Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/402 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/331 Esas – 2022/402

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/331 Esas
KARAR NO : 2022/402

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan — no.lu araç 04/10/2019 tarihinde — evin önünde park halinde iken, davalı tarafından inşaatı gerçekleştirilen binanın son katından tuğla ve inşaat malzemeleri düşmesi sonucu hasara uğradığını, davaya konu olay sonrasında olaya ilişkin İskele——- memurlarınca düzenlenen Görgü Tespit Tutanağı’nda hasarın oluşumu; ” Yukarıda belirtilen aracın üzerine inşaat malzemelerinin düşmüş olduğu, aracın arka tarafının komple içine göçmüş olduğu, ön camın patladığı, ön kaputun içine göçtüğü, sağ ön camın aynasının kırıldığı, sağ ön kaputun içine göçtüğü, aracın üzerinde inşaat tuğlalarının olduğu, aracın kullanılmaz halde olduğu […] ” şeklinde açıklandığını, dava dışı — olayın oluşumunu; —- civarlarında aşırı derece rüzgardan, sesten ve yağmurdan dolayı dışarıya baktığımda aracın üzerine karşıda bulunan —- inşaatın son katındaki inşaat malzemelerinin rüzgarlar ile birlikte aşağıya arabanın üstüne düştüğünü gördüm. Hemen aşağıya indim ve arabayı kontrole ettiğimde arabanın arka tarafının komple içeriye göçtüğü, ön kaputun içine göçtüğünü, ön camın patladığını, sağ ön kaputunun içine çöktüğünü, aracımın üzerinde inşaattan düşen inşaat molozlarının olduğunu gördüm. Aracın değeri yaklaşık olarak 55.000,00.-TL’dir. Araç pert olmuştur. Araç kuzenimin üzerine ama ben kullanmaktaydım. Aracı evimin önüne park etmiştir. ” şeklinde açıkladığını, müvekkili şirkete yapılan —–görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda, davaya konu olay nedeniyle — sigortalı araçta oluşan zararın 41.357,63.-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiğini, — sigortalı araçta oluşan zararın, aracın güncel piyasa değerine oranla yüksek olması nedeniyle, sigortalı aracın müvekkili şirket tarafından pert işlemine tabi tutulmuş olup, müvekkil —- sigorta tazminatı ödendiğini, müvekkili —– yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK m.1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğundan ve hasarlı aracın satışından 22.800,00.-TL — tahsilatı sağlamış bulunduğundan, bakiye 30.200,00.-TL alacak için zarar sorumlusuna karşı rücu hakkı elde ettiğini beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davalının —- ilamsız icra takip dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazlarının iptalini, takibin devamını, %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ÖN RAPOR: Bilirkişi ön raporunda özetle; “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacı vekilinin tüm beyanları ve diğer tüm mevcut dosya kapsamındaki verilere göre; Dosya kapsamında dava konusu —- plakalı aracın — tarihli hasarı için düzenlenmiş, dava dilekçesinde “davaya konu olay nedeniyle —- olduğu” şeklinde belirtilen — dava dilekçesinde “hasarlı aracın satışından —-” şeklinde belirtilen —- belgesinin dosya kapsamında bulunmadığından, rücu davası olduğu da dikkate alındığında, sağlıklı bir inceleme yapılarak denetime elverişli sonuç bildirir rapor tanzim edilememiştir, Dava konusu — plaka sayılı araç ile ilgili sorulan hususlar yönünden sağlıklı bir inceleme yapılarak denetime elverişli sonuç bildirir rapor tanzim edebilmemiz için; Davacı — dava konusu—, Dava konusu aracın ——- aracın satışından ——” değerini İÇERDiĞİ belirtilen belgeler- Delil Listesinde — ve bu kaza kapsamındaki tüm belgeleri içeren hasar dosyasının) temin edilmesi halinde sorulan hususlar doğrultusunda inceleme yapılarak denetime elverişli sonuç bildirir rapor tanzim edilebilecektir. ” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme, takdir ve karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımıza verilen görev çerçevesinde; mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 04/10/2019 tarihinde meydana gelen olayda; Kusur Ve Hasar Yönenden Yapılan Değerlendirme : Dava konusu— park halinde bulunduğu anlaşılmakla, olayın oluşumunda ve meydana gelen hasarda etkenliğinin-kusurunun bulunmadığı, Davalı tarafın faaliyet gösterdiği anlaşılan inşaattan araç üzerine düşen-sıçrayan tuğla-inşaat malzemelerinin maddi hasar ile neticelenen olayda, sonuç üzerine %100 (Yüzde yüz) oranında etken olduğu, 04/10/2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait görgü tespit tutanağındaki tespitler ve hasar fotoğrafları dikkate alındığında — plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun olayın oluş şekline uygun olduğu, Söz konusu aracın toplam hasar/zarar tutarının 30.200,00 TL olabileceği, davalı tarafın kusuruna isabet eden tutarın; 30.200,00 TL x %100 kusur oranı = 30.200,00 TL olabileceği, Rücu Sorumluğu Ve İtirazın İptali Değerlendirmesi : — tarihinde hasar görmesi sebebiyle açılan iş bu davada; davaya konu olay sebebiyle ilgililer hakkında, Savcılık tarafından soruşturma açılıp açılmadığı, mala zarar verme sebebiyle ilgililer hakında ceza davası açılıp açılmadığı,— görmesi ile sonuçlanan olayda, sorumlulurın kim olduğu hususunda bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmasının istenmesi gerektiği; olayda sorumlu bulunan kişi veya kişilere ilişkin bilgi ve belgelerin dosya içerisine alınmasının sağlanmasından sonra rücuan talep edilebilecek alacak sorumluluğuna ilişkin nihai değerlendirme yapılmasının mümkün olacağı, İtirazın iptaline ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için itirazın iptaline konu —-icra dosyasının iş bu dosya içerisine alınmasının sağlanmasından sonra itirazın iptaline ilişkin nihai raporun tanzimi mümkün olacağı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin rücuen tazmininden kaynaklı itirazın iptalı istemine ilişkindir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti ve davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır.
21/03/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: “Dosya kapsamındaki tüm bilgi belgeler, hasar fotoğraflarındaki dava konusu aracın hasar durumu, — tarafından araç üzerinde yapılan inceleme sonucu tespit edilen hasarın—- halindeki binadan düşen —–dava konusu araçta hasar oluşturduğu anlaşılmakla, inşaattan araç üzerine düşen tuğla-inşaat malzemelerinin hasar ile neticelenen olayda sonuç üzerine %100 oranında etken olduğu” tespit edilmiştir.
Aynı Bilirkişi Raporunda; ” 04/10/2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait görgü tespit tutanağındaki tespitler ve hasar fotoğrafları dikkate alındığında —- hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun olayın oluş şekline uygun olduğu, söz konusu aracın toplam hasar/zarar tutarının —davalı tarafın kusuruna isabet eden tutarın; 30.200,00 TL x %100 kusur oranı = 30.200,00 TL olabileceği” değerlendirilmiştir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.— dosyası fiziken celp edilmiş, davacının —- işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.158,59 TL alacak talebinde bulunduğu, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan belgelerden davacının dava dışı sigortalısına—- tarihinde hasar dosyasına istinaden ödemede bulunduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası içerisinde mahkememize sunulan 05/10/2019 tarihli “Görgü Tespit Tutanağı” başlıklı tutanakta ” Yukarıda belirtilen aracın üzerine inşaat —-düşmüş olduğu aracın arka tarafının komple içine göçmüş olduğu, ön camının patladığı, ön kaputunun içine göçtüğü, sağ ön camın aynasının karıldığı, sağ ön kaputunun içine göçtüğü aracın üzerinde inşaat tuğlalarının olduğu, aracın kullanılamaz halde olduğu” tespiti — tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, görgü tespit tutanağı, icra dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında; davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçta meydana gelen trafik kazası nedeniyle 21/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre kaza tarihi itibariyle toplam hasar tutarının—–olduğu, oluşan zararların kusur oranı ile —- olarak %100 oranına isabet eden 30.200,00 TL’nin davalı şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı – alacaklı —-tarafından dosya borçlusu ——– dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlu tarafından borca ve faize yapılan itirazın iptali ile 30.200,00 TL. asıl alacak —– işlemiş yasal faiz olmak üzere—-icra takibinin devamına karar vermek gerekmiştir.
—-davalarında faiz başlangıcı, gelir ve aylıklar yönünden, gelir veya aylığın kurumun yetkili organınca onaylandığı, diğer ödemeler yönünden ise ödeme tarihidir.” şeklindeki açıklamaları kapsamında temerrüd tarihi ödeme tarihi olan — neticesinde davacının talep ettiği faiz miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla talep kadar faize hükmedilmiştir.
Davacının alacağının likid olmadığı kanaati ile icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir. Zira — ilamında benzer konuya ilişkin; ” İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir.—— olarak, —- hesaplanabilir alacaktır”—- edilebilmesi için; ya, alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; davaya konu uyuşmazlıkta tarafların kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı, bu nedenle davacı kurumun istinafının yerinde olmadığı, aracında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğundan davalınında istinafı da yerinde görülmemekle istinaf istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Sonuç olarak davaya konu uyuşmazlıkta tarafların kusurunun belirlenmesi gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı değerlendirilerek icra inkar tazminat talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacı tarafından davalı aleyhine —- dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Yasal şartları koşulları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.401,68 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 424,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.977,04‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-hesaplanan —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 424,64 TL peşin harç toplamı 483,94 TL ile 2.179,10 TL ( Bilirkişi ücreti, — reddiyatı, Posta masrafı, —- olmak üzere toplam 2.663,04‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5——-davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.