Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2022/606 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/409 Esas
KARAR NO:2022/606

DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/06/2021
KARAR TARİHİ:13/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde müvekkil adına tescilli olan ve dava dışı — plaka sayılı araca, —- sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı aracın çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, İşbu kaza sebebi ile müvekkile ait araç, —-kusurlu bulunmuştur. Ancak kaza sonrası kusur ve hasarın tespiti amacı ile, —-yapılan müracaat üzerine düzenlenen —-plakalı araç sürücüsünün ise — maddesini ihlal ederek — kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda, kaza sonrası müvekkilin aracında oluşan değer kaybı tutarı ve kusur araştırması için —- rapor alınmıştır. Bağımsız tarafından hazırlanan raporların delil niteliğinde olduğu göz önüne alınarak karar verilmesi arz ve talep olunur. Kusur oranının tespiti amacı ile alınan hizmet sonucunda müvekkilin aracında meydana gelen toplam hasar tutarının —- değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olacağı, Söz konusu —ve değer kaybı raporu için, müvekkil tarafından kusur—ücreti olarak—ödeme yapılmıştır. İşbu — ücretinden de TTK 1426 .Md. uyarınca sigorta şirketi sorumludur. —- tarihinde davalı yanın sigortalısının (—-) kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkilin aracında meydana gelen —-tutarındaki maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini saygı ile vekaleten arz ve talep etmektedir.
Davacı vekili —- harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı —- tarihli cevap dilekçesinden özetle; HMK 121. Madde uyarınca dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin tüm delil ve belgelerin davalılara tebliğ edilmesi gerektiği halde Sayın Mahkemenin huzurunda görülmekte olan işbu davada bu hususa uyulmamıştır. —- tarafından kusur durumuna göre sigortalı aracın kusursuz olduğu sabittir. Müvekkil şirket tarafından başvuru sonrası alınan—-raporunda sigortalı aracın kusursuz olduğu sabit olduğundan davanın reddi gerekmektedir. Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, tek taraflı delil olarak alınan Mütalaa raporunun kabulü mümkün olmayıp, kusur oranının tespiti için —-dosyanın—-gönderilmesi gerekmektedir. Zira müvekkil şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumludur. Davacı hasar bedelini ve kusuru belirlenmiş olmasına rağmen davayı BELİRSİZ olarak açtığından davanın reddi gerekmektedir. Her halükarda müvekkil şirket ancak —- belirtilecek gerçek zarardan sorumlu tutulabilecektir. —-sayılı kararı ile—Genel Şartları B.2.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” maddesine göre, başvuran tarafından ileri sürülen tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını ve başvuru konusu taleplerin kabul edilemeyeceğini belirtiriz. Mahkemeniz tarafından davacının sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vermemek adına—- müzekkere yazılarak kaza tarihi itibariyle davacının belirttiği araçlarının —– şirketinin öğrenilip bu —- şirketine ayrıca müzekkere yazılarak uyuşmazlık konusu olaya ilişkin açılan hasar dosyasını ve —-raporunu, davacıya bir ödeme yapmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların talep edilmesi gerekmektedir.—Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Aleyhimize tazminata hükmedilmesi halinde ıslah edilmemiş tutar için tazminat faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren, ıslah edilmiş tutara ilişkin tazminat ve faiz sorumluluğu ise ıslah tarihinden itibaren başlatılmalıdır. TTK m.1426 düzenlemesine göre Davacı tarafından sunulan —-raporu müvekkil sigorta şirketinin ödemesine esas alınamamış olduğu gibi davacı tarafından söz konusu —-raporu dayanak gösterilerek huzurdaki dava ikame edilmemiş ve davacıya ait araçta meydana gelen hasarın tespit edilebilmesi için yargılama aşamasında yeniden rapor alınması talep edilmiştir. Bu durumda, söz konusu rapora ilişkin olarak talep edilen rapor ücreti haksız olup müvekkil sigorta şirketinin söz konusu talepten sorumluluğu bulunmamaktadır.
Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle ve sair hususlar hakkındaki beyan haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Usule yönelik itirazlarımızın karara bağlanmasına, Haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, Yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekâleten talep etmektedir.—-plakalı araçların trafik kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.
-Davalı Sigorta Şirketinden— tarihinde karıştığı kazaya ilişkin olarak oluşturulan hasar dosyasının ve sigortalınız — plakalı aracın poliçesinin celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda —-tevdi edilerek —raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve—- tarihli —-raporu mahkememize teslim edilmiştir.
—- raporunda özetle;
“1-Dava konusu kazanın oluşumunda; —- plakalı aracın dava dışı sürücüsü —- takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere kanaatim) olduğu;
2-Dava konusu kazanın oluşumunda; —-plakalı aracın maliki ve işleteni olan dava dışı — müştereken ve müteselsilen dava dışı sürücü — kusuru ve kusur oranı kadar sorumlu olacağı;
3-Dava konusu kazanın oluşumunda;— plakalı aracın dava dışı sürücüsü— olduğu;
4-Dava konusu kazanın oluşumunda;— plakalı aracın maliki ve işleteni olan davacı — müştereken ve müteselsilen dava dışı sürücü— kusuru ve kusur oranı kadar sorumlu olacağı;
5—-plakalı aracın onarımı ile ilgili toplamda —Hariç —- fiyata kaporta ve boya işçilikleri ile değişimi yapılarak onarımının yapılabileceği, meydana gelen kazada — plakalı aracın dava dışı sürücü —- olduğundan yaklaşık — hasar bedelini davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği, davacı vekil tarafından dava dosyasına araç onarımın yapıldığı ile ilgili herhangi bir onarım faturasının sunulmadığı da dikkate alındığında, takdir ve nihai kararın tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olduğu;
6—–değer kaybı oluşacağı, meydana gelen kazada dava dışı sürücü — olduğundan — Dahil — değer kaybı bedelini davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği düşünce ve kanaatine varılmış olup, takdir ve nihai karar tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olduğu;
7-Davacının —- plaka sayılı aracında meydana gelen ve tespit edilen maddi hasar + değer kaybı ücreti olmak üzere tespit edilen toplam tazminat—- kadar, davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihinde yürürlükte olan—- teminat limitleri dâhilinde karşılanabileceği, davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği,
8-Davacının — plakalı aracın — Dahil — bedelinin değerlendirilmesine ilişkin hukuki takdir ve tavsifin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
9-Davacının masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile ilgili taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz —- bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.Mahkememizin — Celse tarihli duruşmanın— ara kararı ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup dosya —tevdi edilmiştir.
—- ek raporunda özetle;
“1—plakalı aracın onarımı ile ilgili toplamda— Hariç —- fiyata kaporta ve boya işçilikleri ile değişimi yapılarak onarımının yapılabileceği, meydana gelen kazada —plakalı aracın dava dışı sürücüsü —- olduğundan yaklaşık — Dahil — hasar bedelini davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği, davacı vekil tarafından dava dosyasına araç onarımın yapıldığı ile ilgili herhangi bir onarım faturasının sunulmadığı da dikkate alındığında, takdir ve nihai kararın tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olduğu;
2-Davacının masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile ilgili taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;”şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; — tarihinde meydana gelen trafik kazasında—- plaka sayılı araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda —- kusuru olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda —- kusuru olduğunun—- incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan —- incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle —- hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücünün —kusur oranına istinaden— ile davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı, yapılan —– masrafının kusur oranına istinaden —yargılama gideri olarak kabulü gerekeceği hususları hep bir arada değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu davacı tarafça dilekçe ekinde sunulan —-belgesine göre davacının davalı sigorta şirketine —- tarihinde başvurduğu anlaşılmıştır. Benzer konuya ilişkin —–karar sayılı ilamında; “.davacı tarafın sigorta şirketine başvuru tarihi dolayısıyla bundan —- iş günü sonrasında davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı sigorta şirketine —– tarihinde yapmış olduğu başvurudan — iş günü sonrası olan — tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir.—- karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” —-gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekirken, asıl alacak içerisinde hükmedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olayımızda davacı tarafından yapılan (kusur oranına istinaden) —–yargılama gideri olarak kabul edilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın —- yılı kesinlik sınırı olan —- altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. —-karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —- yılı istinaf kesinlik sınırı olan —-altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —-hasar onarım bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan—-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Yargılama masrafı olarak kabul edilen (kusur oranına istinaden) — ücretinin yargılama masrafları içerisinde ele alınmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken—- harçtan, peşin yatırılan—-Islah harcının toplamı olan —- düşümü ile geri kalan —harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan —- Peşin harç, — ıslah harcı, —başvurma harcı,—bilirkişi ücreti ve — posta gideri ile —- eksper ücreti olmak üzere toplam—yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7—— Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.