Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2021/263 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/43
KARAR NO : 2021/263

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA………… : Davacı dava dilekçesinde özetle;——tarihinde bir kısım müvekkillerinin——- boğazına vurduğu bıçak darbesi ile öldürdüğü ve müvekkili …—— darbeleriyle birçok yerinden yaraladığını, davalı —- Hâkimliğince yargılandığı ve yapılan yargılama sonunda hakkında kasten adam öldürmek ve —- adam öldürmeye teşebbüs suçlarından mahkum olduğu, 26.09.2000 tarihinde işlenen cinayet ve yaralama nedeniyle; —— dilekçe ile maddi manevi tazminat davası açıldığı——– kararı ile hüküm verildiğini, ancak mahkeme kararında; dosyada davalı———- yönünden reddine karar verdiği, kararın taraflarınca temyiz olunduğu ve ——- kararı ile hükmün bozulduğunu, kararda şirketin de müteselsilen sorumlu olması gerektiğine karar verildiğini, açılan mezkur dava davam ettiği halde davalının tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden ve bu davaya ilişkin herhangi bir bedel depo edilmeden, 06.04.2009 tarihli —– kararına dayanılarak şirketin tasfiyesine karar verildiğinin taraflarınca daha sonra öğrenildiğini——bozma ilamına — halde şirket hakkında esasa yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği, yaptıkları temyiz sonucu hükmün davacının İhya davası açması için uygun süre verildikten sonra hüküm kurulması gerektiğine karar verilerek bozulduğunu,—- tarihli ara kararıyla ihya davası açılması için taraflarına süre verildiği, işbu nedenle mezkur dosyada yargılamanın devam edilebilmesi ve şirket hakkında esasa yönelik karar verilebilmesi için iş bu ihya davasını açma zaruretlerinin hasıl olduğunu,——— dosyası ve buna bağlı işlemler nedeniyle ihyasını, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı—— cevap dilekçesinde özetle; davalı ——— karar defterinden de anlaşılacağı üzere usule ve yasaya uygun şekilde—edildiğini,—— sonucunda aynı faaliyet alanında hizmet veren—- sonucu artan rekabet ortamı ve şirketin ekonomik durumunun kötüleşmesinden kaynaklandığını, —- halinde dahi iyiniyetli hareket ederek alacaklılara çağrıda bulunduğu ve en son çağrı üzerinden—–alındığını, her ne kadar davacı vekili şirketin — olan davalı müvekkilinin tazminat sorumluluğundan kurtulmak için usul ve yasaya aykırı şekilde tasfiye işlemi yapmak ile itham etse de tüm dosya kapsamı ve işbu dilekçe ekinde sundukları şirket karar defterlerinde davacının iddiasını destekleyecek tek bir işlem dahi bulunmadığını, davacı şirketin ihya edilmesi halinde dahi tazminatın tahsil edilemeyeceğini, şirket bünyesinde herhangi bir mal varlığının bulunmadığını bildiğini; iş bu davanın öncelikle davacıların ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeni ile reddine karar verilmesininin gerektiği, davalı müvekkili——- ise kanunen yükümlü olduğu işlemleri usule ve yasaya uygun şekilde yerine getirildiği, 01.06.2011 tarihinde—– kabulü ile %90 oy birliği ile ibra edildiğini, davalı müvekkilinin işbu dilekçe ekinde sundukları şirket karar defteri incelendiğinde tasfiye işleminde hiçbir kusurunun olmadığını, yapılan tasfiye işleminin usule ve yasaya uygun olduğunun görüleceğini, davacıların davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeni ile davanın usul yönünden reddini, aksi takdirde olayda müvekkilinin kusurlu bir işleminin bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı …—- davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince …nden——-sebebiyle terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
6102 sayılı kanun—– tarihinde yürürlüğe girmiştir. Davalı şirketin ——- terkin edildiği anlaşılmıştır. Mülga Ticaret Kanunu’nda—— tamamlanarak hukuki varlığı sona ermiş bir şirketin yeniden ihyasına ilişkin açık bir düzenleme yer almamakla birlikte içtihaden buna imkan veren birçok karara hükmedilmiştir.—– Kararı’nda 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu’nun 242. maddesi gereğince ——— silinmekle tüzel kişiliklerinin sona erdiği, ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerektiği, tasfiyenin gereği gibi yapılmamış olması halinde —— sicilinden silinmiş olsa dahi şirket varlığının sona ermiş olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Yine —— sayılı içtihatta, bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işleminin aynı zamanda borçlar hukukuna ilişkin hukuki bir işlem olup bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemeyeceği, buna yönelik düzenlemeye TTK hükümlerinde yer verilmemişse de TTK’nın 1. Maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde — dayalı bir hukuki işlemin düzeltilmesine olanak tanınmasının kaçınılmaz olduğu ifade edilerek dava konusu ——— ihyasına karar verilmiştir.) Yeni Türk ticaret kanununda— olarak düzenlenmiştir.—– ihyası talep edilen şirketin —– yaptırdığı,—- olduğu, —– sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
——– tarihli duruşma tutanağının 1 nolu ara kararı ile davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
————-bahsi geçen yukarıdaki dosyası incelenmiş davanın ilk olarak ——– dosyasında ihyası istenen şirketin de aralarında olduğu davalılara karşı ——-tarihinde açıldığı, bu mahkemece ihyası istenen şirket hakkında davanın reddine karar verildiği, dosyanın temyizi üzerine ——. Sayılı ilamı ile ihyası istenen şirketin adam istihdam eden sıfatı ile sorumluluğunun olduğunu belirterek verilen kararı bozduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma sonrası davalı —— sonucu — edildiği anlaşılmakla şirket hakkında esasa yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın temyizi üzerine —— usule aykırı bulunmuş ve verilen karar tekrar bozulmuştur. Bozmaya uyan ———– dosyada ihya davası açmak üzere davacıya süre vermiş eldeki bu dava bu nedenle ikame edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 547. Maddesi ” —–kapanmasından sonra —– anlaşılırsa, ——— sahipleri veya alacaklılar,——- bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar—- isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, —–yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü getirmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 541/2,3ve 4. Madde ve fıkraları “… (2) Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa alacaklarının tutarı—– bir bankaya depo edilir. (3) Şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak—– edilir; meğerki, bu gibi borçlar yeterli bir şekilde teminat altına alınmış veya şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmış olsun. (4)Yukarıdaki fıkralarda yazılı hükümlere aykırı hareket eden — haksız olarak ödedikleri paralardan dolayı 553 üncü madde uyarınca sorumludur. ” hükmünü getirmiştir.
Davalı—- vekili şirketin tazminat sorumluluğundan kaçmak maksadı ile değil ekonomik kriz artan rekabet oramı ve ekonomik durum nedeni ile tasfiye edildiğini, usule uygun ilanların yapıldığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
—– Karar sayılı ilamında “… Davacı tarafından açılan dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesinde düzenlenen tasfiyenin kapanmasından sonra — işlemlerinin yapılamasının zorunlu olduğunun anlaşılması üzerine— terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacının,—- terkin edilen şirkete karşı İş mahkemesinde açtığı hizmet tespiti davasında ilgili şirketin ihyası için dava açmak üzere davacıya yetki ve süre verilmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra– işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile iş bu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde—– eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir.——
Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre — yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası —- hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında tasfiyenin tamamlanmasını temin için açılmıştır.” belirtmiştir.
Davalı ——- şirketin yetkilisi, ortağı ve aynı zamanda —- olduğu anlaşılmıştır.İhyası istenen şirket —– yılından beri devam eden dava olduğunun bilinmesine —— tamamlandığından bahisle şirket ——– terkin ettirilmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava konusu şirket kendisi tarafından——— sonuçlandırmış ve sicilden terkin edilmiş ise de dava konusu terkin edilen şirket hakkında halen devam eden dava bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan dava sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği,——şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı,—–terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için—– karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için— veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına—-atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden dava olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, — atanmasına, davalı .— olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
—– sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmasından davalı—- sorumlu bulunduğundan davada taraf sıfatı bulunduğu, davalı — aleyhine davanın kabulü nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi HMK 326/1 gereği olduğu gözetilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün davacı yargı gideri bakımından kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin——. Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir——Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre — yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında—– temin için açılmıştır. Tasfiye işlemi eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderlerinin —- bırakılmasında ve vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur.” gerekçeleri ile — vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
—- şirket hakkında devam eden alacak davası olmasına rağmen( nitekim davadan haberdar olduğu dosya kapsamında tartışmasızdır.) şirketi —-terkin ettirmiştir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş, davalı —— hasım olması nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, yukarıda anlatılan nedenlerden —-yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE,——- tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince sicilden terkin edilen——- 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince—- sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, —TESCİLİNE,
2- — olarak —– ..—- atanmasına, ek tasfiye işlemlerinin — tarafından yürütülmesine,—- bitinceye kadar — görevine devam etmesine,
3- Kararın—- ilan edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 44,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 162,60 TL yargılama giderinin davalı —- tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı —- yasal hasım olması sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan ——— tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı …—– hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekili ile davalı …—–vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.