Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/754 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/754

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendiği ve —– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-Karar sayılı dosyasının dosyamız ile birleştirilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin rücu alacağının tahsili amacı ile davalı borçlu şirket aleyhine —— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi ikame edildiğini, bu takipte gönderilmiş olan ödeme emrine borçlu tarafından yasal süreler içerisinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, iş bu itirazın iptali için huzurdaki davanın açıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında bir kısım işlerin yapılması için hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin bu sözleşme gereği davacının bir kısım işlerinin yapılmasında alt yüklenici olarak kendi işçilerini kullandığını, davalının işçilerinden—–, geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle——Sayılı dosyası ile davalı şirketi de taraf göstererek alacak davası açtığını, işbu dava ile karara bağlanan alacağı için —— Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirket tarafından 10.08.2020 tarihinde ödeme yapıldığını, davalı ile davacı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde davacının, davalı şirket çalışanlarına yaptığı veya yapacağı ödemeleri davalıya rücu edebileceğinin açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin bu borcu ödemekten sürekli olarak imtina ettiğini, davalı şirket aleyhine——sayılı takip dosyası ile icra takibi yapılmış ise de davalı şirket haksız ve yersiz olarak iş bu icra takibine itirazda bulunduğunu beyan ederek, ——- Sayılı dosyasına yapılmış olan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 19.136,25 TL. üzerinden devamına karar verilmesini, itiraz alacağı geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğundan davalı borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Birleşen davada dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin rücu alacağının tahsili amacı ile davalı borçlu şirket aleyhine——-sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrine davalı/borçlu tarafından yasal süreler içerisinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında bir kısım işlerin yapılması için hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin bu sözleşme gereği davacının bir kısım işlerinin yapılmasında alt yüklenici olarak kendi işçilerini kullandığını, davalının işçilerinden —— işçilik alacakları nedeniyle—— sayılı dosyası ile davalı şirketi de taraf göstererek alacak davası açtığını, işbu dava ile karara bağlanan alacağı için ——–. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ilgili icra dosyası için eksik kalan ödemenin davalı şirket tarafından 11.08.2020 tarihinde ödendiğini, davalı ile davacı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde davacının, davalı şirket çalışanlarına yaptığı veya yapacağı ödemeleri davalıya rücu edebileceğinin açıkça düzenlendiğini, davalı şirketin bu borcu ödemekten sürekli olarak imtina ettiğini, davalı şirket aleyhine —– sayılı takip dosyası ile icra takibi yapılmış ise de, davalı şirket haksız ve yersiz olarak iş bu icra takibine itirazda bulunduğunu beyan ederek,——- sayılı dosyasına yapılmış olan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 1.550,17 TL üzerinden devamına karar verilmesini, itiraz alacağı geciktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğundan davalı borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı —— 07.09.2021 cevap dilekçesinde; İş bu dosya ve——-sayılı dosyada talep edilen alacakların aynı konulu olması nedeniyle birleştirme talepleri bulunduğunu, davaya konu ilamın henüz kesinleşmediğini, davacının tehir-i icralı olarak dosyayı istinaf etmesine rağmen ödeme yaptığını, konunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının işçilere ödenen ödemelerin tamamının davalı şirketten rücuen talep edebileceğini iddia ettiğini, davacının hizmet aldığı projede işçiye karşı yükümlülüğünün davalı şirket gibi olduğunu, buna göre, iş kazası nedeniyle işçiye ödenen tazminattan tamamen davalı şirketin sorumlu olduğunun düşünülmesinin hukuken mümkün olmadığını, ödemeye dayanak ——sayılı ilam incelendiğinde, davalı şirket ve davacı firmanın aynı oranda (%30’ar) sorumlu olduğunun tespit edildiğini, davacı firmanın tespit edilen zarara göre yapılan ödemede, kendi kusurunu da davalı şirketin üzerine yıkmasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER:
—– Karar Dosyası, ——esas sayılı icra dosyası sureti,——– Esas sayılı dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.16/06/2022 tarihli ara karar ile dosyanın ——-bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 14/09/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Olayın 5510 sayılı kanunun 13. maddesine göre bir iş kazası olduğu Kazanın oluşumunda kasıt unsuru bulunmadığına, ancak kazanın öngörülebilir ve alınacak önlemlerle, önlenebilir nitelikte bir iş kazası olduğu, Raporda değerlendirme kısmında belirtilen nedenler ve açıklamalardan dolayı, olayın meydana gelmesinde; a) ALT İŞVEREN: ——hakkında, kaza olayının işverenin çalışanın sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı hareketi sonucu meydana geldiğinden, denetim ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmediğinden alt işveren %30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu, b) —— arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olması sebebiyle, ASIL İŞVEREN: —— hakkında, kaza olayının işverenin çalışanın sağlığını koruma ve —— aykırı hareketi sonucu meydana geldiğinden, denetim ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmediğinden asıl işveren %30 (Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu, c)—— arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olması sebebiyle, iş kazası sonucu olabileceklerden, beraber sorumlulukları olduğu, d) Kazalı —— dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeni ile iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırı davrandığından %40 (Yüzde Kırk ) oranında kusurlu olduğu, her ne kadar kusur oranları belirtilmiş ise de, 6754 sayılı Bilirkişi Kanunu md 6. kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerinin 27. maddesi gereği (Asli kusurlu, Tali kusurlu kusur oranı) tespitinin Hâkim yetkisinde olduğu,
Alacak Tespiti Ve Sorumluluğu Yönünden: a)Davacı ve davalı arasında yapılan sözleşmede rücua ilişkin düzenleme bulunmadığı, b) Davacı ve davalının TBK md 167/1 gereğince dava dışı işçiye ödenecek tazminat ve yargılama giderlerinden eşit derecede sorumlu oldukları, bu nedenle davacının davalıdan 10.343,22 TL talep edebileceği, c) Dava dışı işçi —– tarafından davacı ve davalı aleyhine başlatılan —— sayılı icra takibinde talep edilen takip öncesi faizin yerinde olduğu şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dava, rücu istemine ilişkin alacağa dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Somut olayda ; taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğu, yapılacak iş bakımından taraflar arasında üst işveren ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı alt işverenin işçilerinden —– geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle—— Sayılı dosyasında dosyamızın tarafları olan üst işveren ve alt işveren aleyhinde dava ikame ettiği ve dava işçinin alacakları bakımından davanın kısmen kabulüne karar verildiği, dava dışı işçinin alacağının tahsili amacıyla —— Sayılı dosyasında icra takibi başlatmış olduğu, davacının 10/08/2020 tarihinde 37.486,25 TL’lik yapmış olduğu ödemeyi davalıdan tahsili amacıyla ——Sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlattığı ve davalı tarafından borca itiraz edildiği ve davacı tarafından itirazın iptali amacıyla Mahkememizin ——Esasında dava ikame ettiği, davacının 11/08/2020 tarihinde 1.550,17 TL’lik yapmış olduğu ödemeyi davalıdan tahsili amacıyla——Sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlattığı ve davalı tarafından borca itiraz edildiği ve davacı tarafından itirazın iptali amacıyla Mahkememizin ——Esasında dava ikame ettiği ve Mahkememizin——– Esasında birleştirme kararı verilerek dosya aslının mahkememize gönderildiği, İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takiplerinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, Mahkememizin——-Esas sayılı dava bakımından davacının takip talebindeki değerin 37.541,25 TL olduğu, davacı tarafça itirazın iptali dava dilekçesinde dava değerinin 19.136,25 TL bildirilerek bu değer üzerinden takibin devamını talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince hareket edildiği,Bilirkişi raporunda; Davacı ve davalı arasında yapılan sözleşmede rücua ilişkin düzenleme bulunmadığı, Davacı ve davalının TBK md 167/1 gereğince dava dışı işçiye ödenecek tazminat ve yargılama giderlerinden eşit derecede sorumlu oldukları, bu nedenle davacının davalıdan 10.343,22 TL talep edebileceğinin bildirildiği,Davacı taraf dava dışı işçiye yapmış olduğu ödemelerin tamamından davalının sorumluluğunun bulunduğu itirazında bulunmuş ise de dosyaya sundukları sözleşme hükümlerinde müteselsil sorumluluğa ilişkin hüküm bulunmadığı, sözleşme serbestliği ilkesi gereğince taraflarca değiştirilebilecek ise de sözleşmede aksinin düzenlemediği, bu halde dava dışı işçinin geçirmiş olduğu iş kazasında işçinin tazminat taleplerine yönelik işçiye müteselsil ve müştereken sorumlu oldukları, tarafların birbirlerine yönelik ise eşit olarak sorumluğunun bulunduğu, bu nedenle davacının yapmış olduğu ödemelerin yarısını davalıdan talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varılarak,Asıl dava bakımından; davanın kısmen kabulüne; davalı tarafından ——– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.540,62 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,Birleşen dava bakımından; davanın kısmen kabulüne; davalı tarafından ——- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 775,08 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,Davacının icra inkar tazminatı talepleri bakımından dava konusu alacak miktarının likit olduğundan davacının tazminat talebinin yerinde olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA BAKIMINDAN;
a.Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından——sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.540,62 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.908,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 9.540,62 TL lik kısım yönünden alınması gereken 651,71 TL harçtan peşin alınan 326,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,91 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 326,80 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan—–davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan——-davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 111.50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.111,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.052,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Kabul red oranına göre belirlenen 658,10 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 661,89 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
2-BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN;
a.Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 775,08 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b.Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 155,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 59,30 TL harcın düşümü ile geri kalan 21,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —— davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan—— davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 35,50 yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 17,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Kabul red oranına göre belirlenen 660,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 660,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair, birleşen dava bakımından kabul ve reddedilen miktarlar bakımından kesin olmak üzere, asıl dava bakımından gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.