Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2022/256 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/39
KARAR NO : 2022/256

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin,——kapsamında——— emtiasını meydana gelebilecek rizikolara karşı sigortalandığını, ——- sigortalı—– firması —- —– firmasından satın aldığını—– numaralı——- plakalı ——-yüklendiğini, dava konusu emtiaların davalı —— yüklendiğini, emtianın bulunduğu aracın taşıma sırasında yolda bulunan—– emtiasının hasar gördüğünü, hasara ilişkin tutulan tutanakta “——- yaptığımız incelemede ——–çarptığı ——– taraftan — ezildiği ve —– olduğu,—– belirlenmiştir.” ifadelerine yer verilerek hasar tespiti yapıldığını, dava konusu emtiaları taşıyan aracın sürücüsü davalı —– tarafından tutulan tutanakta —- yönü meyilli olunca sıkışma meydana gelmiştir. Makinanın bulunmuş olduğu— kırılmıştır.” tespitine yer verilerek emtiada oluşan hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin davalı sürücü tarafından açıkça kabul edildiğini, ——— tamamlanması neticesinde dış aksamda hasar gören parçaların tespit edilip—- personeli ile belirlenip ve değişim talebi yapıldığını, ayrıca darbe sonucunda iç aksamlarında oluşabilecek—-arızaların ön görülmesi mümkün olmadığı için makinenin teslim alınamadığını, yönetim kararıyla 6 ay gözlenmesine karar verildiğini, konuyla —- yetkililerine oluşabilecek hasarların kabul edilmeyeceği konusunda bilgilendirme yapılıp ve kendileri tarafından kabul edilmiş olduğunu, 09.12.2019 tarihinde başlanan—- tarihinde tamamlandığını, tamamlanan —- personeli ile birlikte ayarlanan—– —- parça sonrasında ——verilip —– işlemeye devam edildiğini fakat yapılan ——– çalışmadığının tespiti ile——– bilgi verildiğini ve servis personeli çağrıldığını, ——— yapılan kontroller———– oluşan bu hasarın normal olmadığını, taşıma esnasındaki çarpma neticesinde gövdeye gelen —– etkisiyle gövdedeki hasardan kaynaklı oluştuğunu, bu —- hassasiyetlerine uygun çalışmayacağını ve — gerektiği hakkında servis personeli tarafından rapor hazırlanmıştır.” ifadelerine yer verildiğini, bu tutanak sonrası ilgili emtianın düzgün çalışmadığının tespit edilip sigortalı talep beyanında —- yenisi ile değiştirilmesini ve zararlarının karşılanmasını talep ettiğini, sigortalı firmadan—– hazırlanması istendiğini, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvurulması sonrası hasarlı emtianın tamiri için gereken masraflara ilişkin teknik servisten ekli fiyat teklifi alındığını, teklife göre makinenin——- edildiğini, en yüksek —– olduğunu, makinenin ——– edilmesinin onarımından daha makul olduğundan ——— dikkate alındığını, alınan ——- tekliflerinin değerlendirilip makinenin değerinin —- olduğunun dikkate alınarak makinenin pert edilmesinin daha uygun bulunup ——- teklifinin değerlendirildiğini, bu sebeple sigortalı emtianın değerinden, alınan —– düşürüldüğünü ve geriye —- sigortalıya tazminat olarak ödendiğini, anılan ödeme ile müvekkili şirketin, Türk Ticaret Kanunu m. 1472 uyarınca sigortalısının dava ve talep haklarının halefi olduğunu, davalı —– dava konusu emtianın taşıyıcısı olarak davalı—— emtiaları taşıyan aracın sürücüsü olarak gerçekleşen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, yapılan hasar ödemesi sonrasında müvekkil şirket —-alacağını tahsil edebilmek amacıyla—— icra takibine başlanıldığını ancak davalıların işbu icra takibine haksız şekilde itiraz etmek suretiyle takibin durdurulduğunu, icra takibatına devam ederek haklı alacağına kavuşabilmek adına müvekkili şirket tarafından —- başvurulduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı, işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek ——— sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları haksız itirazların iptalini, —- alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesini ve takibin devamını, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın sigorta tarafından —– yapıldığını, taşıma işini yapan—- kusurlu olduğunu, bu sebeple de muvekkile rücu ettiğini beyan ettiğini ve bu iddianın müvekkili şirket tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının rucu hakkının bulunmadığını, dava dilekçesinde müvekkillerine hangi sebeple rucu edildiğinin belirtilmediğini, ihbarların süresinde yapılmadığını, rücu şartlarının gerçekleşmemiş olmasından ötürü ortada bir alacağın bulunmadığını, müvekkili şirketin taşıma ve taşınacak eşya ile ilgili bilgisi bulunmadığını, dava dışı —- müvekkili şirkete gönderilen bir talep yahut eşyanın cinsi ile ilgili bilgi bulunmadığını, dava dışı şirketler tarafından müvekkili şirketin taşınacak eşya konusunda gerekli ve yeterli olarak bilgilendirilmediğini, gerekli ve yeterli bilgilendirme yapılmadığından müvekkil şirketin hangi ürünü nasıl taşıyacağını bilmediğini, ancak gerek alıcı firma gerekse gönderici firmanın malın nevi hakkında yeterli bilgilendirme yapmamış olduğunu, meydan gelen rizikoda sorumlulukları bulunmadığını, gönderici firma olan —- Tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını,—taşınacak eşya hakkında hiçbir bilgisi olmadığını, somut olayda ambalajı yapan gönderici firmanın gerekli —- gerektiğini,—- gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini, müvekkil şirkete taşıyacağı eşya, eşyanın nevi, taşınma özellikleri ve onun kıymeti ile ilgili bilgi verilmediğini, gerekli bilgilendirmeler yapılmış olsaydı müvekkilinin gerekli tedbiri alabilecek olduğunu, müvekkil şirketin malın değerini ve niteliğini bilmemesinden ötürü gerekli tedbirleri alamadığını, esasında sürücü—— davalı —- eşyayı teslim alma zamanında müvekkil şirkete herhangi bir bildirimde bulunmadığını, müvekkil şirket tarafndan işçisi olan davalı —- gerekli talimatlandırmalar ve bilgilendirmelerin yapıldığını, personeline taşıma hususuyla ilgili özel olarak eğitimler verildiğini, müvekkil şirket gerekli dikkat ve özeni gösterdiğinden meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olacağını, davada kusur oranların tam olarak belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davanın gönderici, gönderilen ve —- ihbarını talep ettiklerini, yüklemenin ve—- müvekkil şirket tarafından yapılmadığını, —- uygun yapılması halinde rizikonun gerçekleşmeyebilir olacağını, beyan etmiştir.
İhbar olunan—- vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu zarar gören makinenin niteliklerinin, davalı —– düzenlenen taşıma irsaliyesi ve faturada yazılı olduğunu, davalı —- tarafından düzenlenmiş——- faturada ve yine aynı tarihli taşıma irsaliyesinde makinenin —– olduğu yine aynı —- miktarının yazılı olduğunun açıkça görüldüğünü, davalı —– tarafından düzenlenmiş fatura ve irsaliyede taşınan emtianın miktarının, niteliğinin ve cinsinin açıkça yazılı olduğunun dikkate alındığında davalı şirketin bu yöndeki iddialarının gerçek dışı olduğunun ortada olduğunu, davalı şirket tarafından iddia edilen bir hususun da gönderici firma tarafından —- gerekli özenin gösterilmediği şeklinde olup, dosyaya davacı sigorta şirket tarafından ibraz edilmiş —- konu —— —– şekilde ——– meydana geliş şekli olan —– —- altına çarpmış olduğu dikkate —– kaynaklı olarak herhangi bir kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, ekspertiz raporunda da tespit edildiği üzere nakliye esnasında makinenin köprüye çarpması nedeniyle —-bozulduğu ve —- kırılarak ——- ezildiğini, tezgahın etrafında koruma amacıyla bulunan —- ağır zararlar gördüğünü, zararın oluş şekli ve ağırlığı dikkate alındığında —-meydana gelen zararda azaltıcı veya arttırıcı bir etkisinin olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, davanın ihbarını talep eden davalı tarafın beyan ve iddialarını kabul etmediklerini, mahkemece resen tespit edilecek nedenlerle, müvekkil şirket yönünden herhangi bir hüküm kurulmamasına karar verilmesini, beyan etmiştir.
İhbar olunan —- dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin işbu davada taraf sıfatı bulunmamakta olduğunu, davanın müvekkil şirket yönünden usulden reddi gerektiğini, davanın müvekkil şirkete ihbar edilmesinde hiçbir hukuki yarar bulunmadığını, müvekkil şirketin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkil şirket tarafından satıcı olarak emtianın ——- yönelik bütün tedbirlerin alındığını,—- kullanılan su geçirmez —— ——— ile örtülmüş olduğunu, emtiada meydana gelen hasarın taşıma esnasında gerçekleşmiş olup hasarın meydana gelmesinden—-ve sürücü olan davalıların sorumlu olduğunu, işbu dava konusu emtiaların davalı —–ait araçlara —-tarihinde yüklenmiş olup taşıyıcının sorumluluğunun emtiaların yüklenmesi ile başlatıldığını, taşınma eşyasının değerini tamamen yitirmiş olması veya tahsis edildiği amacı uygun kullanılamayacak hale gelmesi durumunda zıyı, eşyanın niteliğinde meydana gelen olumsuz değişimlerde hasar hükümlerine göre sorumlu olduğunu, taşıyıcı şirket vekilinin iddiasının aksine, taşıyıcının—- taşımanın yerine getirmeleri sırasında meydana gelen zararlardan kendi fiil ve ihmalinden doğan zararlar gibi sorumlu olduğunu, müvekkilinin emtiada meydana gelen hasarın oluşmasında herhangi bir kusuru veya ihmali bulunmadığını, yargılama sonunda ihbar olunan sıfatının gereği aleyhlerinde hüküm kurulmamasına, müvekkiline atfi kabil kusur yüklenemeyeceğinden müvekkil yönünden davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara yükletilmesini beyan etmiştir.
Diğer davalı ——- usulüne uygun çıkarılan davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, dava dışı sigortalı—- ——– ekipmanlarını —- kapsamında —– davacı şirketin söz konusu taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeni ile sigortalısına ödediği bedeli rücuen tazmini amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kaza raporları ve fotoğrafları incelendiğinde söz konusu—- koşullarına uygun şekilde —– bu nedenle — kaynaklı bir ihmalden bahsedilemeyeceği, hasarın davalı firma çalışanı sürücünün yolda tek taraflı geçirdiği kaza nedeni ile meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kaza raporları ve fotoğrafları dikkate alındığında söz konusu makinenin — hassasiyetli ve —– parçaların işlemesinde kullanılan bir tezgah olduğu, makinenin — aksamalarının düzgün çalışmasının işlenen parçanın kalitesi ve — değerleri içerisinde üretilmesinde son derece etkili olacağı, —-, makinede değişim gereken parçalara ilişkin—-alındığında onarımının ekonomik olmadığı ve pert olarak değerlendirilmesi gerekeceği, dosyasında bulunan—teklifleri incelendiğinde en yüksek teklifin —- belirlendiği, makine bedeli olan —– bedeli —- düşüldüğünde net hasar tutarının —- olacağı yönündeki bilirkişi görüşüne katılım sağlanmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 875/1 ve 2. Fıkrası ” (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır. ” hükmünü getirmiştir.
TTK’nın 879. Maddesi ” (1) Taşıyıcı;
a) Kendi ———- için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. ” hükmünü getirmiştir.
Her ne kadar 6102 Sayılı TTK. Md.875’e göre taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten, alıcısına teslim edildiği tarihe kadar oluşan hasardan sorumlu ise de; “kayıp ve/veya hasarın kendi kusurundan doğmayan” bir sebepten ya da “eşyada zaten mevcut olan——- yapılmasından” yahut da 6102 Sayılı TTK Md.878 hükmü uyarınca; “eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından” (Md.878/1-c) ya da eşyanın; “özellikle kırılma, — doğal niteliğinden” (Md. 878/1-d) veya teamüle uygun olarak üstü açık bir aracın kullanılmış olmasından (Md.878/1-a) yahut da nakliye sürecinde — özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedene bağlı olarak meydana gelmesi” halinde (Md.876 hükmünden istifade edip) taşıyıcının kendisini —- kurtarabilecek olan beyyinelerden yararlanabilmesi mümkündür. Ancak dosya kapsamında taşıyıcının bu madde kapsamında hasardan sorumlu olamayacağı beyyinelerin mevcut olmadığı yukarıda tespit edilmiştir.
Somut olayda davalının fiili taşıcıyı konumunda olduğu, sonucunda, yukle meydan gelen hasarda — sorun olmadığı —- normal şartlarda araç üzerinde sabitlemesinde bir sorun olmadığı, araç üzerine istiflemenin ve sabitlemenin usulüne uygun olduğu tespit edilmiştir. Emtiada meydana gelen hasarın tutanakla da sabit olduğu üzere, taşıyıcının—— konumunda olan sürücü hatası nedeniyle, yol hakimiyetini kaybederek köprüye çarpması neticesinde meydana geldiği tespit olmuştur. Bu bağlamda taşıyıcı (taşıma sorumluluğunu üstlendiği malı ister kendisi taşısın ister anlaştığı başka bir taşıyıcıya taşıtsın); taşıma süresi içerisinde ——eşyayı—– altındadır ve kural olarak —-süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, — getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Her ne kadar davalı yan cevap dilekçesinde diğer davalı sürücüye gerekli talimatların ve bilgilendirmelerin yapıldığını,—davalının gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kazadan asıl bu davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de somut olayda davalı sürücü diğer davalının çalışanı olup — konumundadır. 6102 sayılı TTK’nın 879. Maddesi gereği kusurun kendi çalışanında olduğu iddiası ile sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.
6102 sayılı TTK’ nın 880. Maddesi ” (1) —- eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.
(2) Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir.
(3) Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır. ” hükmüne haizdir.
6102 Sayılı TTK Md.882’ye göre taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarı “nakliye sürecinde hasar gören/kaybolan malın brüt ağırlığının —- karşılayan tutar” ile sınırlıdır. Hesaplanan ——– karşılığı ise, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki, —-kura göre—-hesaplanır (Md.882/4). Dava dosyasına sunulu olan, dava dışı———– emtiaya ait e-faturasından,—- tutarında, —- ağırlığında olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, taşıyıcının sorumluluk sınırı (— olarak hesap edilecektir. — açısından, raporun düzenlendiği tarihte geçerli olan —- olduğundan; tazminat ödenen ve talep edilen — cinsinden —olarak hesap edilecektir. Davacının ödediği tazminat bedeli ve talebi— bu sınırın altında kaldığından davalılar — bedelden sorumludur.
Mahkememizce dosya uzman bilirkişi heyetinde tevdii edilmiş bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalıların — sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Her ne kadar raporda davalı taşıyıcının 6102 sayılı TTK’nın 875,879 ve 929. Maddeleri gereği tek başına sorumlu olduğu gibi bir ibare kullanılmış ise de davalı sürücü de meydana gelen hasardan haksız fiil hükümleri dairesinde sorumludu—- davalı —- sürücü olduğu ve emtianın hasarlanmasına neden olan trafik kazasının tek taraflı olması sebebiyle davalının kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, bu hali ile haksız fiili nedeniyle KTK ve TBK kapsamında doğan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı —- açılan davanın reddine, davalılar —aleyhine açılan davanın kabulü ile 116.327,27 TL nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ….. ONANMASINA ” belirtmiştir. Somut olayda da tek taraflı meydana gelen kaza davalı sürücünün kusuru neticesinde meydana gelmiştir. Davalı sürücü —– meydana gelen zarardan diğer davalı ile birlikte haksız fiil hükümleri gereği müteselsilen sorumludur.
—–. Sayılı ilamında “…Diğer yandan, dava tazminat istemine ilişkin olup, gerçek zararın belirlenmesi ve sınırlı sorumluluk miktarından aşağıda kalırsa ona hükmedilmesi gerekeceğinden, dava konusu tazminat alacağının önceden belirlenebilirlik, hesap edilebilirlik ve bilinebilirlik niteliğinin bulunmadığı gözetilerek, mahkemece icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekirken, mal bedelinin likit olduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi de hatalı olmuştur. ..” belirtmiştir. —-. Sayılı ilamında “… Dava konusu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığından, tazminat alacağı önceden—-vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken…” belirtmiştir. —-Tüm bu alıntılanan —- kararları nazara alındığında dava konusu olay tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve tazmini gerekecek bedel taraflar arasında açıkça kararlaştırılmadığından, tazminat alacağı önceden belirlenebilirlik—- vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığından ve gerçek zararın belirlenmesi ve sınırlı sorumluluk miktarından aşağıda kalırsa ona hükmedilmesi gerekeceğinden alacak likit olma özelliği göstermemektedir. Bu nedenle icra inkar tazminatı istemi red edilmiştir.
—Sayılı ilamında “…..Buna göre, mahkemece harcın, dava tarihindeki kur karşılığı Türk lirası üzerinden karar tarihindeki nispi harç oranına göre alınması, yine davacı yararına kabul olunan kısmın dava tarihindeki kur karşılığı — üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre,davacı yararına nispi vekâlet ücreti tayini gerekirken fazla ilâm harcı ve kabul olunan kısım için davacı yararına fazla vekâlet ücreti tayini usul ve yasaya aykırı olup..” belirtmiştir. Davadaki—– Harç, vekalet ücreti ve yargılama gideri buna göre belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, denetime el verişli bulunan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş davanın kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE;
A-Davalıların —-Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin — alacak üzerinden devamına,
B-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
C-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a. maddesi gereğince kamu bankalarının —- cinsinden vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak suretiyle faiz işletilmesine,
2-492 sayılı Harçlar kanunu gereği alınması gerekli —- harçtan dava açılırken peşin alınan 26.124,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 113.022,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 26.124,80 TL nispi harç olmak üzere toplam 26.184,10 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ile —- posta ve müzekkere masrafları olmak üzere—- giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan —–nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6——- bütçesinden karşılanan —–ücretinin davalı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
7-Tarafların yatırdığı gider/ delil avansından arta kalanın taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.