Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2021/861 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/252 Esas
KARAR NO : 2021/895

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; —– davalı banka nezdinde bulunan hesabından toplam 40.000,00 TL’nin kendisinin kusuru olmaksızın 3. şahıslar tarafından çekilmesi nedeniyle oluşan—- işleyecek avans faizi ile beraber davalı bankadan tahsili ve—- çevrilmesi nedeniyle oluşan 7.748,65 TL’ maddi zararının, —–işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini, açıklanan nedenlerden dolayı; müvekkilinin 20/08/2020 ile 24/08/2020 tarihleri arasında davalı banka nezdinde —- kendisinin kusuru olmaksızın 3. şahıslar tarafından çekilmesi nedeniyle oluşan—- işleyecek avans faizi ile beraber davalı bankadan tahsiline, müvekkilinin, —– olmaksızın TL’ye çevrilmesi nedeniyle oluşan 7.748,65 TL’ maddi zararının, 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Banka müşterileri, bankalardan—–kendilerine — yapabilmekte olduğunu, dava konusu banka kartı da, müvekkil banka tarafından —- davacı’nın kullanımına tahsis edilmiş —- olduğunu, —-davacının kullanımında olması gereken — gerçekleştiğini, müvekkili bankaya herhangi bir kusur ve sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığından, huzurdaki davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesine, fazlaya ilişkin hakları ile diğer sebep ve ilişkilerden doğmuş ve doğacak her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, arz ve izah edilen nedenlere binaen, haksız ve hukuka aykırı davanın tüm talepler yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
—tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde;——- —– ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal —- hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.
—– amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama — tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, — hukuki işlemin olması gerekir. (—– Dava dilekçesi incelendiğinde davacının—- yapmakta olduğu ileri sürülmüştür.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanları nazara alınarak davacının —– müzekkere —– olup olmadığı sorulmuş olup,—– muhatap cevabi yazılarından davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı banka arasında, —– bulunduğu, ancak davacının tacir sıfatının bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ”tüketici” tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.
Sonuç olarak, HMK 1 maddesi gereğince görev kamu düzeninden olup, yine HMK 114 maddesine göre dava şartı hakimin re’sen incelemesi gereken hususlardan olduğundan ve yine HMK 115 maddesine göre mahkememizin her aşamada görevi resen göz önüne alması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın HMK’nun 114/1-C ve 115/2. maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- HMK.20/1. maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya görevli—- MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi taktirde HMK.20/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- Gider avansının kullanılmayan bölümünün görevli mahkeme veznesine yatırılması için ilgililerine iadesine,
4- HMK’ nun 331/2. maddesinde yapılmış olan ‘görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği’ şeklindeki düzenleme nazara alınarak, yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben verilen karar açıkça okunup anlatıldı.