Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2022/209 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/361 Esas
KARAR NO : 2022/209

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin—- tarihli dava dilekçesinde —— Müvekkili ile davalı şirket—– satımına dair yazılı olmayan sözleşmeye göre müvekkili tarafından davalıya — keşide tarihli —— bedelli—- iban numaralı hesabına müvekkilinin—– ödeme yapıldığını; Davalının — teslim etme borcunu yerine getirmediğini, davalı ile defalarca görüşüldüğünü ancak sonuç alınamadığını, müvekkili tarafından davalıya — —-ihtarnamesinin keşide edildiğini, tebliğ edilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmayınca davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı yanca itiraz edildiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalması kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri ile dilekçeleri ekinde sundukları– ve Vekaletname görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —- ilişkin herhangi bir sözleşme yapılmadığını, yapıldığı iddia edilen sözleşmenin varlığını davacı yanın ispatla mükellef olduğunu, sözleşmenin varlığına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığını; Davacı yanın dava dilekçesinde sözde yapıldığı iddia edilen sözleşme—— bedelli iki ayrı çek teslim ettiklerini iddia ettiklerini, söz konusu çekleri davalı yanın müvekkiline olan borçlarını ödemek —– verdiğini; Davacı —- müvekkili şirkete yapılan ödeme de davacı yanın müvekkiline borcunun ödenmesinden ibaret olduğunu, söz konusu ödeme yapılırken davacı yan tarafından kötüniyetli olarak açıklama ——— tarafından bu açıklamanın——– edildiğini belirterek davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ——tarihli bilirkişi raporu özetle, —- değerlendirilmesi, nihayetinde Bilirkişi Heyetine verilen davacı ve davalıya ait defter ve belgelerin incelemesi görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davalı ..——– bulunmamış, Sayın Mahkemenize delil, belge ve defterlerini ibraz etmediği, ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı; Davalı .———incelenemediğinden dava konusu —- defterlerine işlenip işlenmediği, —– altına alınıp alınmadığı, davacı için her hangi bir fatura düzenleyip düzenlemediği, fatura düzenlemiş ise sebebinin ne olduğu, ileri sürülen—– bir kayıt bulunup bulunmadığı, dava konusu çekler hakkında kayıt tespiti durumunda sebepleri konusunda tarafımızca görüş bildirilemeyeceği; Ticari defterlerini sunmayan davalının karşı taraf alacağının varlığını kabul etmiş sayılacağı takdirinin mahkememize ait olduğu; Davacı …’—– incelenen—- defterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu; Davacı …—– davacı …—- davalı …——- alacaklı bulunduğu; davalı şirketin herhangi bir ticari defter ve belge ibraz etmemesi nedeniyle tarafların —– ile ilgili tarafımızca görüş bildirilemeyeceği; davacı tarafın taraflar arasında satış sözleşmesi olduğunu iddia ettiği, davalının ödemelerin yapıldığını ikrar ettiği ancak bunların borç ödemesi olduğunu savunduğu, bu beyanın—–niteliğinde olduğu, davalının ——borç ilişkisini ispatlaması gerektiği, aksi halde ödenen bedelin iadesinin gerektiği, bu durumda davalının —— tarihinde temerrüde düştüğü, sonuç ve kanaatine varılmışlardır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,——– ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, ——- İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, ————şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacının—- göre takip tarihi itibariyle davalının —– borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce ——- incelemesine davalı ——karar verildiği, davalı vekiline duruşma zaptının tebliği ile inceleme gün ve saati ihtar edildiği, davalı şirketin ticari defterlerini dosyaya ibraz etmediği gibi dava dosyasına ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişiyi bildirmediği, 6100 sayılı Hmk’nın 222/3. maddesinde, —- 7251 sayılı— ilişkin 23.madde ile değişiklik yapılmış ve ticari defterlerin davalı tarafından sunulmaması halinde davacının — kayıtlarının lehine delil olacağı belirtildiği, böylece bilirkişi tarafından davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında sözlü olarak —— düzenlendiği, davacının üzerine düşen ediminin bir kısmı olan—- açıklaması ile — marifeti ile davalı —- gönderdiği, —– karar sayılı ilamı nazara alınarak dinlenen tanık beyanlarından taraflar arasındaki ticari ilişkinin———- bedelli çeklerin bu amaç ile davalı şirkete verildiğinin ispatlandığı aksinin dosya kapsamı itibariyle davalı yanca ispat edilemediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın likit olması konusunu ——- somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, —- bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir. Alacağın taraflar arasındaki sözleşmeye —- ilişkin olduğu, bu haliyle alacağın belli ve sabit olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin—- üzerinden DEVAMINA,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 330.000,00 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 22.542,3‬0 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 3.985,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18.556,72‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 3.985,58 TL peşin harç toplamı 4.044,88 TL ile 2.137,75 TL ( Bilirkişi ücreti, —– olmak üzere toplam 6.182,63‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- —davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.