Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2021/702 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2021/702

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili —-dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından dava dışı — kullandırılmış olduğunu, kredi kullandırım aşamasında taraflarca imza altına alınan —ve müteselsil kefil sıfatı ile el imzalarının mevcut olduğunu, borcun gereği gibi ödenmemesiyle kredi hesaplarının kat edilerek —- davalıların temerrüte düşürülmüş olduğunu, davalıların ihtarnameyi almalarına rağmen borcu ödememeleri sebebiyle —– icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, takibe, işlemiş faize ve istenilen faiz oranına itirazlarının olduğunu, davalıların itirazları sonrasında arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını beyan ederek itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devam edilmesine, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin 01/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili şirket ile —– alacak bakiyesi olduğu beyanı—- takibe istinaden başlattığı icra işlemlerine itirazları ile takibin İcra Müdürlüğünce durdurulmuş olması sonrasında davacı tarafından başvurulan —- anlaşmanın sağlanamamış olduğunu, davacının — faiz oranının yasanın emredici hükümlerine uygun olmadığını, ilgili faiz oranları hakkında davacı tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, tek taraflı olarak sözleşmeye —-faiz oranının kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, —- tüketici de olsa sıfatına bakılmaksızın, —tüm iş ve işlemlerde —-gereği güçsüz olan lehine yorumlanması gerektiğini,müvekkil aleyhine haksız uygulanan faiz oranlarının revize edilmesi gerektiğini, davacı tarafça gönderilen icra takibinde işletilen faiz tutarlarında ilgili meblağların hangi dönem ve hangi oranla işletildiği konusunda bilgi verilmediğini, temerrüt halinde işleyecek faiz oranının sözleşmesel olarak belirlenmediği için yasal faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddini, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,kredi sözleşmeleri ve ihtarnameleri sebep gösterilmek suretiyle başlatılan —- Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.Ödeme emrinin borçlulara 05/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlular vekilinin 7 günlük yasal süresi içerisinde 12/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunmak suretiyle takibi durdurmuş olduğu görülmüştür.
—–sayılı takip dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
23/03/2021 tarihli ara karar ile dosyanın —- bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 13/04/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişinin kök raporunda özetle;
“Davacı —– imzalanan —- borçlu ve müteselsil kefil şartlarına haiz oldukları tespit edilmiştir. Genel Kredi Sözleşmesi 2.7- Gecikme ve Temerrüt Faizi başlıklı maddenin 1. Fıkrasında ”temerrüdün doğduğu tarihten borcun tamamen tasfiye edildiği tarihe kadar kullandırılan nakdi kredi borcu için en yüksek kredi faiz oranının —- tutarında temerrüt faizi uygulamasını kabul eder” şeklinde açıklamanın taraflarca kabulü ile imzalanmış olduğu görülmüştür. Faiz oranının tespiti için davalı bankadan tarafımca talep edilen — faiz oranları ile talep edilen borca uygulanan faiz oranları — gereği uyumludur. Dava dosyası gereği yerinde inceleme tespitleri için Davacı—-görüşmemizde— karantinada oldukları, sadece iki personelin şubede hizmet verdiği bilgisine dayanılarak mail ortamında talep etmiş olduğum 91.500.-TL ile takibe alınan borcun takip borç tutarını ve tarihini gösterir —- ortamında tarafıma gönderilmiştir. Belgeler ekte tarafınıza sunulmuştur. Dava dosyasında davacı tarafça talep edilen anapara borcun —- Dairesi onaylı Takip Talebinin açılmış olduğu, -İcra takip talebinde faiz hesaplama tarihinin 17.09.2019 olarak beyanında anapara— itibarıyle kredi ilişkisinin kesildiği bildirimi ile yine aynı anapara tutarına 2 günlük faiz uygulanmış olması nedenlerinden dolayı 17.09.2019 tarihinin Bankacılık mevzuatına uyumlu olmadığı,– alacak talep edilmiştir. Hesaplama toplamı hatalıdır. Hesaplamaya göre toplam 93.155,11TL dir. Uygulanan faiz oranının taraflarca imza altına alınmış olan Genel Kredi Sözleşmesi 2.7-M:1 şartlarına ve Bankacılık işlemlerine uygun bulunduğu tespitleri ile davacı Bankanın faiz hesaplama — tarihlerini kapsayan 20 gün üzerinden hesaplanan borç tutarında toplam alacağın —olduğu, İcra Takip ve dava dosyasında icra harç ve masrafları, avukatlık ücretleri ve/veya diğer alacaklar beyan edilmemesi sebebiyle hesaplama toplamında mevcut değildir. Davaya konu borç tutarının —- üzere toplam 94.142,06TL olduğu görüş ve kanaatine varılmakla birlikte takdiri ve hukuksal değerlendirmesi Sayın Mahkemenize aittir.” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığını tespit etmiştir.
17/06/2021 tarihli ara karar ile dosyanın kök raporu hazırlayan bankacı bilirkişisine tevdi edilerek ” Her ne kadar bilirkişi tarafından davacı banka tarafından bildirilen —oranından, eldeki uyuşmazlığa uygulanan faizin düşük olması nedeniyle takip talebinde yer alan faiz esas alınarak hesap yapılmış ise de bilirkişi tarafından banka şubesi kayıtlarında yerinde inceleme yapılarak banka tarafından ticari kredilere kat tarihinde fiilen uygulanan akdi faiz tespit edilmek suretiyle eğer ticari kredilere fiilen uygulanan akdi faiz ve bu akdi faiz esas alınarak sözleşmenin 2.7 maddesi uyarınca bulunacak temerrüt faizi esas alınmak suretiyle iş bu bulunacak temerrüt faizi ve akdi faiz takip talebinde talep edilen alacağa uygulanan akdi faiz ve temerrüt faizinden düşük ise bu hesaplamaya göre ek rapor alınmasına, eğer bulunacak fiilen uygulanan akdi faiz ve bu akdi faize göre sözleşmeye göre belirlenecek temerrüt faizi takip talebinde yer alan—-ise taleple bağlılık kuralı gereğince yalnızca bu husus belirtilerek ek rapor alınmasına, genel işlem şartlarına ilişkin itirazlar hukuki mesele olmakla bu konuda ek raporda herhangi bir açıklama yapılmasına yer olmadığına ” şeklinde ek rapor alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 02/08/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle;
“Davacı banka takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulamış olsa idi banka alacağının; 94.406,26TL olacağı sonucuna varılacaktı. Davacı/alacaklının ihtar günüden icra takip tarihine kadar banka alacağına akdi faiz uyguladığı tespit edilmiş olup davacı banka talebine istinaden oluşan banka alacağı hesaplaması yapılmıştır. Talebe —- olup takdiri ve hukuksal değerlendirmesi Sayın Mahkemenize ait” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığını tespit etmiştir.
Davacı banka ile — limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği,dosyamız davalılarının genel kredi sözleşmesi — müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzalamış oldukları görülmüştür.Davacı banka tarafından kefillere ve dava dışı asıl borçlu şirkete —- aracılığı ile hesap kat ihtarını tebliğe çıkardığı ve hesabı kat ettiği görülmüştür.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda davacı bankanın— temerrüt tarihi arasında işlemiş akdi faiz + temerrüt sonrası ile takip tarihi arasında işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam— alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Her ne kadar davalılar tarafından faiz oranı hakkında genel işlem koşulları gereğince inceleme yapılması dile getirilerek itiraz edilmişse de 6102 sayılı TTK’nın 7.maddesinde düzenlenen—- karinesi uyarınca davalı itirazı yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikte bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak ,dava dışı şirketle davacı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıların müteselsil kefil olduğu,bilirkişi raporunda yapılan hesaplama miktarında borcun ödenmediği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalıların takibe konu ana para alacağını belirileyebilecekleri ancak işlemiş faiz miktarının belirlenmesinin kendilerinden beklenemeyeceği kanaatine varılmakla yalnızca likit ve belirlenebilir olan ana para alacağı üzerinden icra-inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulü İle;
1-)Davalıların —- sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın —- olmak üzere toplam 93.151,30 TL üzerinden iptaline, Asıl alacak olan 91.500,00 TL’ye takip tarihinden itibaren takip talebinde talep edildiği şekilde %49,50 oranında temerrüt faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-) Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 91.500,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 93.151,30 TL lik kısım yönünden alınması gereken 6.363,16 TL harçtan peşin alınan 1.129,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.233,81 TL karar harcının davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.129,35 TL peşin harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —- alınması gereken 12.799,37 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan — 13/2’ye göre alınması gereken 408,69‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 225,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.025,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.021,02 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kabul red oranına göre belirlenen— davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 5,76 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı diğer davalı ——yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.