Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/655 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/655

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde özetle; —- kullanılması suretiyle —- davalı borçlu tarafından ödemelerin yapılabilmesi için —- ancak müvekkilinin fatura kesmeye yetkili olmaması nedeniyle davalının istediği faturayı kesemediğini, müvekkilinin— kaynaklı olarak hak ettiği bedeli davalı borçludan alamadığını, işbu alacağın tahsili amacıyla —. sayılı dosya ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatığını, davalı tarafın ise borca itiraz ettiğini, kötü niyetli yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- dosyasına yapılan itirazın iptali için açılan huzurdaki — yapılmadığını, Dava dilekçesinin ekinde bir adet son oturum tutanağı sunulmuş ancak söz konusu başvuru, huzurdaki davaya konu olan icra dosyasından bağımsız olarak —–numaralı icra dosyasına ilişkin olduğunu, dava konusunun—- yapılan itirazın iptali olduğu—giderilebilen bir eksiklik olmadığı dikkate alındığında davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, bununla beraber davacı taraf müvekkili şirketten alacaklı olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen ne icra dosyasında ne de işbu davada taraflar arasındaki hukuki ilişkiye dair somut bir delil sunamamış olduğunu, müvekkili şirketten alacağı olduğunu ispat edemediğini, bu aşamadan sonra da bu hususun ispat edilemeyeceği dikkate alındığında haksız olarak açılan davanın esastan da reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava—- dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
—- Esas sayılı takip dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Usulüne uygun bir takibin bulunması itirazın iptali davalarının özel dava şartıdır.Nitekim itirazın iptali davasında yapılacak yargılama takip talebi ile sıkı sıkıya bağlıdır.İtirazın iptali davalarında takip talebinde gösterilen sebep haricinde herhangi bir husus yargılamaya konu edilemez .
Takip talebinde bulunması zorunlu unsurları belirten İ.İK’nın 58. maddesi şu şekildedir :
” 1. (Değişik bent :02/07/2012-6352 S.K./9.md.) Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin —- adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa—– ———- göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.);
2. (Değişik bent :02/07/2012-6352 S.K./9.md.) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin —- numarası, — yerleşim yeri;
Bir —- karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların —- numarası — —
3. (Değişik bend: 17/07/2003 – 4949 S.K./12. md.) Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak —– hangi—- talep edildiği ve faizi;
4. Senet, —-borcun sebebi;
5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;
Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı–, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.
Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve —– -.” Kanun metninden anlaşılacağı üzere ilamsız takipte takibe belge eklemek zorunlu olmasa da eğer takip senede dayanmıyor ise 4.fıkra uyarınca borcun sebebinin belirtilmesi mecburidir.Nitekim takip talebinde borcun sebebinin 58/4.madde uyarınca belirtilmemesi halinde usulüne uygun takip bulunmayacaktır.Bu konuda ilk derece mahkemesinin mahkememiz kararına benzer şekilde borcun sebebi gösterilmediği için vermiş olduğu red kararının istinaf edilmesi üzerine , —– Sayılı kararı şu şekildedir : ” Somut olay da, davacı alacaklı alacak talebinde borcun sebebini belirtmemiş ancak genel hükümlere göre görülen itirazın iptali davası esnasında sebep olarak avans artığı belirtmesini yapmıştır. Davalı borçlu ise borcun sebebini bilmeden borca itiraz etmiştir.
Şu durumda takipte dayanılmayan sebebe itirazın iptali davasında ileri sürülmesi davanın açıklanan niteliği ile bağdaşmamaktadır.
Bu açıklamalardan sonra dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde — benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı tüm istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıda hüküm kurulmuştur. ”
Eldeki dosya incelendiğinde ,takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediği anlaşılmakla usulüne uygun takip bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Alacağın senede dayanmaması halinde alacağın sebebinin İİK 58/4. Maddesi uyarınca takip talebinde gösterilmesi gerektiğinden usulüne uygun takip bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
2- Peşin alınan 589,91 TL harçtan, alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 530,61‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—– ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.