Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2022/286 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/350 Esas
KARAR NO : 2022/286

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında— tarihlerinde müvekkilin —- —–ve hizmeti satılmasını sağlayan, —hizmetinin kiralanması, —- hizmetlerini içeren 1’er yıl süreli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmeye — davalıdan kaynaklı olarak — uğradığını ve —– kapandığını, müvekkil şirketin —– döneminde olduğu kesintinin yaşandığı— tarihlerinde ———-şirketin—- —- kapanmasının yaşandığı —- ciro yapabildiğini, ciro olarak ortalama üzerinden —- yaşandığını, hizmet kesintisi nedeniyle müvekkil—- yönünden de büyük mağduriyetler yaşadığını, — ödeme yapıldığını, bununla birlikte ——- olduğunu, müvekkil —- kapalı—- tarihinde de bu masrafları da yapmak zorunda kaldığını,——— yapmamış ama tekrar geldiğinde —- adet,—– işlemden elde edilen cironun 224.104,37-TL olduğunu, davalı tarafından verilen —– işlemlerinin aksaması sebebiyle fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000-TL maddi zarara ilişkin alacağın 29/03/2021 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, —- yevmiye no.lu ihtarname ücreti olan 278,87 TL’nin yargılama giderlerine eklenerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki tarihli sözleşme, —— sağlama” şeklindek—— bir sözleşme olduğunu, bu kapsamda müvekkilin aracı hizmet sağlayıcısı olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilin sözleşme süresince— kiralanmasını, müşteriye ait ürünlerin internet ortamında barındırılmasını ve buna ilişkin teknik destek hizmetlerini sağlamayı; davacı taraf ise bunun karşılığında bedel ödemeyi taahhüt ettiğini, ——– muhtemel kesintilerin sözleşmede—– kabul edildiğini, davacının —– yaşadıklarını belirttiğini fakat yalnızca —-kapalı kaldığına açıklama getirebildiğini, davacının iddia ettiği gibi çalışmanı—– saatleri arasında değil ————— arasında gerçekleştiğini, çalışmanın tamamlanmasının ardından kesintisiz olarak hizmet sağlanmaya devam edildiğini, eğer bir zarar hesaplaması yapılacak olsaydı tüm gün üzerinden olmayıp yalnızca 4 saat ile sınırlı olması gerektiğini, bu nedenle iddia edilen günlük cironun 4 saat için 2.333 TL’den olacağını, ayrıca günlük—- olduğunu, dolayısıyla müvekkil —— tarafından giderilmesi gereken iddia edildiği gibi bir maddi zarar söz konusu olmadığını, —- —- yapamayıp daha sonra —-müşterilerin sayısının 124 olduğunu belirttiğini, buna ilişkin bir belge sunulmadığı gibi — ayında bu sayının kaç olduğu ise belirtilmediğini, Mart ayına ilişkin olarak ise henüz yalnızca —– temin edildiğini, dolayısıyla —- zararların tümünün müvekkile yansıtılmasının mümkün olmadığını,—-göstermeye devam ettiğini, bu durumun müvekkilin —- üzerinden verdiği hizmetin sorunsuz olduğunu gösterdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
28/09/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir, bir borçlar hukuku konusunda uzman bilirkişi ve bir yazılım alanında — mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi heyet raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 27/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporunda özetle; “Davacı vekilinin ticari defterlerin bulunduğu yer olarak beyan ettiği adreste 20.12.2021 tarihinde yerinde inceleme yapıldığı, davadan feragat edileceği beyan edildiğinden davacı ticari defterlerinin ibraz edilmediği (—– noter açılış tasdikinin yasal süreleri içerisinde alındığı, — defterlerine —- yasal süresi içerisinde alındığı, envanter defteri açılış tasdikinin ise ibraz edilmediği görülmüştür. Bu — davalının ticari defterlerinin delil kabiliyeti ile ilgili nihai değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, 11.06.2021 dava tarihi itibariyle davalı nezdinde davacının borç alacağının bulunmadığı, 04.03.2021 tarihinde davalı—- hizmetlerinde yaşanan —— etkilediği, —-erişemediği —-yaşadıkları, —— ve bu süre zarfında —- tamamen kapatılan —olduğu, yapılan incelemelerde, sunucular üzerinde yaşanan donanım sorununun teknik olarak öngörülmesinin mümkün görünmediği, sorunun—- dönüştüğü, hatanın düzeltilmesi / çözülmesi için gereken seçeneklerden bir tanesinin sistemi tamamen kapatıp yeniden başlatmak olduğu, — başlatıldığında ise sorunun geçici olarak düzelmiş olduğu, Geçici olarak çözülen sorunun kaynağından düzeltilmesi, benzer sorunlar yaşanmaması ——— yazışmalar sonrası 28.04.2021 tarihinde sorunun çözüldüğüne dair önce bilgilendirme mesajı, davalı ——- nezdinde güncelleme ve sonra ——- tamamen giderildiği, tespit edilmiştir. ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen—— sözleşmeler gereği davalı tarafın üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, sözleşme gereği davalı tarafın yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin tamamen veya kısmen yerine getirilmemiş olması halinde davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen zarar kalemlerinin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ve kapsamı ile sözleşme hükümleri gereği davacı tarafın işbu zarar kalemlerinin davalı taraftan talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve —- lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın —– kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü getirmiştir.
Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın —-kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır.—–kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.——sahibi ve —lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş— kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer—— ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın—dayanılmamış olsa da karşı —- incelenmesi zorunludur. Davacının da bu durumu bilerek —- delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının —-tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf — sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. —
27/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;”Davacı vekilinin —- bulunduğu yer olarak beyan ettiği adreste — yerinde inceleme yapıldığı, davadan feragat edileceği beyan edildiğinden davacı ticari defterlerinin ibraz edilmediği” şeklinde belirlemede bulunulduğu görülmektedir.
Mahkememizin—-ara kararda da belirtildiği üzere ;27/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporda bildirilen “ek belgenin” incelenmesinde —- davacı vekilince — tarihli dilekçe ile) bildirilen —- talimatıyla ilgili dosyadan feragat edileceğinden dolayı herhangi bir bilgi ve belge teslim edilmemiştir.” — bilirkişi raporunun “—” başlıklı son kısmında; “davadan feragat edileceği beyan edildiğinden davacı ticari defterlerinin ibraz edilmediği (belgesi ektedir)” şeklinde durum değerlendirmesi yapıldığı, bilirkişinin davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, mahkememizin ——— celsesinde davacı vekiline “kayıtları ibraz etmedikleri takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları” açıkça ihtar edildiği, bu haliyle davacı vekilinin rapora karşı itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla ek rapor talebinin reddine karar verildiği, Mahkememizin 21/04/2022 tarihli celsesinde de davacı vekilinin ticari defterlerini sunmak üzere taraflarına süre verilmesine yönelik talebinin Mahkememizin 28/09/2021 tarihli ve — davacı vekiline “kayıtları ibraz etmedikleri takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları” açıkça ihtar edildiğinden ve defterlerini sunmama gerekçesi olarak belirtilen hususların mahkememizce makul görülmeyerek reddine karar verildiği görülmektedir. Açıklanan gerekçeler ile davacı defterlerinin incelemesinin yapılmadığı 27/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
27/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; 11.06.2021 dava tarihi itibariyle davalı nezdinde davacının borç alacağının bulunmadığı, 04.03.2021 tarihinde davalı—– yaşanan —- etkilediği,— ———- arasında —- ve bu süre zarfında —– olarak tamamen —– ve ——- erişilemez olduğu, yapılan incelemelerde,—–yaşanan— öngörülmesinin mümkün görünmediği, —– genel bir hataya dönüştüğü, hatanın düzeltilmesi / çözülmesi için gereken seçeneklerden —yeniden başlatmak olduğu, —olarak düzelmiş olduğu, Geçici olarak çözülen sorunun kaynağından düzeltilmesi, benzer sorunlar yaşanmaması için donanımların ——– iletişime geçilmiş —önce bilgilendirme mesajı, davalı—————— tamamen giderildiği ” şeklinde belirleme yapıldığı, bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davalı tarafın sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesinde üzerine atfedilebilecek kendisinden kaynaklı herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının davalıdan tazminat talep etmekte haklı olmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 59,30 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan———- —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti olan —— davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca KESİN olarak verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.