan faturaya konu makinaların yapımı tamamlayarak irsaliye ile davalıya teslim ettiğini, davalının toplamda —nakit ödeme yaptığını ile — bono verdiğini, bononun vadesinde ödenmediğini ancak bononun takip aşamasında ödeme alındığını, kalan —- tutarlı borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat takibe itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
— esas sayılı takip dosya sureti, —– özetle; Davacının işletme esasına göre defter beyan sisteminde defter tuttuğu, defter beyan sisteminde takip edilen defterler için noter açılış tasdikinin aranmadığı,—– belirtilen defter beyan sistemi esaslarına uygun olarak tutulduğu ve davacı ticari defterinin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesi —- göre tebliğ edildiği, davalının davaya katılmadığı ve cevap dilekçesi de sunmadığı, ayrıca ——— salonunda ibraz edilmesi yönünde taraflara ihtarat yapılmasına karar verilmesine karşın davalının belirtilen gün ve saatte defterlerini ibraz etmediği ve ayrıca yerinde inceleme de talep etmediği, Taraflar arasında kurulmuş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın davalıya teslim edildiği iddia edilen makine ürününden kalan fatura alacağından oluştuğu, nihayetinde taraflar arasında eser sözleşmesine dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacının dosyaya ibraz ettiği sevk irsaliyesinde— isimli şahsa ait imzanın bulunduğu, belirtilen kişinin davalı ile olan bağının dosya kapsamından anlaşılamadığı, bu nedenle —– aylarında istihdam edilip edilmediği hususunun sorulmasının uyuşmazlığın çözümü noktasında etkili olacağının anlaşıldığı, Dosyaya celp edilen davalıya ait—– numaralı faturanın davalı nezdinde kayıtlı bulunmadığının anlaşıldığı, Takip tarihinin —- yılına ait ticari defterlerin ibraz edildiği, bu nedenle takip tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının borç alacak bakiyesinin tespit edilemediği, buna karşın — borçlu olarak göründüğünün dosya kapsamından anlaşıldığı,—– belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —- uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dosya incelendiğinde davanın taraflar arasında görülmekte olan —- dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla—– dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan——- olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
—–uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.
—-‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. —-maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.
—–ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değşiklik mahkememizce kurulan —- ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı taraf adına toplam — tutarlı fatura düzenlendiği, yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında —— defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değşiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu, bununla birlikte davacı tarafça dosyaya ibraz edilen sevk irsaliyesi altında ismi yer alan —- isimli kişinin davalı sigortalı çalışanı olduğu, sevk irsaliyesi altında yer alan imzaya davalı tarafça herhangi bir itiraz dilekçesinin sunulmadığı, her ne kadar taraflar arasında — Menfi Tespit davası yürütülüyor olsa dahi mezkur dava dosyası ile —– dosyasına konu kambiyo senedinin bedelsizliğinin tespitine ilişkin olduğu, huzurda ki dava dosyasının ise fatura alacağına dayalı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, bu haliyle işbu davalar arasında huzurdaki davanın esasını etkileyecek şekilde bağlantı olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından — sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak —üzerinden % 20 oranında olmak üzere —- icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —–harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan—- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Arabuluculuk ücreti olan —–davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021