Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2021/673 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2021/673

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili — tarihli dava dilekçesinde özetle;—-.sayılı takip dosyasında borçlularından ——– olduğunu, bahse konu takip dosyası kapsamında davacılar adına çıkarılan muhtıraların—– 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nu 21.maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, .—- vefat ettiğini, Davacılardan ———tarihli kararıyla, —- kararıyla mirası reddettiğini,—-tarihinde kesinleştiğini, ——dosyası kapsamında davalılardan —— maaşına haciz konularak;
—–
——
——-
——
——
——
—— olmak üzere toplam 8.120,00TL kesinti yapılarak davalıya ödendiğini, Mirası reddetmiş olan mirasçıların, miras bırakanın borçlarından sorumluluğu bulunmadığını, davacıların —.sayılı takip dosyası ve takibe dayanak kambiyo senedi yönünden borçlu olunmadığının tespiti için dava açtıklarını, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da vurgulandığı üzere; menfi tespit ve istirdat davalarının —-uygulaması dışında kaldığından işbu davadan önce arabulucuk yoluna başvurulmadığını, İcra dosyası kapsamında davacılardan— maaşı üzerine haciz konulmuş olması ve davacıların cebr-i icra baskısı altında bulunması nedeniyle 2004 sayılı İİK’nın 72/3-2.cümlesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar —–olduklarından dosyaya eklendiğini, davanın usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ancak süresinde mirasın gerçek reddi davası açmış ve karar almış ise ya da terekenin borca batıklığını ispat eden mirasın hükmen reddi davasında karar —- imkanı bulacağını, aksi takdirde murisin borçlarından —- mirasçılar da sorumlu olacağını, davacının almış olduğu böyle bir karar varsa müvekkillerinin bu hususu baştan bilmesi mümkün olmadığını, davanın açılmasında müvekkillerinin kusurlu olmadığı nazarı dikkate alınarak dava giderleri ve ücreti vekaletin davacıda bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacıların—- dosyasında davalıya borçlu bulunulmadığına ilişkin menfi tespit davasına ve davacı —- tarafından ödenen bedelin davalıdan istirdatına ilişkindir.
———- sayılı dosyasının tüm evraklarının —– üzerinden mahkememiz dosyasına celp edildiği görüldü.
——— dosyasının tüm evraklarının taranmış şekilde —– mahkememiz dosyasına celp edildiği görüldü.
—– dosyasının tüm evraklarının taranmış şekilde — mahkememiz dosyasına celp edildiği görüldü.
Celp edilen —irdelendiğinde davacıların TMK 606. Maddesine uygun şekilde mirası reddetmiş olduğu görülmüştür.Davacıların mirası reddetmiş olması nedeniyle müteveffanın borçlarından sorumlu olmayacağı ve takip sırasında cebri icra baskısı altında taraflarından tahsil edilen bedellerin davalıdan istirdatı ile kendisinden tahsil edilen—kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davacılar tarafından kötü niyet tazminatı talep edilmişse de mirasın reddinin davalıya bildirilmediği ve davalının bu durumdan haberdar olmadığı görülmekle kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.Celp edilen icra dosyasının incelenmesinde davacı ——–tarafından ödenen toplam bedelin —— olduğu ve istirdatı istenen bu bedelin faiziyle birlikte ödenmesinin talep edilmediği,faize hükmedilebilmesi için davacının talebinin bulunması gerektiği gözetilerek taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 327. Maddesi uyarınca davanın açılmasına davalının sebep olmadığı gözetilerek karar ve ilam harcı ile maktu başvuru harcı dışında yapılan yargılama giderlerinden davacıların sorumlu olmasına karar verilmiştir.6100 sayılı HMK’nın 323.maddesinin 1.fıkrasının (ğ) bendi uyarınca kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin de yargılama gideri olması nedeniyle aynı kanunun 327.maddesi uyarınca davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile;
1-Davacıların ——- Esas sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-8.120,00 TL’nin davalıdan istirdatı ile davacı ——-verilmesine,
3-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 554,67 TL harçtan, peşin yatırılan 192,98 TL harcın düşümü ile geri kalan 361,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacılar tarafından yapılan 192,98 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6- 32,50 TL posta giderine ilişkin yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına
7-Gerekçede açıklanan sebepler ışığında davacılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.