Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2022/554 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/315 Esas
KARAR NO:2022/554

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/05/2021
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
DAVA: Davacı —Vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı taraf cevap dilekçesinde müvekkil şirket lehine sigorta poliçesi tanzim edildiğini ve işbu sigorta prim borçlarının vadesinde ödenmediğini ve ödeme yapılması konusunda ihtarda bulunduklarını belirttiklerini, İşbu iddiaların hukuki mesnetten yoksun ve gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinde müvekkili şirketle davalı arasında icra takibine konu dayanak gösterilen akdedilmiş bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, Nitekim, davalı taraf, —sayılı itirazın iptali davasında da sadece kendi taraflarından düzenlenmiş poliçeyi dosyaya sunmuş olup, bu anlamda hem icra dosyasında ve hem de itirazın iptali dava dosyasına sunulmuş bir sözleşme bulunmadığını, Kaldı ki, davacı, icra takibinde salt olarak tek başına düzenlediği sigorta poliçelerini dayanak göstermiş olup, söz konusu sigorta poliçeleri müvekkili şirket yetkileri tarafından imzalanmadığını, davalı taraf gerek icra dosyasında gerekse de itirazın iptali davasında, davasını yazılı delil ile işpat edemediğini, davalı tarafın alacak iddiasının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davalı ile müvekkili şirket arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin söz konusu olduğu varsayımında dahi, sigorta poliçesinin prim ödeme klozunda; “primlerin peşin ödenmesi kararlaştırılmış ise tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmış ise ilk taksitinin ödenmesi ile başlar. Sigorta ettiren ödeme yapmadığı takdirde herhangi bir mehil ve ihtara gerek kalmaksızın sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur.” hükmü yer aldığını, bu anlamda taraflar arasında geçerli bir sigorta ilişkisi kurulamadığını, Müvekkili şirket ile davalı arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davalının icra takibine ve itirazın iptali davasına sunduğu söz konusu sigorta poliçelerinde gösterilen (—- taşınmaz, müvekkilinin kiracısı olan —- yılı itibari ile metruk halde olup, mevcut durumda da yıkılmış olduğunu beyan ederek, Öncelikle, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirket aleyhine başlatılan —Esas sayılı icra dosyasının IIK.m.72 hükmünce öncelikli olarak teminatsız olarak durdurulmasına; müvekkili şirketin—Esas sayılı icra dosyasına konu edilen alacağa dair, davalıya borçlu olmadığının tespitine;—Esas sayılı icra takip dosyasının iptaline; davalı aleyhine — az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı taraf davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı —tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili sigorta şirketi tarafından davalı lehine —sigorta poliçesi tanzim edildiğini, davalı poliçe dolayısı ile oluşan sigorta prim borçlarını vadesinde ödememiş, kendisine —yevmiye sayılı ihtarı ile ödeme yapılması konusunda uyarı yapıldığını, ancak davalının yine ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili için —esas sayılı dosyası ile takibe geçilmiş ancak davalı kendisine gönderilen
ödeme emrine süresinde itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesine yol açtığını, bu aşamadan sonra süresinde itiraz ederek durdurmadığı icra takibine karşı bu kez müvekkili şirketin
kötü niyetli olduğundan bahis ile bu dayanaksız beyanlar ile iş bu menfi davasını ikame etmiş olduğunu, davacı borçlu açık ve likit borcunu ödememek maksadı ile kötü niyetli olarak iş bu davayı etmiş bulunmakla, davalı tarafın haksız ve dayanaksız davasının reddine verilmesini beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, açıkça kötü niyetli olan davacının alacağın
— az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, taraflar arasındaki — Esas sayılı dosyasına ilişkin davacı tarafın borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerine ilişkindir.— esas sayılı dosyası ile —esas sayılı dosyasının— sistemi üzerinden mahkememize gönderildiği,Dosyanın — tevdi edilerek hazırlanan — raporunda özetle; ” — adresinde bulunan taşınmazı için — bitiş tarihlerini kapsayan — tarihinde tanzim edilen
—Poliçesinin düzenlenebilmesi, sözleşmenin kurulması
amacıyla herhangi bir yetkilendirme yapılmadığı, düzenlenen poliçenin herhangi bir yetki ve talimata dayanmadan düzenlediği,
Düzenlenen poliçe ve bilgilendirme formunun ilgili mevzuat hükümleri gereği — imza karşılığı teslim edildiğine dair —tarafından ispata yarar hiçbir belge ibraz edilmediği, nihai olarak poliçenin sigortalı/sigorta ettiren —-, Prim ödeme borcunun, sigorta sözleşmesiyle birlikte doğduğu; ancak poliçenin sigorta
ettirene teslimiyle muaccel olduğu, —kendisine poliçe
teslim edilmedikçe prim ödemekle yükümlü olmadığı,
—- peşin ödenmesi gereken poliçe prim alacağını, 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 1434/1  Maddesi  gereği — ay içinde dava veya takip yoluyla istememiş olması sebebi ile sözleşmeden geçmişe etkili olarak cayılmış sayılacağı,
— poliçesinin — PRİMİ ÖDEME KOŞULLARI başlıklı maddesi hükümleri gereği sigorta ettirenin; vadeleri poliçe üzerinde belirtilen prim taksitlerinin herhangi birinin vade günü bitimine kadar ödemediği takdirde temerrüde düşeceği ve herhangi bir mehile gerek kalmaksızın sözleşmenin münfesih olacağı, ” şeklinde raporun tanzim edildiği,—Esas sayılı sayılı ilamsız icra takibi incelendiğinde; alacaklı — işlemiz faiz olmak üzere toplam — yevmiye sayılı ihtarına konu sigorta prim borcu olduğunun olduğu,—tarih ve — yevmiye sayılı ihtarı incelendiğinde; — borca ilişkin davacıya ihtarat yapıldığı,Davalı vekilinin itirazları gözetilerek aracı — yazılan müzekkere cevabında; “Müvekkil Şirket bir — şirketi olup, sigorta işlemlerinde sadece sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki poliçenin düzenlenmesinde aracılık hizmeti vermekte olup, yasal olarak herhangi bir ödeme yapması veya poliçeden dolayı hasar da dahil bir takım işlemler yürütmesi mümkün değildir. Aracılık ettiği poliçelerle ilgili tüm bilgi ve belgeler de ana sigorta şirketinde bulunmaktadır—tarih ve— Yönetmeliği’nin 15/1 maddesinde düzenlenen— Yetkisinin Verilmesi; “(1) —yetkisi, temsil edilecek tarafça sözleşmelerin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasına ilişkin işlemleri gerçekleştirmeyi içeren yetki belgesi ile brokere verilir. Ancak, tarafların fizikî olarak karşı karşıya gelmesinin ve işin gereği olarak yetki belgesi verilmesinin söz konusu olmadığı hâllerde yetkilendirmenin sözlü veya elektronik olarak verilmesi mümkündür.” hükmü uyarınca davacı Şirket tarafından yetkinin Müvekkil Şirket’e sözlü olarak verildiğini, Müvekkil Şirket kayıtlarında—aracılık edilen poliçelerin mevcut olduğu” nun bildirildiği,Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; aracı sigorta şirketinin dava dışı — poliçelerinin bulunduğunun bildirildiği, prim ödeme borcunun sigorta sözleşmesiyle birlikte doğduğu, poliçenin sigorta
ettirene teslimiyle muaccel olduğu, davalı tarafından poliçenin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmediği, bu nedenlerle taraflar arasında sigorta sözleşmesinin yapılmadığı ve davacının sigorta poliçesinden kaynaklı olarak borcunun bulunmadığı anlaşılmakla, davacının —alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının— esas sayılı dosyasına konu — alacak yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafça dava dilekçesinde tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de, kararın niteliği gözetilerek talep edilmesi halinde İİK m.72/5 uyarınca icra takip dosyasına kısa kararın GÖNDERİLMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —harçtan, peşin yatırılan —harcın düşümü ile geri kalan— harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan —peşin harç,— başvuru harcı, —bilirkişi ücreti ve— posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Arabuluculuk ücreti olan— davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı tarafın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.