Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2021/694 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/320 Esas
KARAR NO: 2021/694
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 26/05/2021
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin şirketin ihyası talep olunan — arasında — ilişkin ticari emtia ve— yükleme yetkisi verilmesine dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde, müvekkilinin şirketin ihyası istenen şirketten alacaklı olduğunu, alacakların tahsili için —– dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, bahsi geçen icra takibi sonrası borçlu şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı biçimde ödeme emrine itiraz ettiğini, müvekkili şirketçe borçlu şirketin itirazları karşısında—– dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, dava sonucunda verilen hüküm ile müvekkilinin alacaklı olduğunun tespit edildiğini ancak dosyasının istinaf yargılaması aşamasında borçlu şirketin —- edildiğinin öğrenildiğini, —– edilen borçlu şirketin —– ve terkin işlemleri usulsüz olduğunu, müvekkilinin alacaklarından dolayı mağdur olduğunu, mağduriyetinin giderilmesi amacı ile haklı davasının kabulü ile —— doğrultusunda şirketin ihyasını, daha önceden —- memuru olarak ——– olarak atanmasını ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —– cevap dilekçesinde özetle;———– işlem yapıldığını, —- sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin —– memurunda olduğunu, vadesi gelmeyen borçlarda ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini,bu yapılmadan,şirketin —— süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilden terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak —– sürecine yeniden geçileceğini, —– memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —— memuru vekilinin cevap dilekçesi Özetle; Davacı yanın hukuken ispatlanmış bir alacağının olmadığını,— dosyasında verilen hükümde kısmen kabul kararı verildiğini, bu karar üzerine istinaf yoluna başvurulduğunu, ——– dosya henüz üzerinden devam eden yargılamanın kesinleşmediğini, bu sebeple davacı yanın halen alacağını ispatlamayamadığını, alacaklı olduğu kesinleşmemişken alacağını bir bankaya depo ettirme işleminin gerçekleşme işlemi usul de mümkün olmadığını, bu konuda bu davının usulden reddi gerektiğini, şirketin —— süresinin—-sürdüğünü ve bu süreçte tüm bu şekil şartları yerine getirildiğini, bu sürede hiçbir alacaklı alacak bildiriminde bulunmadığını,—- —— süreci içerisinde hiçbir alacaklının yapılan çağrılardan haberinin olmaması gerçeklikten uzak olduğunu, ayrıca —— bildirimi için —- arayla üç kere ilan verilmiş alacaklılar tarafından bu çağrıya karşı herhangi bir dönüş olmadığını, hiçbir alacaklının bildirim yapmadığını bunun üzerine şirketin aktif ve pasifi oluşmadığından, şirketin borcunun varlığı da tespit edilmediğinden şirket —— edildiğini, usulsuz açılan davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava,——- —– sebebiyle terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
— günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin son tescilini — yaptırdığı, şirket yetkilisi ve —— memurunun —olduğu, şirketin ———-tarihinde sicil kaydının tasfiyenin sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
Tasfiyesi istenen şirket aleyhinde davacı yan —- dosyasında icra takibine girişmiş, tasfiyesi istenen şirketin — itirazı ile takibin durması üzerine davacı yanın —- iptali istemi ile dava açtığı görülmüştür. Söz konusu dava dosyasında —- tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, takibin ———– üzerinden ve bu miktara takip talebinde istenen cins ve oranda faiz uygulanmak sureti ile devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İhyası istenen şirket tarafından söz konusu kararın istinaf edildiği ve halen —- istinaf incelemesinde olduğu görülmüştür. İhyası istenen şirket hakkında itirazın iptali davası — tarihinde açılmış, — tarihinde davanın karara çıktığı,ihyası istenen şirketin—— tasfiyenin sona ermesi nedeni ile terkin olduğu gelen müzekkerelere verilen cevabi yazılardan anlaşılmıştır.
Tasfiyenin kapatılması için tüm ——- işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, —– halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Şirketin devam eden bir hukuki uyuşmazlığı nedeniyle şirketin ihyasına karar verildiğinde, yapılacak ek —– işlemleri, —- üstlenmiş olduğu görevin devamı niteliğindedir. ———
TTK’nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek —— işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir.
TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada zaman aşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.———–asfiyenin kapanmasından sonra ek ——- işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu , terkin edilen şirketin davacıya borçlu olup olmadığının bu davanın konusunu teşkil etmediği ,yapılan ilanlara rağmen alacağın bildirilmemesinin ihya isteminin reddine gerekçe olamayacağı, davacının derdest davanın sonlandırılabilmesi için ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği esasen davalı —— memurunun istinaf sebeblerine konu ettiği hususların esas davalarda incelenebilecek nitelikte olduğu gözetilerek, mahkemenin dava dosyası ile sınırlı olarak tüzel kişiliğin ihyasına ve —— memuru atanmasına ilişkin hükmüne yönelik istinaf sebebleri yerinde görülmemiş davalı —— memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, her ne kadar dava konusu şirket kendisi tarafından —– sürecine girip tasfiyeyi sonuçlandırmış ve sicilden terkin edilmiş ise de dava konusu terkin edilen şirket hakkında halen devam eden derdest dava bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, derdest olan dava sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları —– olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından ve ———– gereğince “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek —– için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son —– memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi —– memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü dikkate alındığında davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son —– memuru olan davalı —- —– memuru olarak atanmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı yanca bu kişinin yeniden —– memuru olarak atanmaması talep edilmiş ise de —- seçimi hususunda takdiri mahkemeye bırakmıştır. —– memurunun şirket tarafından seçildiği ve adresinin——— olduğu anlaşılmıştır. —- memurunun görevini kötüye kullandığına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaması, başlı başına bu alacak davası olmasına rağmen şirketin —– sonucu terkin ettirilmesinin —- memurunun değiştirilmesi nedeni olarak yeterli görülmemiştir. —– memuru usulsüz —– nedeni ile aşağıda açıklanacak nedenlerden ötürü davacının yaptığı yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödemekle mesul tutulacaktır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden dava olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına, son —- memuru olan davalı ——– memuru olarak atanmasına, davalı —- olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
———- sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmasından davalı —- memuru sorumlu bulunduğundan davada taraf sıfatı bulunduğu, davalı —– memuru aleyhine davanın kabulü nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi HMK 326/1 gereği olduğu gözetilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün davacı yargı gideri bakımından kaldırılarak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı —– memurundan tahsiline karar verilmiştir.”
——- Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek —– işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde —- işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir.——–
Davacının şirket aleyhine açtığı dava sonuçlanmadığına göre —– eksik yapılmıştır. İlanlara başvurulmamış olması sonucu değiştirmez. İhya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, söz konusu hukuk davasına münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında tasfiyenin tamamlanmasını temin için açılmıştır. —– işlemi eksik yapıldığı ve davacının dava açmasına sebebiyet verildiği için yargılama giderlerinin —– memuru üzerinde bırakılmasında ve vekalet ücreti takdirinde bir usulsüzlük yoktur.” gerekçeleri ile —– memurunun vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
——– Somut olayda ; terkin olunan şirketin eski çalışanı olan davacının eksik gösterilen sigortalı hizmet tesbiti davası açıldığı ,davanın sürdürülebilmesi için davacı vekiline davalı şirketin tüzel kişiliğinin ihya davası açmak üzere süre verildiği, açılan bu davanın görülebilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, —– memuru atanarak tescil ve ilanına karar verildiği , tasfiyeden sonra dava açılmış olsa da davacı bakımından tasfiyenin usulune uygun sonlandığının kabul edilemeyeceği , şirketin alacağı ve borcu bulunmadığı bu sebeble ihyasında hukuki yarar bulunmadığı savunmasının dinlenebilir olmadığı , ,toplanan tüm delillere göre TTK 547 maddede ki ek —- koşullarının gerçekleştiği kanaatına varan mahkemenin takkdirinde isabetsizlik olmadığı,ihya ve yeniden —- memuru atanmasına ve —– usulune uygun sonlandırılmadığından davalı — memurunun HMK 326/1 gereği yargı gideri aleyhine hüküm verilen davalıdan alınacağından istinaf sebebleri yerinde bulunmamakla davalı —– memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.” belirtmiştir.
————— yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun yapılmış olsa bile —– sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının —– memuruna başvurmaması sonucu değiştirmez. Davacının şirketten alacaklı olup olmadığı, İş Mahkemesindeki yargılama sonucu belirlenebilecek bir husustur. Sonuç olarak; TTK 547. maddedeki ek —– işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla..” şeklindeki kararında tasfiyenin yapıldığı tarih itibarı ile usule uygun yapılsa dahi —– sonrası açılan davanın yürütülmesi için şirketin ihyasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin —– memurundan tahsil edilerek davacısına ödenmesine dair mahkeme kararını onamıştır. Kaldı ki somut olayda söz konusu dava zaten tasfiyenin tamamlandığı belirtilen tarihten önce açılmıştır.Davalı —– memuru şirket hakkında devam eden dava olduğunu bilmesine rağmen ——– terkin ettirmiştir. Bu nedenle davalı —- memuru yargılama giderlerinden ve davacının vekalet ücretinden sorumludur.
————– mahkemesince davanın kabul edilerek davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu bağlamda —– sürecinde tasfiyenin gereği gibi yapılmamasında———sorumlu olup, davada taraf sıfatı bulunan —– memurunun mahkemece hükmedilen harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. —– memuru, bu giderleri, ek —— için ihya edilen şirketin —– giderlerine ekleyebilecektir.” belirtmiştir.
HMK’nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ——- hasım olması nedeni ile yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, yukarıda anlatılan nedenlerden ötürü —— memuru yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE,———–terkin edilen ——– 6102 Sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince ———sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında derdest olan davanın sonuçlanması ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA,——– yeniden TESCİLİNE,
2—– olarak en son —— memuru olan—– atanmasına, ek —— işlemlerinin —- memuru tarafından yürütülmesine, ek ——— işlemleri bitinceye kadar ——– memurunun görevine devam etmesine,
3- Kararın ——— ilan edilmesine,
4-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacıdan alınan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalı —— tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı yanca yapılan 63,60 TL yargılama giderinin davalı——- tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı —-tahsiliyle davacıya verilmesine, davalı —-hasım olması sebebiyle işbu davalı yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,————Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021