Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/353 E. 2021/963 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/353
KARAR NO : 2021/963

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; —— ——– olduğu, —–devamında fayda görülmemesi nedeniyle ——-ile onaylı —– ve ilanı talep olunmakla —– nezdinde ——– tarihinde tescil edildiğini, —————- yayınlanmasından itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra şirketin kaydının —— tarihinde silindiği, ancak daha sonra tespit ettikleri harici bulgulara göre şirket —————– —— cinsi bir —– numaralı,—– araç olduğu bilgisinin edinildiği, mezkur araçların satış ve devir işlemlerinin yapılması amacıyla işbu dilekçeleri ile—– için geçici tescilini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — kaydı silinerek sicilden resen terkin olunan ——-yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; —————terkin edilmekle sona erdiğinden mahkemece davacıya “huzurdaki davanın terkin olunan şirket adına mı yoksa———-sıfatıyla mı ikame edildiği” hususunda açıklama yaptırılıp; eğer huzurdaki davanın— terkin olunarak tüzel kişiliği sona ermiş olan şirket adına ikame edilmişse 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d hükmü gereğince usulden reddine karar verilmesi hususunu mahkemenin takdirine sunduklarını,— TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını,— yetki ve sorumluluğun ——–olduğunu, olağan — kaynaklanan tasfiye sürecini eksik/erken sonuçlandıran davacı —- kusurundan dolayı ve dava konusu şirketin sonradan ortaya çıkan mal varlığından dolayı ikame edilen davada —- sorumluluğunun bulunmadığını, ek tasfiyesi talep edilen ve müvekkili —— kayıtlı bulunan ——- edilen genel kurul kararına istinaden “—– devam etmesinde fayda görülmediğinden” —- olarak şirket ortaklarından —– tarihli —– gerekli — yerine getirildiğine dair evrakların —— verildiği ve talebe dayalı olarak —– tarihinde——- terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 547. maddesi gereğince —— terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
..——–cevabi yazısıyla ihyası talep edilen ——- tarihinde yaptırdığı, şirket yetkilisi ve —– tarihinde —– sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
Davacı davayı şirket adına açmıştır. 6102 satılı Türk ticaret kanununun 547. Maddesi ” Tasfiyenin kapanmasından sonra —– yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, —-, pay sahipleri veya alacaklılar,—– bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” hükmünü getirmiştir. Şirket ihyası davası açabilecek olanlar madde metninde sayılmıştır. —– terkin edilen şirketin —- kişiliği kalmamaktadır.
—— ilamında “… Somut uyuşmazlıkta —- TTK nun geçici 7.maddesi uyarınca re’sen terkin edildiği, hukuk düzeninde var olmadığı ,davacı asile verilen vekaletnamenin sona erdiği açıktır.Terkin edilen şirketin terkinden evvel vekili bulunan davacının icra takibi veya dava neticesinde tahakkuk edecek vekalet ücretini tahsil edecek olması güncel bir hukuki menfaati olduğu anlamına gelmemekte , davacının da hukuki menfaati bulunanlar arasında sayılmasını gerektirmemektedir.TTK nun 547.maddesinde ihya isteyebilecekler gerçek ve tüzel kişiler detaylı olarak sayılmış olup bu aşamada davacı tarafça terkin olunan şirket hakkında devam eden bir takibi veya davası olduğunu ileri sürmediği,şirketin açılan takipte alacaklı ,davada da davacı olduğu anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince davacının hukuki menfaati olanlar kapsamında sayılmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunmayan davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine yönelik hükümde isabetsizlik bulunmadığından istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.” belirtmiştir.
————sayılı kararı, —- kararında da belirtildiği üzere; Dava, TTK’nin geçici 7. maddesi gereğince ——– edilen davacı şirketin yeniden ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. İşbu davayı TTK’nin geçici 7. maddesi gereğince 18/02/2015 tarihinde ——–resen terkin edilen şirket açmış olup, dava tarihi itibariyle şirketin tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Aktif husumet ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nin 114/d maddesi gereğince dava şartı niteliğindedir ve aynı Kanunun 115. maddesi gereğince davanın her safhasında ve re’sen nazara alınması gerekir. Bu durumda, mahkemece, davanın aktif husumet ehliyeti yönünden usulden reddine karar verilmesinde, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.” belirtmiştir.
Somut olayda davacı yan davayı şirket adına açmıştır. Dava dilekçesinde belirttiği adrese çıkartılan tebligat bila tebliğ iade dönmüştür. Davacı bila tarihli dilekçesinde çıkarılacak tebligatların “——– yapılmasını talep etmiş, bu adresin ————olduğu görülmüştür. Bu adrese çıkartılan davetiyenin 10.08.2021 tarihinde adreste faaliyet gösteren—— isimli bir şirkete tebliğ edildiği ancak duruşmaya gelen olmadığı görülmüştür. Bunun üzerine davacının mernis adresine de davetiye çıkartılmış ancak davacı duruşmaya gelmemiştir. Davalı yanın cevap dilekçesinde belirttiği gibi esasen davacının duruşmaya gelmesi halinde davayı kim adına açtığı kendisine sorulacak duruma göre karar verilecek idi. Ancak davacı tebligatlara rağmen duruşmaya iştirak etmemiştir.—— şirketin ——-nezdindeki kayıtlı adresidir. O adrese tebligat çıkartılmış ancak duruşmaya gelen olmamıştır. Davacı Duruşmalara gelmemiş davayı takip etmemiştir.Yukarıda ifade edildiği üzere ———— sonucu terkin edilen şirketin tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Aktif husumet dava şartıdır ve davanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Davacı şirketin —- ve son yetkilisidir. Kendi adına dava açması gerekmektedir. Tüzel kişiliği —- sona ermiş olan şirketin açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerekmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.