Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2021/413 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2021/413

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı ve icra takip —— İstanbul Anadolu——–. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası ile ————ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrini ve eki olan seneti—– tarihinde borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini ——davacı …——– eski eşi olduğunu, tarafların ———birliği devam ——–,—- ….— mevcut —— eski eşinden olma oğullarına dükkan açacağı gerekçesiyle kendisine vermesini istediğini ve daha sonra bu meblağı ödeyeceğini beyan ettiğini, davacının tek bir şartla verebileceğini bu şartın da senet karşılığı bu meblağı verebileceğini söylediğini, davalının ise bu teklifi kabul — karşılığı gelen —- bir senet düzenlendiğini, söz konusu—— eşinden olma oğulları ——— davalı ve davacının daha sonra 2019 yılında boşandıklarını, davalının, borca itiraz ederek tahsilâtı geciktirmeye çalıştığını, bu nedenle, müvekkilinin diğer ve fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve kötü niyetli olan borçlunun itiraz konusu alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ayrıca dava konusu senetin üzerinde ——- davacı ..——- eski ismi olduğunu, bu nedenlerle; müvekkilinin diğer ve fazlaya ilişkin her türlü hak, talep ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davalının, İstanbul Anadolu–. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasındaki borca ve fer’ ilerine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu 74.240.00-TL %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —.İcra Dairesi’nin—— sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının …, takip borçlusunun …, takip dayanağının —– tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— Karar numaralı görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; Davacının davasını İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, İstanbul Anadolu –. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verdiği bu kararın 17/04/2021 tarihinde kesinleştiği davacının dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi talebini içeren dilekçesinin 01/04/2021 tarihli olduğu görülmüştür.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği — tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Dava, ——— istinaden davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği —–tarihinde açılmış olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya —–bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Zamanaşımına uğramış bono sebebiyle, kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilmiş olur. İcra takibine dayanak bononun——–zamanaşımına uğradıktan sonra tarihinde takip başlatıldığı, takibin kambiyo senetlerine mahsus takip yolu haricinde ilamsız icra takibi olduğu ve davacı vekilinin itirazın iptali davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı görülmüştür.
Benzer konuya ilişkin Yargıtay ———karar sayılı ilamında ; ” Somut olayda, tacir sıfatını haiz olmayan —– düzenlenen senetlerin kambiyo senedi vasfı bulunmayıp, senetler adi senet hükmündedir. Bu itibarla mahkemece davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeler ile tarafların tacir sıfatının bulunmaması ve takibe konu evrakın adi senet hükmünde olması durumunda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu yönünde kanaat bildirdiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda açıklandığı üzere, tarafların senet vade tarihi itibariyle evli olduğu ve borç ilişkisinden kaynaklı senedin veridiği bununla birlikte dava konusu senedin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır.
—- Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesi —–karar sayılı ilamında; “…Dava konusu bononun takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı davacının lehtar, davalının ise keşideci sıfatı taşıdığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Zamanaşımına uğramış olan bono nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde zamanaşımına uğramış olan bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve böyle bir durumda alacak tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabilir. Ancak bu halde mahkemenin görev durumu temel ilişkinin ticari iş kapsamında bulunup bulunmadığı sonucuna göre belirlenecektir. Öte yandan sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılması halinde ise TTK 732. maddesine göre mahkemenin görev durumu belirlenecektir. Somut olayda ise, davacı vekili dava dilekçesinde bononun davalıya verilen para karşılığı alındığını beyan ettikten sonra dava konusu alacağın mesnedinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olduğunu bildirmiştir. Bu durumda mahkemece davacı vekiline davasının dayanağı açıklattırılarak, temel ilişkiye dayanılması halinde temel ilişkinin ticari iş kapsamında olup olmamasına göre görev durumunun belirlenmesi, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılması halinde ise TTK 732. maddesi karşısında görev durumu hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü mahkeme kararının kaldırılmasına” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davaya konu senedin kambiyo hukukundan kaynaklanan hakları yitirdiği, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. Maddesi kapsamında bir davanın ticari dava sayılabilmesi için hem tarafların her ikisinin tacir olması hem de uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği bu haliyle tarafların tacir sıfatının bulunmadığı ve sonuç olarak kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir.
Sonuç olarak İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin —. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, mahkemenin bu kararında taraflar arasındaki ilişkinin zamanaşımına uğramış kıymetli evraktan kaynaklı ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki yanlış değerlendirmeleri ile mahkememize kaydı yapılan itirazın iptali davasında karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Zira somut olayda, tacir sıfatını haiz olmayan eşler arasında düzenlenen senetin kambiyo senedi vasfı bulunmayıp, senet adi senet hükmündedir. Usul ekonomisi ilkeleri ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi amacıyla kamu düzeninden olan göreve ilişkin değerlendirmeler doğrultusunda ele alınarak sonuca gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2. Maddesi uyarınca görev nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL ANADOLU——. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
Ancak bu konuda İstanbul Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verip kesinleştiği ve mahkememiz ile arasında OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI doğduğu dikkate alınarak, işbu kararın İstinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde MERCİİ TAYİNİ için dosyanın İstanbul Bölge Adliyesi ‘nin ilgili dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edeceği”şeklindeki düzenleme nazara alınarak YARGILAMA GİDERLERİ KONUSUNDA BU AŞAMADA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize veya mahal Asliye Hukuk Mahkemesine sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.