Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2021/505 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/336 Esas
KARAR NO : 2021/426

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——- —– yaya olarak karşıya geçtiği esnada sürücü ——- sevk ve idaresindeki diğer davalı …———— ruhsat sahibi olduğu ———– plakalı araç ile müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonucu —- meydana gelen kesiklerle yaralanan müvekkilinin ———————- kaldırıldığını, araç çarpması sonrası oluşan ——— ——– alındığını ve kaza tarihinden — ————– kullanmak zorunda kaldığını, tarifsiz acılar yaşadığını, davalılardan şikayetci olmadığını, ancak davalıların da bir kez bile telefonla dahi aramadıklarını, müvekkilinin—– ve yaşamı boyunca çekmeye devam edeceği elem ve ızdıraba dayalı olarak manevi tazminat talebinin hasıl olduğunu, kazaya karışan ——– plakalı araca——-konulmasını, davalı ..—— ..— müştereken ve müteselsilen 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; olay ile ilgili olarak —— Cumhuriyet Başsavcılığının —— soruşturma nolu dosyasında takipsizlik kararı verildiğini, kararın —– tarihinde verildiğini, davanın ise —-tarihinde açıldığını, 1 yıllık sürenin geçtiğini, ayrıca olayda kusurunun bulunmadığını, davacının kendisinin arabanın ön camı üzerine düştüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan davada, ——sevk ve idaresindeki, diğer davalıya ait ———plakalı aracın ————— davacı ——–çarparak, yaralanmasına sebebiyet verdiği iddiası ile manevi tazminat talebi ile dava açıldığı, olay hakkında ayrıca sigorta şirketi davalı olarak gösterilerek, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-esas sayılı dosyasında dava açıldığı, bu dosyanın derdest olduğu, bu dosya sonradan açıldığı için, mahkemesinden birleştirme talebinde bulunulduğu iddia edildiği, olaydaki kusur oranının, davacının yaralanmasının mahiyetinin ve talep edilebilecek manevi tazminatın ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından olaya ilişkin kaza tutanağı, davacının tedavi evrakları, tedavi gördüğü yerler bildirilmiş, mahkememizce tedavi evrakları celp edilmiş, tarafların gösterdiği, ———– olaya ilişkin — Cumhuriyet Başsavcılığının —– nolu soruşturma dosyası vs. Deliller toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın “Davaların Birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesinin 1. fıkrası gereğince, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.
HMK’nın 166. maddesi uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olan davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda birleştirilmesine karar verilir ve yine aynı Kanunun 168. maddesinde aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden birleştirme kararına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı öngörülmüştür.
“…Somut olayda; davacıların—- tarihinde, Samsun —– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——-Esas sayılı dosyası üzerinden, destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle davalılar aleyhine dava açtığı; —- Esas sayılı dosyası üzerinden, davacılar —— vekilinin ek destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle aynı davalılar aleyhine dava açtığı görülmektedir. Ek dava olarak açılan — Asliye Ticaret Mahkemesinin —— esas sayılı dosyasında ilk davanın açıldığı mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine birleştirme kararı verilmiş, ardından Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise birleşen dosya yönünden ticaret mahkemelerinin görevli olması sebebi ile görevsizlik, asıl dosya yönünden ise davaların birlikte görülmesi gerektiği ve bunun da özel yetkili mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinde olması gerektiğinden bahisle ikinci davanın açıldığı — Ticaret Mahkemesi dosyasına birleştirme kararı verildiği anlaşılmaktadır. İlk davanın açıldığı mahkeme olan Samsun —- Asliye Hukuk Mahkemesi yukarıda anılan açık kanun hükmü gereği ilk dava açılan mahkeme olduğu ve dava tarihi itibariyle görevli olduğu halde, ikinci davanın açıldığı ticaret mahkemesinde davaların birleştirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. —-Asliye Ticaret mahkemesinde açılan ————- esas sayılı dosya bakımından davanın açıldığı tarihte Türk Ticaret Kanunu yürürlükte olup ticaret mahkemesi görevli olduğundan mahkemece verilen görevsizlik kararı doğru ise de asıl dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye devam edilmesi gerekirken birleştirilme kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” (——–. —— Karar)
Somut olayda; asliye hukuk mahkemesince, dosyanın asliye ticaret mahkemesinde birleştirilmesine karar verilmiştir. Oysa, 6335 sayılı Kanunla asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki işbölümü ilişkisi sona erdirilmiş ve bundan böyle her iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler —- tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden, eldeki dava da ———mahkememiz dava dosyası olan ve birleştirilmesine karar verilen — Esas sayılı dosyasının——- dava açılış tarihinden önce ikame edildiğinden, bu haliyle ikinci davanın açıldığı ticaret mahkemesinde davaların birleştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olmakla Asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri aynı düzey ve sıfatta hukuk mahkemelerinden olmadığından, anılan hükümler uyarınca davaların birleştirilmesi yönünde hüküm kurulamayacağı açık olup davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili —- — Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.