Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/321 E. 2021/650 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/321 Esas
KARAR NO: 2021/650
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında yapılmış olan —– sözleşme ile davalı taraf müvekkilinin taşınmaz inşaatına beton vermekteyken binadan alınan —-itibaren vermiş olduğu betonun değerlerinin düşük çıkması nedeniyle —- betonunda inşaat durdurulduğunu, belediye ile taahhütte bulunması neticesinde inşaatın devam ettiğini ancak son katta tekrar durdurulduğunu, otoparkın üstünü inşaat aşamasında betonun yıkılmaya başlandığını bu nedenle güçlendirme yapıldığını, malzeme ve işçilik bedellerinin tespiti yapılması amacıyla—- masraf tespiti yapıldığını, alacakların temini için borçlu hakkında —- dosyası ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılmadığını, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- bulunduğu, sözleşme gereği yetkili yerin—- Mahkemeleri ve İcra Daireleri olmakla yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı HMK’nin Yetki Sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Davaya dayanak teşkil eden taraflar arasında Hazır Beton Satış Sözleşmesinin 9.maddesinde “Anlaşmazlıkların karşılıklı iyiniyet çerçevesinde taraflarça çözülmemesi durumunda —— İcra daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir.” yönünde yanlar arasında sözleşme düzenlendiği görülmüştür.
Davalının tacir sıfatını haiz olup almadığı hususunda mahkememizce araştırma yapılmış olup —- tacir olduğu ve bilanço esasına göre —– ibraz ettiği bildirilmiştir. Bu haliyle davacı gerçek kişinin tacir olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak davacı gerçek kişi ile davalı şirket arasında — tarihinde — sözleşme gereğince — İcra daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
Benzer konuya ilişkin—- karar sayılı ilamında; ” Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme——Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde — Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sözkonusu kanunun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen—- arasından—- tercih edildiğini, davalının yerleşim yerinin—- açıldığını, davalının —- itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki yetki sözleşmesinde, yetkili mahkemenin — olduğunun belirtildiği, —anlaşılması gerekenin— mahkemeleri olduğundan ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. ” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında tarafların tacir olması, aralarında kesin yetki sözleşmesi bulunması, taraflar arasında imzalanan — tarihli sözleşmenin– açıkça tacirler arasındaki ihtilafların — görülmesi gerektiğinin imza altına alınmış olması, 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesinde (tacirler arası) taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemenin yetkili olması hususları hep bir arada değerlendirilerek işbu davada —- Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli — Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,—– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021