Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/368 E. 2022/393 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/368 Esas
KARAR NO : 2022/393

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde özetle; —— yılından beri satış yaptığını, —- ortasından beri ———- —–borularındaki sızıntı nedeni ile pis su birikmelerinin oluştuğunu, biriken suların fazlalaşmasıyla mağazasının alt katına kadar ulaştığını, maddi zarara yol açtığını, kendi imkanlarıyla pis suyu tahliye etmeye çalıştıklarını, bu nedenlerle uğradığı zarar ve ziyanın davalıdan faizi ile tahsiline, dava ve noter ihtar masraflarının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu eylemin hizmet kusuru niteliğinde olması nedeniyle görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, bahse konu adresteki bodrum katta meydana gelen su sızıntısının toprağa dayalı yüzeylerde — uygun — yapılmadığından davalı idarenin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını,bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,dvacıya ait işyerini su basması nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizin— sayılı kararı ile davanın reddine ilişkin karar—- ilamı ile kaldırılarak mahkememize gönderildiği görüldü.
30/09/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir inşaat mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 13/12/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“——- kısımlarında —— olduğu ,zeminde bulunan—— ıslandığı tespit edilmiştir
Olayda kök sebep ——yapılarak kaydedilmemiş ancak —–yalnızca imar mevzuatından kaynaklanmayacağı, —- tıkamasından da kaynaklanmış olabileceği kanaatine varılmıştır.
—-yazılarından ve davacı asilin beyanlarından anlaşıldığı üzere olay günü iş makinelerinden kaynaklı olarak müdahale yapılamamıştır.
2560 sayılı kanun ve yönetmelikleri gereği —– sorumluluğu olduğu ancak olay günü müdahale edilememesi nedeniyle zararın oluştuğu görüşü hasıl olmuştur.
Keyfiyet, meselenin hukuki takdiri ve nihai tavsifi 6100 sayılı HMK’nın 266/C.2 hükmü gereği tamamen ve münhasıran Sayın Mahkemeye ait olmak kaydı ile HMK md. 278 ve 6754 sayılı Bilirkişi Kanun ve Yönetmelikleri uyarınca hazırlanan bu rapor, meselenin ‘maddi kısmında kanaat” içermekte olup ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki dosya incelendiğinde öncelikle incelenmesi gereken husus davacıya ait işyerinde meydana gelen hasardan davalı ——–sorumlu olup olmadığı,sorumlu olduğu ise zarar miktarının ne olduğudur.Hasara neden olan olayın—- nedeniyle oluştuğu yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
2460 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde, —— yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden İşletmek üzere—- kurulduğu belirtilmiştir.Olaya neden olan — borularındaki sızıntı göz önüne alındığında yasal düzenlemeler kapsamında davalı ———– –. Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 69. maddesi uyarınca,bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksiklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu maddedeki sorumluluk,objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu gibi hallerde, zarar ile özen eksikliği arasında uygun illiyet bağının varlığı sorumluluk için yeterlidir. Uygun illiyet bağı, mücbir sebep, zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusuru sonucu kesilirse sorumluluktan söz edilemez. Bu durumda —– olan ve yasa uyarınca kusursuz sorumluluğu bulunan davalı eylemi arasında uygun illiyet bağı mevcuttur.Ancak 6098 TBK’nın haksız fiillerde sorumluluğu düzenleyen 50.maddesi uyarınca zarar gören zararının bdelini ispatlamakla mükelleftir.Her ne kadar dvacı tarafından sunulan—- içeriğindeki görüntülerde zararın meydana geldiği ispatlanmış ise de davacı tarafından dava öncesinde ve olay sonrasında herhangi bir ekspertiz raporu alınmamış yahut delil tespiti yaptırılmamış olmakla davacı tarafından zarar bedeli ispat olnuamamıştır.Ancak 6098 sayılı TBK’nın 50/2.maddesi uyarınca uğranılan zararın miktarı her ne kadar davacı tarafından ispat edilemese de olayların olağan akışı göz önüne alındığında davacının dava açmadan önce davalı ——- yapmış olduğu başvurularda talep ettiği bedel ile dava sırasında ileri sürdüğü bedel arasında uyum bulunduğundan davanın 5.150,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Her ne kadar davacı tarafından talep edilen hasar nedeniyle işletmenin 2 günlük faaliyet zararı kabul edilmiş ise de dava açmak için 3 günlük faaliyet zararı adı altında talep edilen zarar kalemi doğrudan zarar olmadığından,yansıma yoluyla zarar olduğundan kabul edilmemiş ve davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından yargılama sırasında verilen dilekçeler ile zararının güncellenmesi şeklinde talepte bulunulmuş ise de davacı tarafından miktar belirtilerek verilmiş herhangi bir ıslah dilekçesi olmadığından dava dilekçesindeki talep ışığında karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 5.150,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 5.150,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 351,79 TL harçtan peşin alınan 113,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 238,22 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 113,57 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan — 13/2’ye göre alınması gereken 1.500‬,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 246,35 ‬TL posta gideri olmak üzere toplam 1.046,35 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 810,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan toplam 100,00 TL giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 22,55 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair; Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı asilin ve davalı vekilinin vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.