Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2022/120 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/369 Esas
KARAR NO : 2022/120
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/06/2021
KARAR TARİHİ: 22/02/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı — vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—-plakalı park halindeki araca davlının %100 kusuru ile çarparak zarar verdiğini, bu kaza nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısına —sovtaj değeri dahil olmak üzere — tazminat ödediğini, davalı —- kazada kusurlu tarafın trafik sigortacısı olması nedeniyle poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davalı şirkete başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, diğer davalı —- plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olarak araçta meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle—- dosyası ile ilamsız icra takibine gidildiğini, davalı —-yetki itirazında bulunduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmek üzere bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, davalılardan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ve ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen —plakalı —- sigortalı olduğunu, poliçe limitinin —— olduğunu, müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sigortalı olduğunu, sigortalısının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddinin gerektiğini, davacının haksız icra takibi ve dava ikamesi nedeniyle müvekkili şirket lehine %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,kasko sigortacısının sigortalısına ödemiş olduğu bedelin TTK 1472.maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak zarar sorumlularından rücuen tazmini talebi ile başlatılan —- sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
—sayılı takip dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
—-plakalı araçların trafik kayıtlarının ve ruhsat bilgilerinin celp edildiği görüldü.
—— tarihli ara karar ile dosyanın bir kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve—- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1-Davalı— nezdinde trafik sigortalı, diğer davalı—– plakalı aracı sevk ve idare eden sürücünün kazanın oluşumunda ASLİ VE %100 kusurlu olduğu, park halinde bulunan araçları park eden sürücülerin ani gelişen olay karşısında alabileceği tedbir bulunmaması nedeniyle kazanın oluşumunda kusurlarının bulunmadığı tespit edilmiştir.
2-Davacı—- tarafından sigortalısına ödenen —- piyasa değeri sonrasında aracı hasarlı haliyle — tutara satması neticesinde kasasından çıkan —-hasar tazminatının kadri marufunda olduğu tespit edilmiştir.
3-Davacı tarafından ödenen — tazminat miktarından davalıların birlikte sorumlu oldukları, davalı —- araç başına poliçe limitinin—-olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu kazada—– limitinden kalan tutarın bilinmemesi nedeniyle davalıların ayrı ayrı sorumluluk miktarları konusunda değerlendirme yapılamamıştır. ” şeklinde tespitte bulunmuştur.
TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak ——-, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; haklarına halef olunan dava açsa idi ne şekilde dava görülecek idiyse halef olanın açacağı rücu davasının da aynı şekilde görüleceği belirtilmiştir.
Eldeki dosya incelendiğinde —– tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle dvacı sigortanın ,aracı hasara uğrayan dava dışı sigortalısına ödeme yaptığı ve bu ödemeyi TTK 1472. Maddesi uyarınca dava dışı sigortalısı davalılardan ne şekilde talep edebilecek ise aynı şartlarda davalılardan talep edebileceği görülmüştür.Davalı —kazaya sebebiyet veren — plakalı aracın kaza sırasında maliki olması nedeniyle işleten sıfatı ile sorumlu iken davalı —— plakalı araç,park için ayrılmış yerlerde kurallara uygun park eden ——plakalı araca çarparak hasara sebep olması göz önüne alındığında %100 kusurludur.Yine hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere hasara uğrayan aracın onarımının ekonomik fayda getirmemesi nedeniyle —- edilmesi gerektiği,aracın pert total hali ile satımı —–olduğu ve bu bedelin davacı tarafından talep edilebilir tazminat olduğu ancak davacının takip talebi ile talep ettiği değerin davalının teminat limiti olan —- olduğu görülmekle taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafından talep edilen asıl alacak kabul edilmiştir.Rücuen tazminat davalarında temerrüt tarihinin davacı sigortanın sigortalısına ödeme yaptığı tarih olduğu,ödeme tarihinin —- olduğu göz önüne alındığında takip tarihi olan—–tarihine kadar işleyecek yasal faizin —— takip talebinde talep edilen işlemiş faiz miktarı kadar olduğu görülmekle işlemiş faiz talebi de kabul edilmiştir.
Davalıların ihtiyari dava arkadaşı olduğu,ihtiyari dava arkadaşlarının savunma ve defilerini ayrı ayrı ileri süreceği ve her bir ihtiyari dava arkadaşı yönünden dava şartlarının ayrı ayrı incelenmesi gerektiği göz önüne alındığında davalı işleten yönünden davanın ticari dava olmadığı,davacı —– davalı işletene rücu talebinde bulunsa idi davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceği ve bu davalı yönünden zorunlu arabulucu şartının dava şartı olmayacağı göz önüne alınarak zorunlu arabulucu ücreti yalnızca davalı sigortaya yüklenmiştir.
Takibin hasar alacağına dayandığı,hasar miktarının belirlenmesinin teknik inceleme gerektirdiği ve bu nedenle alacağın belirlenebilir olmadığı görülmekle icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile ——-sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebi doğrultusunda devamına,
2-Rücuen tazminat talebine konu alacağa haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.723,86 TL harçtan, peşin yatırılan 481,59 TL harcın düşümü ile geri kalan 2.242,27 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 481,59 TL Peşin Harç, 59,30 TL Başvuru Harcı, 1.000,00TL Bilirkişi Ücreti ve 110,50 TL Posta Gideri olmak üzere toplam 1.651,39‬ TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 5.981,27 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalı sigortadan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022