Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2021/693 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/330 Esas
KARAR NO: 2021/693
DAVA: Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ: 28/05/2021
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket de başta olmak üzere birkaç şirketinde kurucusu ve pay sahibi olarak—— faaliyetlerini sürdüren girişimci olduğunu, davaya konu,—- değiştirilmesi sonrası müvekkilinin———- ilişkin kuşku yaratan bazı hususlara dair bilgiler ile ilgili bazı fatura ve bir kısım bilgilerin müvekkili ile ——- işleri ile ilgili geçmişe dönük bilgilerin yanında yönetim kurulunun mevcut işlerle ilgili tavırları, işletme stratejileri, —— durumda olduğu, başka şirketlere kaynak aktarıp aktarmadığı gibi konularda da bilgi talep edebileceğini, yönetim organın da bu bilgi taleplerine hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun cevaplar vermesi gerektiğini, davaya konu——gündemin üçüncü maddesinin görüşülmesi esnasında müvekkilinin söz alarak faaliyet raporunun içerisinde anlaşılmayan yerler olduğunu ve bu toplantı sırasında sorarak öğrenmek istediğini belirtiğini, davalı şirket çoğunluk pay sahiplerinin kabul etmemesiyle reddedildiğini ve okunmuş sayıldığını, dava konusu yapılan, ihlal edilen bilgi alma ve inceleme hakkı, —— herhangi bir şekilde de sınırlandırılamayan temel haklardan olduğunu, —- —-inceleme yapılarak ortaklığın gidişatı hakkında fikir sahibi olunabileceğini, fakat— görüşülmesine ilişkin ——görüşülmesi esnasında —— ilişkin bir takım sorular sorulmasına rağmen cevap verilmediğini veya verilen cevaplarında konu ile ilgisi olmayan bir takım kaçamak, şeffaf olmayan beyanlar olduğunu, bu bakımdan, hak kaybına uğramamak için bilgi alma ve inceleme hakkı ihlali davamızın kabulü ile ——–uygun olarak uzmanlar eşliğinde dosyada sunduğumuz alanlarda değinilen hususları ve hukuka aykırı işlemlerin araştırılmasına yönelik yetki, zaman, uzman kullanma olanağı vb. tanınan bir genişlikte uzmanlar eşliğinde incelenmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinde hem —– göre açıklamalar yapıldığını ancak davacı hangi—- bilgileri alamadığını her dilekçelerinde olduğu gibi açıkça ifade etmediğini, bu nedenle de tensip zaptında davayı—– davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği konu önceki yıllara ait gündemlerinde görüşülmüş ve karar verilerek tescil ve ilan edilmiş konular hakkında iddialarda bulunup sorular sorulduğunu,—– fıkrasına göre — sunulan gündemle ilgili ve sınırlı olduğunu, — edildiğini, davacı da dahil tüm ortaklara iadeli taahhütlü olarak —— gönderildiğini, —– incelemeye sunulduğunu ve bu husus ilanlarda da belirtildiğini, ayrıca davacıya — günü elden teslim edildiğini, bu —- ——- tamamlandığını, davaya —-oylama sonuçları dışında nerede ise tamamı davacının ifadeleri ile dolu olduğunu, bu nedenle noksan bir husus kalmaması için davacı ortak dan sorularını yazılı olarak hazırlayarak divana vermesinin istenildiğini, alınan sorular yönetim kuruluna iletildiğini ve onlarda yasal süre içinde cevap vereceklerini bildirdiklerini, davacı tarafın sorulan sorulara pek çoğunun cevabı —–yer aldığını, diğer hususların şirket sırrı niteliğinde olduğundan cevap verilmediğini, bu nedenle işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin —- tarihli olağanüstü genel kurulunda TTK’nın 437. Maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme talebinin haksız olarak red edildiği iddiası ile söz konusu bilgilerin davacılara sunulması ve inceleme hakkının kullanılması istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 437. Maddesi ” (1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile —- sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” hükmünü düzenlemiştir.
Pay sahiplerinin en önemli haklarından biri genel kurulda oy kullanmaktır. Oy hakkının kullanılmasının bilinçli ve etkili olabilmesi pay sahiplerinin şirketin faaliyeti, ekonomik ve mali durumu, hatta büyük pay sahiplerinin şirketten elde ettiği menfaatler hakkında tam bir bilgi sahibi olmasına bağlıdır.
Bilgi edinme ve inceleme hakkı pay sahibinin bireysel vazgeçilemez ve feragat edilemez bir müktesep hakkıdır. Hakkın müktesep olma özelliği TTK’nın 437/6. Maddesinde ” bilgi alma hakkı esas sözleşme ile ve şirket organlarınında birinin kararı ile kaldırılamaz veya sınırlanamaz ” denilmek sureti ile açıklanmıştır.
Bilgi vermekle yükümlü olanlar şirket işleri hakkında yönetim kurulu, denetimin yapılış şekli ve sonuçları hakkında denetim kuruludur.
Pay sahibinin yönetim kurulundan şirketin işleri, denetçilerden denetimin yapılma şekli hakkında bilgi alabilmesi için aşağıdaki şartların mevcut olması gerekmektedir;
A-bilgi talebi, genel kurul toplantısında yapılmalıdır.
B-şirketin içinde bulunduğu durum hakkında bir kanaate varılabilmesine ve pay sahipliğinin kullanmasına yardımcı olmalıdır.
C-istemin şirketin yönetim işleri hakkında yönetim kuruluna, denetimin yapılma şekli ve sonuçlarına ilişkin olarak da denetçilere yöneltilmiş olmalıdır.
Bilgi alma hakkının sınırları kanunun 437/3. Madde ve fıkrasında açıklanmıştır. Bu ölçütler ortaklık sırrı veya korunması gereken diğer şirket menfaatleridir. Bu yöndeki bir iddianın kabul görebilmesi için;
A- Şirketin menfaatinin tehlikeye düştüğü somut bir şekilde ortaya konmalıdır
B-İleri sürülen tehlikenin gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel olmalıdır.
Davacı yanca davalı şirketin —- esnasında oldukça kapsamlı bir çok soru sorulmuş, davalı şirket tarafından——— sonrasında söz konusu sorulara yanıtlar verilmiştir. Davacı yan davalı şirketin —- sonra verdiği yanıtlardan sonra toplam ——verilen cevapların çok yeterli olmasa da kabul edilebilir seviyede olduğunu, diğer sorular yönünden taleplerinin baki olduğunu belirtmiştir.
Öncelikle davacı yanın genel kurulda — sorduğu sorular —- oluşmayıp her soru kendi içinde de birden fazla soruyu ihtiva etmektedir. Davalı yan cevap dilekçesinde davacının sorduğu tüm sorulara yanıt verdiklerini, yanıt verilmeyen hususların da kişisel veri yada şirket sırrı niteliğinde olduğunu bu nedenle yanıtlanmadığını savunmuştur.
Bilgi alma ve inceleme davası bir eda davasıdır. Davanın konusu —– incelme yapmaktır. Bu nedenle bu tür davada bilirkişi tayini davanın amacı ve niteliği ile bağdaşmaz. Davanın basit yargılamaya bağlanmasının nedeni de budur. —–
Medeni kanunun 2. Maddesi uyarınca pay sahibi bilgi alma ve inceleme hakkını kötüye kullanmamalıdır. Onlarca soru sorulması, sır olduğu aşikar olan sorular sorulması, Genel kurulun çalışamaz duruma getirilmesinin amaçlanması gibi sorular dürüstlük kuralına aykırıdır.Soruların doğrudan veya dolaylı olarak gündemle ilgili olması şarttır. Gündemle ilgisiz kişisel nitelikte sorular sorulamaz. Verilecek bilgi pay sahipliği haklarının kullanılması bakımından gerekli ise cevaplandırılır. ——-dışındaki çevrelere yarar sağlamak amacıyla soru sorulamaz——–
Davacı dava dilekçesinde davalı şirketle birlikte birkaç başka şirketin de kurucusu, pay sahibi olarak aynı sektörde yani ——–faaliyetlerini yürüten bir girişimci olduğunu belirtmiştir.
Davacının genel kurulda sorup da —- yanıtlanmadığını ileri sürdüğü sorular———- detay mizanın paylaşılmadığı,— paylaşılması,——–giderindeki artışın mahiyeti, hangi giderlerden kaynaklandığı mahiyeti ve detaylarına ilişkin soruların yanıtlanmadığını belirtmiştir.
Davalı yan davacının genel kurulda sormuş olduğu soruların tamamına yakınına makul ölçülerde bilgi sunmuş olup cevap dilekçesinde de belirttiği üzere cevap sunmadığı hususların bazıları mutlak bazıları nispi ticari sır kapsamındadır. Mutlak şirket sırları şirketin üçüncü kişilerle arasındaki bir sözleşme veya genel hükümlerden hareketle mutlak suretle açıklanmama yükümlülüğü altında olduğu sırladır. Bunlar ne pay sahiplerine ne de üçüncü kişilere açıklanır. Örneğin şirketin fiyat oluşturmasına ilişkin ilkeler , teknik konulardaki araştırmalar, keşif ve geliştirme——-durumu gibi durumlardır. Nispi şirket sırları ise mutlak nitelikli sırların dışında kalan ve bizzat şirketin menfaati gereği gizli kalması gereken sırlar olup bunlardan yararlanan bizzat şirket tüzel kişiliğidir. Nispi şirket sırlarına anonim şirketin müşteri çevresi, şirketin belirli işleri, şirketin genel ve ticari işlemleri girer. Pay sahibinin bilgi alma isteminin karşılanması şirket sırlarının açığa çıkması ve dolayısı ile şirketin güncel menfaatinin zarar görmesi veya tehlikeye atılması söz konusu ise şirketin yetkili organlarının bilgi vermekten kaçınması gerekir. Bilgi verme sureti ile şirketin menfaatleri asla tehlikeye atılmamalıdır. Ancak şirketin böyle bir tehlikenin varlığını somut verilere dayandırması gerektiği gibi söz konusu tehlikenin gerçekleşmesi de kuvvetle muhtemel görülmelidir.——-
Ticari sır genel bir ifade ile bağımsız bir ekonomik değeri olan veya iktisadi faaliyetlerde sahibi lehine rekabet avantajı sağlayan, sadece sınırlı bir çevrede bilinen ve gizli kalmasında sahibinin menfaati olan her türlü bilgidir. Bunlara——
Tüm dosya kapsamı dava ve cevap dilekçesi ve ibraz edilen deliller, sorulan sorular, verilen ve verilmeyen yanıtlar bir bütün olarak değerlendirilmiş davalı şirketin davacının sorduğu sorulara makul düzeyde yanıt verdiği, yanıt verilmeyen hususların——— mutlak veya nispi ticari sırrı kapsamında kaldığı anlaşılmış davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davalı şirketçe davacının — sormuş olduğu sorulara makul düzeyde yanıt verdiği, yanıt verilmeyen hususlarında—- ticari sır kapsamında olduğu anlaşılmakla davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan avansın davacılara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
4-Davalı yanca yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan A.A.Ü.T. Gereği 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı 6102 sayılı TTK’nın 437/5. Madde ve fıkrası uyarınca istinaf yolu kapalı olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.29/09/2021