Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2021/688 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/376 Esas
KARAR NO: 2021/688
DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 16/06/2021
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın kabulü ile, öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin teminatsız olarak kabulünü, mahkeme aksi kanaatte bulunulması halinde uygun bir teminat mukabilinde taleplerinin kabulünü, dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, —– satışlarının muvazaalı olması nedeniyle, — tasarrufların iptâline, icra takibindeki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere, dava konusu taşınmazlar üzerinde haciz ve satış işleme yetkisinin tanınmasına, dava konusu taşınmazların — Davalı —- taşınmazların devir tarihindeki gerçek değeri üzerinden takip dosyasındaki dava alacağı ve ferileri sınırlı olmak üzere tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davalarına İİK.’nın 281. Maddesince genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bakması gerektiğini beyan ederek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—- dava ve cevap dilekçeleri ile tüm dosya kapsamı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, tasarrufun iptali talebine ilişkindir.
“Dava, terditli olarak İİK’nin 277. ve devamı maddelerine olmadığı taktirde TBK’nin 19. maddesi uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere—– maddelerinin kıyasen uygulanması istemiyle açılan tasarrufun iptali davalarında, alacağın tamamının ya da bir kısmının tahsiline olanak bırakmamak amacıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı hukuksal işlemlerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kimselerle yapılan bütün hukuksal işlemlerin hükümsüzlüğünü sağlamak ve bu yol ile alacağı tahsilinin amaçlandığını, iddianın sabit olması halinde davacı, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder, tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1).
İptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte Kanundan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı gibi tarafların tacir olmasının da görev hususunun belirlenmesine de doğrudan bir etkisi yoktur.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, tasarrufun iptali davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girmektedir.
Öte yandan —- tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü değil görev ilişkisidir. Somut olayda da dava bu tarihten sonra —- tarihinde İİK.’nin 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. ——
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tasarrufun iptali isteğiyle açılan eldeki davada, yukarıda yer verilen —- göre genel mahkemelere ait olduğu, bu haliyle huzurdaki uyuşmazlığın hallinde mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.. 28/09/2021