Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 E. 2022/763 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/440 Esas
KARAR NO : 2022/763

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında ———- tarihine ilişkin ——-cari hesap alacağının davalı şirket tarafından ödenmediği———sayılı dosya ile ———–tarihinde başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı ————– katılmadığını belirterek davalının itirazlarının iptali ile icra takibin devamına karar verilmesine, borçlunun kötü niyetinin sabit olduğundan davalı borçlunun alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava edilen alacağın konusunun tam olarak belli olmadığını, ————— dolayı mı ———— açıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa ——– aldığı ———— ötürü herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın müvekkiline verdiği ————— tarafından teslim irsaliyeleri ile davacıya iade edildiği, gerek ticari defterleri gerekse de teslim irsaliyelerinin incelendiğinde ve de bunlar davacı tarafından kesilen faturalar ile karşılaştırıldığında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının görüleceğini, davacı tarafın kötü niyetli olarak———– bedelini———- talep ettiğini,——————- davanın reddi ile davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER:
Dava konusu faturalar,—————-sureti, cari hesap ekstreleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
————–ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —————– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında açık hesap şeklinde ticari bir ilişkinin olduğu; Davalı ——— Mahkemenizde yapılan incelemede hazır bulunmamış, Sayın Mahkemenize delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı, defter ve kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında —-tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanılacağı hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı ——–dayandığı belgeler ile —-birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu; Davacı———- kayıtlarına göre; taraflar arasında açık —–ilişkisinin bulunduğu, davacı —— davalı ———-, dava tarihi itibari ile ———bulunduğu; Sayın Mahkemenizin davacı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihinden——— tarihine kadar %16,75, ————– tarihinden itibaren %15,75 oranında avans faizi talep edebileceği şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan ———— alacaklı olduğu, davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından ——— dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, ile icra takibinin DEVAMINA,
2-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 11.741,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.880,13 TL harçtan, peşin yatırılan 926,50 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.953,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan —— peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 1200,00 TL bilirkişi ücreti ve 74,50 TL posta gideri olmak üzere toplam ——-yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7—— ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekiline yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.